29

607 27 9
                                    

Odama girdim ve derin nefes alıp verdim.

Rahat birşeyler giydim ve yatağa yattım.

Birkaç dakika sonra kapı çaldı.

"Girme." Diye seslendim.

"Asena konuşabilir miyiz?"

"Konuşucağımız birşey olduğunu sanmıyorum. Seni sorgulamıyorum. Neden gezdiğini sormuyorum. Umrumda da değil. Şimdi gidebilirsin." Dediğimde ilk ses gelmedi.

"Bakıcıydı sadece. İkimizde çalışıyoruz. Ayberk tek kalamazdı. Bende bir bakıcı ile görüşme ayarladım. Düşündüğün gibi birşey yok yani. Sana söylemeliydim, akşam gelince haber vericektim ama işte bir şeyler oldu haber veremedim. Özür dilerim. Söylemeliydim." Dediğinde derin nefes alıp verdim.

Ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Açsam mı açmasam mı kararsız kaldım.

Kısa bir süre sonra kapıyı açtım.

Kapıda öylece dikilen Alparslana baktım.

"Böyle kararları ortak vermemiz gerekiyor. Bir bakıcı... bilemiyorum. Oldukça zor. Nasıl biri olduğunu bilmeden bakıcı tutmak iyi olmayabilir." Dediğimde gülümsedi.

"Sen bul istersen."

"Olur. Bir arkadaşım iş arıyordu. Onu bakıcı yapabiliriz bence."

"Sen bilirsin." Dediğinde gülümsedim.

"Neyse iyi geceler."

"İyi geceler." Dediğinde kapıyı geri kapattım ve mutlulukla yatağıma ilerledim.

Birkaç dakika sonra kapı çaldı.

"Gir."

"Uyuyor muydun?"

"Hayır. Ne oldu?" Dediğimde yanıma doğru geldi ve yatağa oturdu. Bende doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yaslasım.

"Bu gün avmde dolaşırken gördüm. Görür görmez aklıma sen geldin." Dediğinde uzattığı kutuyu aldım.

Kutuyu özenle açtığımda içinde küçük peluş bir ayıcık vardı. İstemsizce gülümsedim.

"çok güzel. Teşekkür ederim." Dedim kocaman bir gülümseme ile.

"Hatırlıyor musun küçükken de çok severdin ayıcıkları. Her doğum gününde ayıcık aldırırdın. Hep merak etmiştim, ayıcıkları neden bu kadar çok seviyordun?"

"Babam olmadığı zamanlarda ki biliyorsun uzun süre olmuyordu, korktuğum günlerde ayıcıklara sarılıp uyurdum. O ayıcıklar babammış gibi gelir rahat bir şekilde uyurdum." Dediğimde burukça gülümsedi.

"Hala öyle mi?"

"Evet."

"Ayıcıklara sarılmak yerine korktuğun zaman bana söyle. Bana sarılabilirsin." Dediğinde gülümsedim ve elimdeki ayıcığa baktım.

"Tekrardan çok teşekkür ederim."

"Rica ederim." Dediğinde aklıma gelen şey ile konuşmaya başladım.

"Biliyor musun bu gün bir tane asker geldi muayene olmaya. Ve askeri tanıyorum."

"Kimmiş?"

"Hani beni takip eden biri vardı ya. O gün biri gelip yardım etti demiştim, o kişiymiş." Dediğimde kasılan vicudu rahatladı.

"Gerçekten mi?" Dedi gülümsiyerek.

"Evet... ama kanser sanırım."

"Sanırım mı?"

"Daha kesin birşey çıkmadı. Tomografi çektirdim, birkaç güne çıkıcak. Umarım kanser değildir."

"Umarım."

"Ama eğer kanserse kurtarmak için elimden gelen herşeyi yapıcam." Dediğimde güldü. Saçımı okşadı ve saçlarıma öpücük kondurdu.

"Bu gün gösterdiğim tepki için özür dilerim... fevri şekilde hareket etmemem gerekiyordu. Önce sana sormalıydım. Daha doğrusu sorgulamamalıydım. Sonuç olarak böyle bir hakkım yok."

"Sorun yok. Ve beni sorguliyabilirsin. Evlenicez ve sorgulaman bence oldukça normal."

"Evlenicez..." diye mırıldandım.

Birkaç saniye öylece bakıştık. Alparslan bana yaklaştı, ben Alparslana yaklaştım. Dudaklarımızın arasında milim vardı.

Bir anda kapının açılması ile refleks olarak Alparslanı itmiştim.

Sanırım biraz fazla itmiştim... yere düşmüştü.

"Baba?"

"Ayberk? Ne işin var oğlum?" Dedi Alparslan yerden kalkarken.

"Korkunç rüya gördüm... sende yanımda yoktun. Özür dilerim bir anda girdiğim için." Dedi dudağını büzüp aynı zamanda elindeki peluş tavşan ile yavaşça bir sağa bir sola doğru sallanarak. Gülümsedim. Yataktan kalktım ve Ayberke doğru ilerledim.

Kucağıma alıp saçlarını düzelttim.

"Ne rüyası gördün bakalım?" Dedim yatağa doğru ilerlerken.

"Dinozor vardı, Asena abla seni yiyordu. Babam kurtaramıyordu." Dediğinde gülümsedim.(belli belirsiz bir spoii)

"Dinozorla oyun oynamaya gitmişim. Korkunç rüya değil ki bu. Baban da oynamak istemiş ama dinozor sadece benimle oynamak istemiş." Dedim ve yatağa yatırdım.

"Niye sadece seninle oynamak istemiş?"

"Beni daha çok seviyormuş. Babanda oyun oynamak için çok büyükmüş."

"Doğru mu baba?" Dediğinde hayranlıkla, gözleri parlıyarak bizi izliyen Alparslan başını yavaşça aşağı yukarı salladı.

"Evet.Doğru. Biraz fazla büyümüşüm o yüzden benimle oynamadı." Dediğinde bende gülümsedim.

"Bu gün burda yatsam olur mu?"

"Olur ablacım."

"O halde size iyi geceler." Dedi Alparslan gülümsiyerek yataktan kalkarken.

"Baba sende yatt! Hep birlikte yatalım."
Dediğinde bana baktı Alparslan. Gözlerimi kapatıp açtım ve aynı anda başımı aşağı yukarı salladım.

"İyi o halde." Dedi yanımıza yatarken.

Ben solda Ayberk ortada Alparslan ise sağda yatıyordu.

"İyi geceler baba. İyi geceler Asena abla."

"İyi geceler ablacım."

"İyi geceler." Dedi Alparslan.

Doktor ve KomiserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin