Miray'ın bir anda hastanede belirmesine en sağlıklı tepkiyi Kerem verdi. Didem'in hicbir şey söylemesine fırsat vermeden Miray'ı kolundan çekiştirerek çıkardı hastanenin bahçesine.
"Ne işin var senin burada?" Diye sordu sinirle.
"Barış'ı görmek istiyorum." Miray çok kararlıydı. Barış'ı o kadar özlemişti ki neredeyse aldatılmış olmasını bile sineye çekecek duruma gelmişti. Tabii her şeyi kendi elleriyle berbat ettiğinin de yeni yeni farkına varıyordu. Keşke Barış ona saatini tamir ettirip kapısına geldiğinde onu affetseydi.
"Adamın karısı içeride. Bak sevgili falan demiyorum, karısı. Sence izin verir mi?"
"Ondan izin alan yok zaten."
"Bak," dedi Kerem. Sakince anlatmaya çalışacaktı. "Ben sana durumunu haber vereceğim, tamam mı? Lütfen bir tatsızlık çıkmasın." Aslında Didem'i düşünüyordu. Kızın zaten ayakta duracak bile hali kalmamıştı. Bir de Miraybile uğraşamazdı.
"Söz ver?"
Kerem güldü. "Söz.."
"Bir de..." Dedi Miray. "Geldiğimi de söyle olur mu?"
Didem koridorda sinirle volta atıyordu. Yüzü kıpkırmızı olmuş, asabı iyice oynamıştı.
"Abla iyi misin?" Diye Sordu Semih.
"İyiyim iyiyim." Dedi Didem. "Hadi sen git artık Semih. Yarın maçın var."
"Kalabilirim."
"Hiç gerek yok. Ben sana haber veririm. Tamam mı?"
"Peki." Dedi Semih. Son kez sarıldı Didem'e, ayrıldı yanlarından.
Didem de duramadı yerinde. Odaya, Barış'ın yanına girdi tekrar. Sakin kalmaya çalıştı.
"Miray geldi." Dedi birden Didem.
Barış şaşkınlıkla baktı karısına. Miray'ın nereden haberi olmuştu? Hadi haberi olmuştu, ne diye gelmişti buraya? Didem öldürecekti kendisini.
"Ne isi varmış?" Diye sordu sinirli görünmeye çalışarak.
"Bilmiyorum." Dedi Didem. "Kendisine sorarsın. Gelir yine nasıl olsa."
"Didem," Barış kendini açıklamak istercesine. "Benim onunla hicbir alakam yok. Ortalığı karıştırmaya gelmiş. O sabahtan sonra görmedim onu."
"İnanıyorum sana." Didem'in sesi yumuşadı. "Ama sinirlendim Barış. Neye sinirlendiğimi de bilmiyorum. Belki haklı olmasına sinirlenmişimdir."
"Ne haklısı?"
"Sonuçta sen onun sevgilisiydin."
Barış Didem'i yanına çekti. "Yok öyle bir şey. Birkaç kez dışarı çıktık o. Sevgilim falan değildi."
"Kolunda o saat vardı yine."
Barış içinden küfürler etti. Yalan söylemek istemiyordu ama mecburdu. "Gidip aynısından almıştır."
Didem küskünce omuz silkti. Aslında kendini kötü hissediyordu. Uzun zamandır. Miray'ın haklı olması... Babası karışmasa olayın nereye gideceği... Gerçi Barış onunla görüsmek istemediğini söylemişti. Aslında olayın nereye gideceği açıktı.
"Takma kafana hiçbir şeyi." Dedi Barış. Başının üzerini öptü. Sıkıca doladı kollarını. "Güzelim benim."
****
Barış'ın ailesi 2 günlük misafirliğin ardından tekrar Rize'ye döndü. Her şey olağan durumdaydı. Barış antrenmanlara bile dönmüş, kazayı psikolojik açıdan da atlatmıştı.