9. Bölüm

52.1K 2K 452
                                    

Merhaba, bölümler çok geç geliyor diyenler var ama bölümler 2 günde bir geliyor çok nadir 3 güne uzuyor. Evet kısa olduğunu kabul ediyorum ama aklıma geleni yazıp sizi çok bekletmemek için hemen paylaşıyorum. Fakat itiraf etmem gerekirse ilginiz çok güzel. Açıkçası benim bu kurgudan çok beklentim yok sadece eğlenmek amacıyla yazdığım klişe bir kurgu. Kendimi biraz daha yeterli hissettiğimde gerçekten kaliteli, güzel bir kurgu yazmak istiyorum. Yaşım henüz 17 ve ilk deneyimim olan bu kurgudan hiç memnun değilim ama siz seviyorsanız ve ben eğleniyorsam sorun yok sonuna kadar yazmaya devam edeceğim. Sadece klişe ve basit bir kurgu olduğunu kabul ettiğimi bilin ona göre okuyun.

Artık bölüme geçiyorum. 🫠

                                ...

Yemekleri yedikten sonra bir kafeye gelmiştik, burada çocuklar için oyun alanı vardı Mert'i oraya bırakmıştık daha rahat konuşmak için.

Şuansa elimde ki kağıta bakıyordum. İlkte evlilik sözleşmesi sanmıştım ama değildi bu daha çok yaptığımız anlaşmayla ilgili bir sözleşmeydi.

Fakat sadece 3 madde vardı;

1) Arslan Kıraç istediği zaman boşanma davası açacak ve karşı tarf zorluk çıkarmayacak.

2) Duru Yılmaz, Arslan Kıraç'in istediği her yere gidecek.

3) Aralarındaki evlilik sahte bir evlilik olacak ve taraflar bunun bilincinde olacak fakat bu evliliğin iç yüzünü kimseye söylenmeyecek.

"Eğer istediğin bir madde olursa söyle, yapabileceğim bir şeyse avukata söylerim ekler."

Bir süre düşündüm ama aklıma hiç bir şey gelmiyordu.

"Hayır yok ama ben Hande'ye her şeyi anlattım." yalan söyleyemezdim, yarın öbür gün ortaya çıkarsa benim başım yanardı, en iyisinin şimdi söylemek olduğunu düşünüyordum ta ki karşımdaki adamın bakışlarını görene kadar.

Gözlerini yumup burun kemerini sıktı, büyük ihtimal sakinleşmek için yapmıştı bunu, gözleri tekrar gözlerime bakınca yutkunamadım.

"Ailesine söyler mi?"

"Hayır, asla söylemez. Bundan eminim."

"Sakın başka kimseye söylemek gibi bir aptallık yapma ve arkadaşını uyar. Kimse bilmeyecek."

"Tamam." bu adamın her dediğini yapmak veya kabul etmek artık katlanılmaz bir boyuta ulaşmıştı.

"İmzala."

Göz devirip hızla imzaladım.

"Birazdan kalacağız. Sizi benim eve bırakacağım, ailemle tanışmanız için. Sakın orada pot kırma eğer nerede, nasıl tanıştınız gibi şeyler sorulursa bir şeyler uydur."

"Sen orada olmayacak mısın?"

"Hayır. Önemli bir işim var."

"Peki."

"Kalkalım mı?"

"Olur."

                               ...

Arabada ilerlerken daha önceden tanıdık gelen yollara bakıyordum. Evleri şehrin içindeydi ama değil gibiydi. İtiraf etmem gerekirse Arslan'ın ailesiyle tanışacağım için çok gergindim üstelik adi herif yalan söyleme işini bana bırakmıştı.

NEFES (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin