6. Bölüm

55.6K 1.9K 485
                                    

Kalbim ağzımda atıyor resmen, gereksiz bir heyecan tüm bedenimi ele geçirmiş durumda ve en önemlisi korkuyorum üstelik neden korktuğumu bile bilmiyorum.

Arslan babaannesinin ona seslenmesiyle soğuk ve sert bakışlarını benden çekip babaannesine çevirdi bende hemen önüme döndüm. Yemek boyu bir kez daha ona bakacak cesaretimin olacağını düşünmüyorum.

Bu kez Arslan'ın babaannesi konuşmaya başlayınca herkes ona dönüp dinlemeye başladı "Bir yandan yemeklerimizi yerken diğer yandan beyler olarak ailelerinizi tanıtın" dedi.

Bu kadından nasıl böyle sert bir ses çıkmıştı anlamış değilim, çok tatlı ve tontuş birine benziyordu oysa ki.

Eliyle önce Can'ın babasını işaret etti, Melih bey yanındaki kadının elini tutup gülümseyerek "Sevgili eşim Yasemin, oğlum Can, kızım Melis ve oğlumun kız arkadaşı Ceyda" diye tanıttı.

Hemen Hande'ye döndüm o ise kafasını önünden kaldırmıyordu. İlk bu kızı tanımamıştım fakat şimdi hatırladım, Can ve Hande sevgiliyken bu kızı bir kaç kez görmüştüm ve o zamanlar bu kız ve Can çok yakın değildi, Can'ın arkadaş gurubundan bir kızdı şimdi ise sevgili olmaların bayağı şaşırmıştım, aslında bu kızı ilk gördüğümde onun Can'a bakışlarından şüphelenmiştim ama Can'ın Ceyda'yı hiç takmadığını görünce çok üstünde durmamıştım.

Şimdi ise Can'ın kız arkadaşı olarak buradaydı içimden bunun sadece arkadaş anlamında olmasını diledim ama bu çok imkansız bir dilek gibi...

Sıra Ümit amcaya gelince o da karısının elini tutup "Biricik eşim Yelda" diye başladı. Bu iki adamın eşlerine olan bu ilgisi çok güzeldi, bize doğru dönüp devam etti "Kızlarım Hande ve Duru" işte bunu beklemiyordum. Benide kızı olarak tanınmasını asla beklemiyordum, Hande'nin arkadaşı demesini beklerken bu bana büyük bir sürpriz oldu.

Geldiğimizden beri Ümit amcaya düşmanca bakan adam konuştu bu kez "Sadece bir kızın olduğunu biliyordum" dedi.

"Yanlış biliyormuşsun." diye cevap verdi Ümit amca sertçe, ardından devam etti, "Duru benim manevi kızım" diye ekleyip sözünü bitirdi.

Nedense beni böyle tanıtması buruk bir mutluluk oluşturdu içimde. Ümit amcaya doğru dönüp hafifçe tebessüm ettim o da bana aynı şekilde karşılık verdi.

Geriye kalan üç aileden sonra tanışma fastı bitti ve herkes gruplar halinde sohbet etmeye başladı.

Bense kafamı kaldırıp Arslan'a bakmak istiyorum ama bunu yapacak cesareti kendimde bulamıyorum.
Hande kulağıma doğru eğilip "Biraz sakin ol. Sana bakmıyor Melih amca ve babamla konuşuyor" dedi.

Niye bakmıyor ki dedi iç sesim.
Niye baksın ki hem böylesi daha iyi.

"Duru" diye seslendi Can karşıdan, kafamı kaldırıp ona baktım "Mert nasıl?" diye sordu. Can'ın Mert'in durumundan haberi yoktu o gittikten 3 ay sonra Mert bu lanet hastalığa yakalanmıştı, buruk bir tebessümle "İyi." dedim. İyi değildi hemde hiç iyi değildi ama şu an bunu sesli dile getirebilecek gücüm yoktu.

Can kafasını sallayıp önüne döndü. Gözlerim salisilik Arslan'a döndü, o da bana bakıyordu zaten ama keşke bakmasaydı şahsen bu sert bakışlarını hak edecek ne yapmıştım bilmiyorum.

Acaba diyorum seni Can'dan kıskanmiş olabilir mi?

Sende iyice mala bağladın adam neden tek gece yattığı bir kadını kıskansın?

NEFES (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin