17

442 20 5
                                    








"Evet"

Geldiğimiz küçük evin içerisinde volta atarken, barayın telefonla konuşmasının bitmesini bekliyordum, yaşadığımız şeylerin ardından telefonu çalmış ve tüm büyü bozulmuştu yarım saattir konuştuğu telefonla hissettiğim utanç yalnızlığın hissiyle artmaya başladı.

Yüzüne bakamıyor hatta buradan hemen çıkmak istiyordum, rüya gibiydi bugün belkide kabus barayla ilişki yaşamaya hazır değildim.
Üstelik hislerimden ve karşımdaki adamdan emin olamıyordum, sırf bana karşı boş olmadığını söyledi diye yelkenleri suya indiremezdim.

"Kapat artık başımı siktin"

Arkamdaki camın önüne kalçasını yaslayıp doğrudan beni incelediğini biliyordum, telefonda her kimle konuşuyorsa sözleri yüzümü buruşturdu.
Hala arkam dönük, raflarda dizili duran tozlu oyuncakları inceliyordum.
Eskimiş tahta dolabın altını açtığımda çekmecenin içerisinde gördüğüm cüzdanlarla şaşkınlıkla uzanıp bir tanesini aldım siyah deri kılıfı açtım.

Otuzlu yaşlarda bir adamın kimliğini alıp incelerken, ensemde hissettiğim nefesle irkildim.

"Bunları ben çalmıştım, içerisindeki değerli şeyleri alıp cüzdanları koleksiyon yapıyordum"

Yüzüm hafifçe buruştu ama gülümsedim, uzanıp başka bir çekmeceyi açtı içerisi antika bilezikler ve yüzüklerle doluydu.

"Çocuk yaşta bunları nasıl çalabildin.."

Elime aldığım kırmızı taşlı gümüş rengindeki kolyenin ortasında ejderha motivi vardı.

"Yaptık birşeyler, kurcalama oralarını."

Cevabına yan bi bakış attığımda, ciddi bir ifadeyle oda bana aynını yapsada hafifçe göz kırptı.

"Müsadenle güzel gerdanına takabilirmiyim?"

Elimdeki kolyeyi almak için avcunu uzattığında, bu değerli gözüken şeyi bana takacak olmasına şaşırmıştım.

"Eminmisin?"

Ayrıca kolyenin güzelliğine mest olsamda, o çalıntı bir aksesuardı.

"Güzelliğinin yanında pek bi sönük kalır ama, şu tenine ne yakışmazki kızım senin.."

Erkeksi sesiyle iltifatları dizerken, kafamı bir anlığına başka yöne çevirerek gülümsedim.

"İyi tak bari, inşallah hapislerde çürümem"

Sırtımı ona doğru dönüp saçlarımı ensemde toplarken, son sözlerimle kıkırdayan nefesi yukarıdan saçlarıma değdi.

"Seni oralara tıkacak adamın soyunu tıkarım üreyemez"

Saçlarımdan derin bir koku çekerken, durduğu yere doğru fısıldamıştı sözlerine sırıtmıştım.

"Kolyeyi takacağım ama.."

Elinin biriyle hafifçe kalçamın kenarını tutup parmaklarını derince bastırdığında, iki yana silkelenip cırladım.

"Yavrum şunu çekermisin dikkatim dağılıyor"

Bahsettiği şey benim popomdu! arkamı dönmeden eline hafifçe vurup ensemi biraz daha eğdim.

"Tak şunu, taktığın gibide uzaklaş baray."

Sert sesime 'hayır' dercesine mırıldanarak büyük bir yavaşlıkla kolyeyi taktı.
Parmaklarının uzaklaşacağını beklerken, ensemdeki tüğleri kaldırmak istercesine parmak uçlarıyla dokunarak omuzlarıma kadar geldi.

𝐅𝐀𝐑𝐄𝐋𝐄𝐑 (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin