11. Bölüm

51.1K 1.9K 139
                                    

Bu duyuruyu son kez yapıyorum, bölümler Cumartesi, Salı, Perşembe günleri gelecek yani haftada 3 bölüm olacak. Tabi ara ara sürprizler yapacağım.

Hayat bana Mert doğana kadar hiç gülmemişti, hep canımı yakmıştı ama Mert doğduktan sonra her şey artık o kadar kötü değildi. Mert bana yaşama isteği vermişti, umudum olmuştu, her şeyim olmuştu.

Onun için çıktığım bu yolda neler yaşayacağımı bilmiyordum ama ne olursa olsun pişman olmayacağımı biliyordum. Hiç bir zaman gururlu bir kadın olmamıştım yaşadığım hayat şartları buna izin vermemişti. Mert yaşasın diye yine gurursuz olurdum, canım yansada kendimi çok kötü hissetmede Mert için bu yolda sonuna kadar yürüyecektim.

Mert'in yüzüne bakarken gözümden bir damla yaş aktı, uykudayken bile acı çektiği belliydi. Gece durumu daha da kötüye gidince hastaneye getirmiştim ve Mert'in korktuğu olmuştu, bir süre hastanede kalması gerektiğini söyledi doktoru.

Benimle beraber Hanede gelmişti ama onu geri gönderdim, burada beklemesinin bir anlamı yoktu kontrol amaçlı tutuluyordu Mert.

Telefonum çalınca çantamdan çıkarttım. Ekrandaki Uyuz Herif yazısıyla derin bir nefes aldım ve telefonu açtım.

"Nerdesin." harika telefonu açar açmaz söylediği ilk şeyin bu olması tam onluk bir hareket.

"Hastanede."

"Sana haber ver demiştim."

"Unuttum." sinirli bir nefes verdiğini duydum.

"Mert iyi mi?"

"İyi değil."

"Neden hasta olduğunu en başta söylemedin?"

"Bilmiyorum." bilerek söylemiştim ona gıcık olduğum için bu tür önemli bir konuyu söylemek istememiştim.

"Ne demek bilemiyorum." dedi bu kez aşinası olduğum sinirli ses.

"Başka bir şey yoksa kapatıyorum."

"DURU" diye kükredi, ismimi ilk defa söylemişti ve yine tam onluk bir şekilde yapmıştı bunu.

"Beni delirtme. Sorularıma adam akıllı cevap ver." bu kez bağırmamıştı ama sesi sertliğinden ödün vermemişti yine.

"Ne var biliyor musun? Şu an seninle tartışacak halde değilim." diyip telefonu suratına kapattım.

Tekrar Mert'e çevirdim bakışlarımı, saniyesinde tüm sinirim kendini derin bir acıya bıraktı. Acı çekiyordu, her halinden belliydi.

Kardeşim çok acı çekiyordu ve ben hiç bir şey yapamıyordum.

                                   ...

Göz kapaklarımı acıyla açtım boynum felaket bir şekilde ağırıyordu koltukta uyuduğum için. Mert'e baktığımda hala uyuduğunu gördüm.

Yanına doğru ilerleyip yanağına hafif bir öpücük kondurdum. Onu uyandırmamaya çalışarak yavaş adımlarla odadan çıktım.

Dışarı çıkıp biraz hava alamya ihtiyacım vardı, ben bahçedeyken siyah bir araba hastaneye giriş yaptı, bu araba Arslan'ın arabasıydı.

Niye gelmişti şimdi bu?

Arabadan inip bana doğru yürümeye başladı, yanıma geldiğinde her zamanki sert bakışlarıyla bana bakıyordu.

NEFES (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin