28. Bölüm

26.6K 2.1K 556
                                    

Mekana geldiğimizde heyecanım daha çok arttı. Uzun zaman sonra şarkı söyleyecek olmak hem heyecanlandırıyordu hemde aşırı geriyordu.

Bakışlarım mekanın içinde gezerken benim en son burada çalıştığım dönemden bu yana çok fazla şeyin değiştiğini gördm. Burası öncedende güzel ve şık bir mekandı fakat şimdiki hali çok daha güzeldi.

Kızlarla Burak'ın bizim için ayırdığı localardan birine geçtik. Bir süre kendi aramızda sohbet etmiştik daha sonra yanımıza Burak geldi, kısa bir sarılmanın ardından o da yanımıza oturdu.

Burak iyi çocuktu ve burada çalıştığım zamanlarda az çok konuşup sohbet etmişliğimiz vardı.
"Birazdan misafirler gelir. Bu misafirler babam için çok önemli inşallah bir sorun çıkmaz." dedi Burak. Oturduğundan beri çok gergindi.

Babasının misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak istiyordu. Onu rahatlatmak için, "Her şey çok güzel gözüküyor. İnan bana memnun kalmamaları için hiçbir sebep yok." dedim.

"Yengem haklı. Gerçektende her şey çok güzel abimin mekanlarından sonra kesinlikle favori mekanım burası oldu." diyen İrem'in sesinde anlamadığım bir heyecan vardı.

"Ben ne zaman şarkı söyleyeceğim ve kaç tane söyleyeceğim?" dedim.

"2 tane söylesen yeter birini şimdi diğerini misafirler gelince söylersin."

"Peki hangi şarkıyı söyleyeceğimi ben mi seçeceğim?"

"Evet."

İlk hangi şarkıyı söyleyeceğimi düşünerek ayağı kalktım. "Gidiyorum o zaman." deyip gergince Burak'a baktım.

"Git." dediği an tekrar önüme dönüp sahneye doğru adımladım.
Ben sahneye doğru giderken mekanda bir hareketlilik oldu bizim tarafa bakınca Burak'ın yerinden hızla kalktığını gördüm.

Büyük ihtimalle babasının misafirleri gelmişti. Umursamadan sahneye doğru yürümeye devam ettim tam o sırada Can karşıma çıktı.

Can samimi bir şekilde, "Duru, seni burada görmek ne güzel." dedi.

Hemen yanındaki Ceyda'ya kısa bir bakış atıp tekrar Can'a baktım.
"Hande'yle beraber geldik." dedim Ceyda'nın duyabileceği bir sesle.

Can bana, o ve Ceyda arasında hiç bir şey olmadığını söylemişti zaten fakat Ceyda'nın Can'a olan duygularını çok önceden Hande ve Can sevgiliyken dahi hep hissetmiştim.

Can ağzının içinde kısık bir şeyler homurdanıp, "Keşke görmeseydim ama gördüm. Hanımefendi 3 santimlik kumaş parçasıyla gelmiş." dedi kızgın bir sesle.

Demek derdi buydu, her zamanki gibi Hande onu sinir etmeyi başarmıştı.
Elbisenin gerçekten fazla açık olmasını bilmeme rağmen, "Abartma," dedim.

"Abartma mı? Cidden sırf bana inat o elbise demeye bin şahit isteyen kumaş parçasını giymediyse bende Can değilim."

Can gerçektende sinirli gözüküyordu. Çene kasları gergin ve kaşları çatıktı.
"Neyse ben sahneye gidiyorum sonra konuşuruz." dedim.

Can kafa sallayıp "Bol şans diyeceğim ama şansa ihtiyacın yok." dediğinde tebessüm edip yürümeye başladım.
Sahneye geldiğimde dijey durmuştu.

Bir anda mekandaki gürültülü müzik sesi kesildiğinde anlık müşterilerden aaaaa nidası yükseldi. Bu genelde hep olurdu o yüzden takmamaya çalışarak hızla söyleyeceğim şarkıyı adama söyledim.

NEFES (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin