Onlar en iyi arkadaşlar. Ama bu şekilde mi bitecek?
Jennie normal hayatından, ünlü bir üniversitede okumasından, sevdiği her şeye sahip olmasından ve en yakın arkadaşı Taehyung'un yanında olmasından memnundur. Mükemmel hayatından gerçekten çok mutlu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jennie ve İrene.
"Kahvaltı."
"Jennie! Sana biraz simit aldım!" Aniden gözlerimi açtım. Bu Taehyung mu? Hemen gidip üzerimde çok kısa bir elbise olmasına rağmen kapıyı açtım.
"Ah Jen-"
"Kahretsin!" Dedim ve kapıyı kapattım. Kai'ydi. Neden o burda?! Taehyung'un beni böyle bir kıyafetle görmesinin sorun olmadığını düşündüm çünkü çok uzun zamandır arkadaşız. Ama Kai'nin beni o kıyafetle görmesi gerçekten rahatsız edici. Aniden üstümü değiştirmek için odama koştum.
Giyindikten sonra Kai'ye kapıyı açtım. "Ben...seni şaşırttığım için özür dilerim" dedi, kendini tuhaf hissederek.
"Ama yemi-"
"Ne istiyorsun?" Hemen ona sordum. Beni o kıyafetle gördüğü için değil, onun Taehyung olduğunu düşündüğüm için biraz kırılmıştım. Sanırım gerçekten V'nin bana kızgın olduğunu unuttum.
"B-ben sadece seninle kahvaltı yapmak istiyorum. Kafeteryada yemek ister misin?" dedi. Sinirlendiğimi görmesin diye bakışlarımı kaçırdım. Gerçekten benimle takılmak istiyor.
"Tamam, gidebilir miyiz?" Kai sordu ve ben de başımı salladım. Yine de başka seçeneğim var mı?
...
"Ne yemek istersin? Yoksa bu simitleri mi yemek istersin?" Kafeteryaya girdiğimizde konuştu. Bir masaya doğru yürürken "Simitlerden nefret ediyorum" dediğim tek şey buydu.
Tarçınlı rulolar benim sevdiğim şey. Simit değil.
"Ama Jin simit sevdiğini söyledi..." dedi ve sonra bir an düşündü. Şu Jin, Kai'den nefret ettiği için dalga geçmiş. Aslında simitlerden nefret ettiğimi biliyor ve Kai'ye "beğendim" dediği simit bu mu? Beni güldürdü.
"Sanırım sadece şaka yapıyor, özür dilerim" dedi ve utançtan ensesini tuttu. Ben de sadece güldüm.
Bana kocaman bir gülümseme verdi. Karşılık olarak gülümsemekten başka bir şey yapamıyordum.
Güzel gözler, burun, dudaklar, tavır. Nedenini bilmiyorum ama hâlâ V'nin yanında rahattım.
Irene son derece şımarık bir ses tonuyla, "Arkadaşlar, okuldan sonra kapalı sahaya gidelim çünkü önemli bir duyurum var" dedi. Ona baktım, o da bana baktı ve sonra gözlerini kaçırdı. Şu ana kadar Kai hakkında ne söylediğini anlayamıyorum.
Okul bittikten sonra hepimiz kapalı korta gittik ve konuşmacı olan Irene'e kesinlikle dikkat ettik.
"İyi günler. Zaten kraliçe olmadığımı biliyorum..." bana döndü ve sonra sırıttı. Ben de gülümsedim. "Fakat çok önemli bir meselem var."
Ben de gülümsedim. "Çok önemli bir duyurum var! Romantik Kalpler Festivali geri dönüyor!" Kalabalık tezahürat yapmaya başladı.
"Nihayet! Artık hoşlandığım kişiyi özgürce itiraf edebiliyorum!"
"Gerçekten tüm stantlara gidiyorum."
"Düğün kabini işte!"
"Yani bilmeyenler için Romantik Kalpler Festivali ya da 'RHF' okulumuzda her şubat ayında kutlanıyor ama ABD'deki son sınıflarımız şubatta mezun olacağı için önümüzdeki hafta yapacağız. Ve beklendiği gibi, yaşlılar stantları romantik temalı yapacaklar ama tabii ki en meşhur düğün standımız da var!" Kalabalık bir kez daha tezahürat yaptı. "Geçen yıl ana gelin ve damat okulun kraliçesiydi, yani ben ve Kai. Ama şimdi, yeni bir kraliçemiz olduğu için. Düğün Kabini için asıl gelin ve damatımız... Elbette Kim Jennie ve Kim Jong-in! İronik çünkü zaten aynı soyadına sahipler," diye devam etti ve bana tekrar sırıttı.
Kalabalığın bir kısmı alkışladı, bir kısmı ise alkışlamadı. Bağırarak sahneye doğru koşan bir adam gördüm.
"Biri karşı çıkıyor! Birisi karşı çıkıyor!" Onun... Jin olduğunu fark ettim?!?
"Bekle, ne diyorsun?" Irene sordu ve mikrofonu Jin'e uzattı. Gururla "Birileri Kai'nin Jennie'nin damadı olmamasına karşı çıkıyor" dedi. Gözlerim büyüdü resmen. O ne söylüyor?!
"Karşı çıkan kim?" Irene sordu. "Bu beklenmedik bir şey ama bu Kim Taehyung." Sanki dileği gerçekleşmiş gibi memnuniyetle söyledi Jin. Kalabalık yeniden sevinçle tezahürat yaptı ve mırıltılar sahayı doldurdu.
Bu Kim Taehyung'du.
Kim Taehyung.
Kim Taehyung.
Kelimeler beynimde tekrarlanıp duruyordu. Taehyung benim damadım mı olmak istiyor? Ama neden? Hiçbir şey bilmeyen tek kişi ben miyim?
"Ah! Yani bu ilginç, sanırım yapacağımız şey Kim Taehyung ve Kim Jong-in'in Kim Jennie için savaşması olacak. Ve kalan kişi de Jennie'nin damadı olacak." Kalabalık sanki yarın yokmuş gibi çığlıklar atıyordu. Yani benim damadım olmak için mi savaşacaklar? Bu çok sevimsiz.
"Yarın kuralları açıklayacağım" dedi. Dışarı çıkmak üzereydim ki İrene bana yaklaştı ve şöyle dedi.
"Kim, Kim'e karşı ve Kim için savaşacak. Sanırım bu gerçekten ilginç olacak," bana sırıttı, saçını savurdu ve sonra uzaklaştı.
