Aşkın Ateşi - 19

24 2 0
                                    

Medya: Suzan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Suzan

Eve girdiğimde, tamamen bitkin bir şekilde üzerimi değiştirirken, David'in sözleri kulaklarımda çınlıyordu. Bakışları sanki hala gözlerimin önünde, yalvarırcasına gelmemi istiyordu kollarına. Nasıl özlüyordum onu bu kadar? İçimde dolup taşmak bilmeyen bir duygu vardı ki, tam olarak ne olduğundan bile şüphe duyduğum. Peki neydi bu duygu? Sürekli onu düşündüren, ona dokunmamı isteyen? Tutkunun ötesinde güçlü bir yangın varsa, o da özlem ateşinin verdiği acıymış. Bilemezdim hayatıma bu kadar etki edeceğini.

"Neyse, saçmalıyorum." Diye söylenerek duşa girdim.
Sıcak suyun altından çıkmak istemezken, vücudum buruş buruş olduğunda mecburen çıktım.
Odama zart diye giren Andy telaşlıydı.

"Bir kapıyı çalsaydın Andy!"

"Üff. David aradı, telefonuna baksın diyor. Barıştınız mı siz?"

"Defol Andy!"

"İyi be." Diyerek çıktı.

Telefonu yatağın üzerinden alıp açtığımda, iki arama ve mesaj vardı. Hepsi David'tendi.

'Aşağıda seni bekliyorum.'

Mesajı kapatıp pencereye koştum. Arabası oradaydı ama kendisi yoktu. İçinde oturuyordu muhtemelen. Umursamadan saçlarımı kurutup, üzerimi giyindim. Bir aksiyon daha yaşayacak takatim kalmamıştı. İşlerimi halledip odanın ışığını kapattığımda, yatağa girerek tavanı izlemeye başladım. Harika.. David aşağıda ve ben uyuyabileceğim öyle mi? Aferin bana!
Gelen aramayla yerimden zıplarken, David ısrarla çaldırıyordu.

"Ne var?" Diye açtım telefonu.

"Sanada merhaba."

"David kapımın önünden git! Neyin peşindesin?"

"Sen peşimde olduğun için olabilir mi?"

Soğuk tavırlarından bir anlam çıkaramazken, ne diyeceğimi bilemedim.

"Bir daha yakınına yaklaşmayacağım. Tamam mı? Git artık."

"Aşağı gel, konuşalım adam akıllı."

"Ne konuşacağız?"

"Bacak arama tekme atmayacaksan, mantıklı bir şeyler konuşabiliriz insan gibi."

"Köşeye sıkıştırılmazsam atmam tabii ki."

Konuşmalarımız tatlı atışmalara dönerken, onunda keyiflendiğini hissediyordum.

"Kokunu almam şarttı. Çok özlemiştim."

Dudaklarımı ısırırken sessizliğimi sürdürüp bir şey demedim.

"Orada mısın?"

"Evet."

"Hadi aşağı gel."

"Gelemem."

SUZAN (Zorba Serîsi II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin