"Şöyle bakmayı kes!"Baray mızmız bir surat ifadesiyle güneş gözlüğünü çıkarıp aramızdaki masaya fırlattı.
Uçaktaydık, kalkalı yaklaşık bir saat oluyordu öğle saatlerini geçerken, türkiyeden gitmeden önce annemin mezarını ve adilin kız arkadaşını son bir kez ziyaret ettik.
Belkide son sayılmazdı, illaki bir gün yeniden dönecektik."Ne zaman uyuyor bu çocuk"
Baray dakikalardır odaya geçip yalnız kalmak için fırsat kolluyordu ama, adil yanımızdan asla ayrılmıyordu.
"Uykusu ne zaman gelirse, anlıyormusun?"
Cık' diye bir ses çıkarıp kavisli kaşlarını bir kere havaya kaldırdı.
"Elim ayağım titriyor, biraz daha dokunamazsam gebericem"
Derin bir soluk bırakırken, göz ucuyla adile baktı kulağında kulaklıkla heyecanla mesaj yazıyordu güzel kardeşim.
"Kokunda geliyor buram buram, giymişsin birde beyazları.."
Kafasını hafifçe yana yatırarak beni süzüyor, hemde tüm samimiyetiyle içinden geçenleri fısıltıyla söylüyordu.
"Öyle olmaz bence tüm düğmeleri sök"
Baray sıcaktan çıkardığı ceketiyle yetmezmiş gibi, gömleğinin düğmelerini yarıya kadar açmış, kollarını bileklerine kadar katlamıştı.
"Adil bizi biraz daha salmazsa, kesinlikle hulk gibi yırtıcam kıyafetlerimi"
Kafamı iki yana sallayarak gülümsedim.
"Birşeyler izleyelim mi?"
Yanındaki boş koltuğa vurduğunda, kemerimi sökerek dikkatlice ayağa kalktım.
Elimi nazikçe tutup oturmama yardım etti, kabin görevlisi bir adamı çağırarak diz üstü bilgisayar getirmesini söylemişti, çok geçmeden getirdiğinde yanımızdaki perdeleri kapatarak karanlık bir ortam yaratmaya çalıştık."Ne izleyeceksiniz?"
Adil yan tarafımızdaki bölümden konuştuğunda, baray kafasını arkamdan uzatıp benden önce davrandı.
"Sen bizi duyuyormuydun, kerata"
Adil sondaki kelimeyle dişlerini göstererek kahkaha attı.
"Hayır, ekranı görüyorum.. söyleyin ona göre bende izleyeceğim"
Elimi bilgisayar faresine uzatıp, önümdeki filmlere merakla bakmaya devam ederken, baray adile laf atıyordu.
"Buz devrini izleyelim"
Hızlıca konuştuğumda adil sıkılgan bir tavırla ayağa kalktı, yanımızdaki koltuktan destek alarak arkadaki kapıya doğru gidiyordu.
"Hiç çekemem ben sizin gibi çocuk değilim, odadayım bu arada haberiniz olsun!"
Uzaklaştıkça cümlesinin sonlarına doğru bağırmaya başlamıştı, kapı yüzümüze kapandığında baray ona yakın olan bacağımı heyecanla sıktı.
"Güzel taktikti, uyur birde içeride mis gibi baş başa kaldık hatunumla"
Yüzümdeki ciddiyet silinmezken, bakışlarındaki parlaklığa şüphe eklendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐅𝐀𝐑𝐄𝐋𝐄𝐑 (+18)
General FictionBanka da sıradan bir gündü inci için, günler zorla geçerken her zaman ki gibi işin bitmesini hevesle bekliyor, saatler sayıyordu. Taki bir grup hırsız koskoca bir şanssızlık içerisinde onun olduğu bankayı soyana kadar. "Sansar bu kız personellerden...