Belki de burada olmamalıydı, Serdar onu konuşmak için çağırdığında Didem'in evine gelmeyi reddetmeliydi. Ama yapamamıştı. Bir sonraki kontrole kadar bekleyemeyeceği için Serdar arar aramaz koşmuştu Didem'e.
"Nasıl gidiyor?" Sordu Serdar, hepsi yemek masasındaydı. Didem bu yemeği lüzumsuz bulmuş, babasının vazgeçmesi için elinden geleni yapmıştı.
"Sakatlığım yok gibi. Tabii biri beni topuğumdan vurursa, orası ayrı."
"İnşallah vurmaz diyelim." Dedi Serdar.
"Baba!" Didem uyardı onu.
"Şu boşanma işlerini konuşalim diye çağırdım."
Barış şaşırdı. Demek ki Didem babasını ikna etmişti. "Bunları Didem ile konuşmam gerekmez miydi?"
"Vekaleten benimle konuşacaksın."
Ayşe de Serdar'a uyarıcı bir bakış attı. Ama adamın zerre umrunda değildi.
"Konuşacak hiçbir şey yok." Dedi Didem. "Dümdüz boşanacağız. Barış'ın istediği gibi."
"Pardon?" Barış alayla güldü. "Benim istediğim gibi derken?"
"Sen değil miydin boşanalım diyip evi terk eden?"
"Beni bu raddeye sen getirdin." Dedi Barış. "Şimdi her şey benim suçummuş gibi davranamazsın."
Didem cevap verecekti ama uzasın istemedi. Sustu, yemeğine döndü.
"Şartları konuşalım. Ne kadar nafaka isterse alacak, neyim varsa yarısı da onun." Dedi Barış.
"Daha neler!" Didem bağırdı, tam anlamıyla. "Benim ne nafakaya ne senin mal varlığına ihtiyacım var! Hicbir şey talep etmiyorum."
"Sana değil zaten, çocuğuma."
Sabır çekti Didem. "Çocuğunun da ihtiyacı yok merak etme."
"Ne konuşacağız o zaman? Sen benim her dediğime itiraz edeceksen?"
"Zıkkımın kökünü."
"Boşanmıyorum ya!" Barış hızla kalktı yerinden. "Boşanmıyorum. Ver istediğin mahkemeye. Boşanma falan yok."
Serdar bıyık altından gülmeye devam etti. Barış'ın sinirleri iyice bozuldu.
"Afiyet olsun size."
Tesislere gitmedi, yatak odasına geçti. Sanki buradan hiç ayrılmamış gibi.
***
Annesi ve babası, Barış'ın eve ani dönüşüyle otelde kalmak için kalktılar. Bir tek Deniz ablasında kalmak istedi, salondaki koltuğa yatak hazırladılar.
"Sen uyu burada. Ben bi şunla konuşayım derdi neymiş?"
"Dövmek falan gerekirse bir ses et."
"Karışma sen, uyu." Dedi Didem.
Yatak odasına geçti. Barış, pencerenin kenarındaki koltukta sinirle Didem'i bekliyordu.
"Sen böyle her hafta karar mı değiştireceksin, evlenip boşanma konusunda. Babamı da ikna ettim. Ne istiyorsun?"
Barış ayağa kalktı, yaklaştı Didem'e. "Sen zorluyordun beni çünkü Didem. Ben senden boşanmak falan istemiyorum. Niye anlamıyorsun bilmiyorum ama..."
"Sen bana babanı ikna et bir dakika beklemeyeceğim demedin mi?"
"Çok üstüme geldin. Benim de psikolojim alt üst oldu."