15. Bölüm

52.3K 2.1K 338
                                    


Kahvaltıdan sonra salona geçmiştik. Bu gün hafta sonu olduğu için Arslan evdeydi. Etrafta anlamsız bir sessizlik vardı tek ses kucağımda ki Mert'in bana arada bir bana sorduğu soruların sesiydi. Kendisi her ne kadar sessiz sorduğunu düşünsede yeterince sessiz değildi.

Arslan kaşları çatık bir şekilde elindeki koca tabletle bir şeyler yapıyordu, iş ile ilgili olduğunu tahmin etmek zor değildi.

İrem telefonla ilgileniyor Yiğit, kitap okuyordu. Ece ise benim yanımda oturuyordu. Birden etraftaki sessizliğin ortasına bomba gibi düşen bir telefon zili çalmaya başladı ve evet çalan telefon benim.

Yanımdaki telefonu elime alıp ekrana baktım, arayan Berk'ti. Büyük ihtimal Ceylan Hoca'nın sınav ile ilgili bir şey söylemek için arıyordu, bir gelişme olursa beni aramasını istemiştim. Normalde bu tür ders konularını Melisa ile konuşurdum ama en son olanlardan sonra Melisa defteri benim için tamamen kapanmıştı.

Telefonu açtım.

"Alo,"

"Duru, mujdemi isterim sınavı geçmişsin."

Geçeceğimi zaten biliyordum ama Ceylan hocanın sonuçları bu kadar çabuk açıklayacağını asla tahmin etmezdim.

"Neden bu kadar erken okudu ki?"

"Üzümünü ye bağını sorma."

Berk'in bu söylediğiyle gülerek göz devirdim.

"Peki kaç almışım?" diye sordum.

"67 alarak sınıf ikincisi olamaya hak kazandınız."

Yüzümdeki gülümseme büyüdü, şahsen 51'le geçeceğimi düşünüyordum çünkü aşırı kazık bir sınavdı.

"Birinci bey siz beni kaç puanla geçtiniz çok merak ettim şu an."

Birincinin Berk olduğundan emindim çünkü genelde ilk iki hep bizdeydi ve üçüncü ile aramızda col falzs fark olurdu özellikle böyle zor bir sınavdan başkası birinci çıkmış olamazdı.

"Bir desem."

"Şaka yapıyor ol."

"Ciddiyim."

Ağzımın içinde sessiz bir küfür savurdum.

"Neyse sen şimdi bir puanla birinciliği kaçırdığını iyice sindir ben derse gireceğim sonra konuşuruz."

"Defol."

"Bende seni seviyorum." diyip telefonu kapattı, gülerek kafa salladım. Tabi ki bir puanla birinciliği kaptırdığım için üzgündüm ama bu birincilik Berk'i gittiği için daha az üzgündüm.

Telefonu tekrar yanıma kayacağım sırada Arslan'ın keskin bakışlarıyla karşılaştım. İçimden yine ne oldu derken buldum kendimi.

Ama ne olacaktı ki Arslan beyimizin her zamanki bakışlarıydı bunlar.

Fazla bakmadan önüme döndüm. Mert kulağıma doğru, "Abla ben şıkldım." dedi, yanımdaki Ece'de Mert'i duymuş olacak ki ayağı kalkıp Mert'e elini uzattı, "Gel bakalım Mert biz senle oyun oynayalım." dedi.

Mert bana bakınca gözlerimi kırpıp ona izin verdiğimi belirtim.

Mert onayımı aldıktan sonra minik eliyle Ece'nin ona uzattığı elli tuttu.

NEFES (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin