Duyduğum sesle, şaşkın bir şekilde arkamı döndüm. Siyahlarının hedefi ben değildim, Doğrudan Yiğit ve Atalay'a bakıyordu.
Bir kaç adımda onların yanına gitti ve Buğra'nın yapamadığını iki saniyede yapıp Yiğit ve Atalay'ı birbirinden ayırdı.
Bu olayda ikisindende daha fazla yaralanan Buğra'nın yanına gittim hemen. "Yiğit, bu olanı hemen açıkla." dedi Arslan. Bu kez bağırmamıştı fakat onu birazcık tanıyan biri bu ses tonundansa bağırmasını isterdi.
Yiğit, "Hak etti." dedi. Bakışlarımı Arslan'a çevirdiğimde Yiğit'e hiçte iç açıçı bakmadığını gördü. "İkinizde yukarı çıkın ve beni çalışma odamda bekleyin." dedi Arslan. Bir kaç saniye sonra ikiside yukarıya doğru ilerlemeye başladı.
Arslan'ın bakışları geldiğinden beri ilk defa bana döndü. İfadesiz bakışlarında ilk kez çözemediğim farklı bir duygu vardı.
"İyi misin sen?" diye sordu.
"İyiyim." dedim.
Bakışları biraz daha bende oyalandıktan sonra o da yukarı doğru ilerlemeye başladı. Tekrar yanımdaki Buğra'ya döndüm. Bu hikayede yanan kesinlikle o olmuştu.
Mutfağa doğru ilerledim. Geldiğimde mutfak dolabından ilk yardım çantasını alıp tekrar salona gittim.
Buğra'nın yanına gittiğimde, "Otur şuraya kaşın patlamış pansuman yapayım, mikrop kapmasın." dedim.
"Gerek yok abla. İyiyim ben."
"Otur."
El mecbur oturmuştu çocuk. Hızla çantayı açıp gerekli olan malzemeleri çıkardım. Kaşına pansuman yaptım. Keşke sadece kaşı olsaydı. Gözünün altı kızarmış ve dudağı patlamıştı.
"Sen niye araya giriyorsun. Kavga eden ikisi en çok yara alan sensin."
diye ufak çaplı bir serzenişte bulundum. Kanım ısınmıştı Buğra'ya ve şu an bu durumuna çok üzülüyordum. Bu kadar üzülmem kesinlikle hamilelik hormonlarındandı. Bu aralar fazla duygusaldım.Buğra gülerek, "İyi bir arkadaş olarak görevimi yaptım. Gururluyum." dedi. Göz devirdim ama güldümde. Kıyamazdım.
"Ben abimi arayayım gelip aslın beni." dedi.
"Korumalar bıraksın."
"Yok. Çıkınca beni ara ben gelip alırım demişti."
"Peki o zaman."
Bir tık utanma gelmişti şu an. Abisi gelip kardeşini bu halde görecekti. Bu çocuk sapa sağlam gelmişti ve şimdi böyle geri gidiyordu. Mahcubiyet tüm yanımı sarmışken hamilelik hormonlarına içimden küfür etmeyi ihmal etmedim.
"Benimde ablam gelecek almaya." diyen Selin'le bakışlarım ona döndü.
Allah'tan ona bir şey olmamıştı.Takıldığın yer burası mı? dedi çok bilmiş iç sesim.
Nereye takılmam gerekiyor ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES (+18)
Teen FictionKardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır. Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.