Yarın büyük ihtimal bölüm atmayacağım. Ama bir kaç bölüm gelirse daha fazlası da gelir.
İyi okumalar.
"Plan."
K
im Jennie'nin Bakış Açısından
Gözlerim odamın pencerelerinden süzülen güneş ışığıyla buluştuğunda gözlerimi açtım. Kalktım, pencereleri açtım ve dışarıdaki temiz havayı içime çektim. Kraliçe olmayı kabul edeli bir gün oldu.
Taehyung'un bana tarçınlı rulo getirdiği zamanları gerçekten özlüyorum, çığlık atarken çıkardığım sinir bozucu ses aslında kulaklarımı gıdıklıyormuş gibi geliyor, bir daha asla duyamayacağım bir şey.
"Jendeukie! Bizim için en sevdiğimiz tarçınlı ruloları aldım!"
"Hadi gidelim Jendeuk."
Bir anda gözümden bir damla yaşın düştüğünü hissettim. Artık bana Jendeuk demiyor, okula kadar benimle gelmiyor ve artık bana kahvaltım için en sevdiğim tarçınlı ruloları almıyordu. Her zaman istediğim kraliçe olmayı kabul ettiğimde hayatım değişti.
Ama bunu yapmam gerekiyor. Bencil olduğum için değil, babamın Taehyung'un hayatına yaptıklarından dolayı kendimi suçlu hissettiğim için. Aynı zamanda eğer kurallar değişmezse Taehyung zorbalanacaktı.
Taehyung, babasını kimin öldürdüğünü ve hayatını perişan ettiğini öğrenmek istediği için Parvenu Üniversitesi'nde okudu. Ama tesadüfen babasını öldüren kişi aslında en yakın arkadaşının babası. Ve hâlâ bilmiyordu. Babasını öldüren kişiden intikam almak istediğini biliyorum ama ya... Ya hayatını perişan edenin babam olduğunu anlayacağı gün gelirse?
Benden nefret edecek mi? Benden utanacak mı? Bana hâlâ 'en iyi arkadaşım' diyecek mi?
Öyle düşünmüyorum.
Bu yüzden onu geride bıraktım. Kraliçe olmayı kabul ettim ve ona ihanet ettiğimi düşünsün diye ona aldırış etmedim. Onu taklit etmenin 'yolu' Kai'yle flört etmek olsa bile bunu yapacağım. Hayatını en kötü hale getiren ben olduğum için bana kızdığını görmektense, Kai ile flört ettiğim için bana kızmasını tercih ederim.
Gözyaşlarım gözümden akmaya devam ediyordu. Onun bana bu kadar üzgün bir yüzle baktığını görmek canımı acıtsa da yine de rahatlıyorum çünkü bana farklı bir nedenden dolayı kızdığını biliyorum.
Üzgünüm Taehyung ama gitmem gerektiğini bildiğim tek şey seni incitmek.
Okulumuza geldim, yine otobüse bindim. Henüz erken olduğu için düşünmeyi düşündüğüm okulun bahçesindeyim. Dediğim gibi artık Taehyung beni arabasıyla okuldan eve, evden okula bırakmıyordu.
Doğru kararı mı verdim? Daha sonra bazı şeylerden pişman olmak istemiyorum. Aklım kararımın doğru olduğunu söyleyip duruyor ama kalbim aynı fikirde değil. Ofladım.
"Merhaba, kaltak."
Arkamı döndüm ve bunu söyleyen kişiyle, duygusuz bir yüzle karşılaştım.
"Senin olgunlaşmamış saçmalıkların için zamanım yok Irene" dedim ve bana öfkeli bir yüzle bakmayı sürdürdü.
Arkamı döndüm ve tam gitmek üzereydim ki, "Kraliçe olmayı kabul ettiğini duydum, değil mi?" Durdum. Yine başlıyoruz. "Bu da Kai'nin kız arkadaşı olmaya yakın olduğun anlamına geliyor ki o da benim erkek arkadaşım."
Arkamı geri döndüm. Gerçekten sabrımı tüketiyordu. "Ne umrunda?"
Bana doğru yürüdü ve sırıttı, "Kai ile birlikte olduğuna pişman olacaksın, Jennie."
"Ne-?"
"İnan bana, ben de oradaydım" diye sözümü kesti ve uzaklaştı.
✩
A
h İrene ah.
Jennie yanlış sularda yüzüyor, değil mi?
İrene'in sizce bahsettiği olay nedir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKADAŞ#1 -Taennie-
FanfictionOnlar en iyi arkadaşlar. Ama bu şekilde mi bitecek? Jennie normal hayatından, ünlü bir üniversitede okumasından, sevdiği her şeye sahip olmasından ve en yakın arkadaşı Taehyung'un yanında olmasından memnundur. Mükemmel hayatından gerçekten çok mutlu...