"Geliyorum.."Barayın mırıldanan sesiyle gözlerimi açtığımda, yanımdan dikkatlice kalkmaya çalıştığını gördüm hafifçe doğrulup bazanın başlığına sırtımı yasladım.
"Günaydın, nereye?"
Merakımı gizleme gereği duymadan sert yüz ifadesine baktım, giydiği tşörtün ardından benim olduğum tarafa dolanıp yatağın kenarına oturdu.
"Biraz işim var, çabucak halledip döneceğim"
Elinin birini kaldırıp avcunu yasladığı göbeğimi hafifçe okşadığında tüm kanım hareketlenmişti, dün saplanan ağrının izi bile yoktu bugün.
"Yine gidip, iki hafta dönmeyecek gibisin.."
Sesimin neden pürüzlü çıktığını ve hissettiğim kırgın duyguyu anlayamıyordum, belki anlamamak işime geliyordu.
"Bilemem, ama bu kez beni bekleyen bir kadının olduğunu hissettiğim için iki elim kanda olsa gelirim."
Saçlarını hafifçe karıştırırken huzurla gülümsüyordu, hayır onu beklediğimi nereden çıkardı ki, beklemeyecektim hatta iyi olurdu gitmesi onunla uğraşmaktan yorulmuştum, kafamı onun olmadığı tarafa çevirmeden burun kıvırdım.
"Gitmen iyi olur, görüşürüz"
Kafamı yastığa geri koyup sırtımı ona tamamen dönerek, hala kokusunun yoğunluğunu taşıyan battaniyeyi üzerime çektim.
"Bir gülüş vermeden gönderecekmisin beni?"
Hafifçe fısıldadığında sesi yakınlardan gelsede omzumu umursamazca kaldırıp indirdim, kalbim ağrıyordu sanki yada kötü bir his vardı ve ben adını koyamıyordum.
"Git artık"
Bir kaç dakikalık sessizliğin ardından son sözlerim bu olmuştu, yatağın yanından kalkarak adım seslerinin uzaklaşmasını dinlerken içimi dürtmeye başlayan hisse dayanamıyordum.
Çıkan seslerle kapı kulpunu çevirdiğini anladığımda yerimden hızlıca doğruldum."Baray"
Anında bana dönüp yanıma doğru dik adımlarla geldi, aynı yerine oturdu ama göğsünü bana doğru eğmişti.
"Söyle yavrum.."
Gözlerindeki huzur dolu duygularla kafasını yana yatırmış, derin derin bakışlarının etkisine kapılmamı sağlıyordu.
"Dikkatli git diyecektim.."
Elinin birini omzumun kenarından uzatıp yüzümü yüzüne doğru kaldırdı, burnunu burnumun ucuna iki kere sürtüp alnımı öptü.
"Dikkatli gideceğim ozaman"
Yutkunmak şu an yapacağım en iyi şeydi, çünkü alnımdan çekilen dudakları yanağımın kenarlarına küçük öpücükler bırakıyordu ve her öpücük kalbime kazınıyor aklımı deliyordu.
"İnci.."
Efendim' demek için açtığım ağzıma açlıkla yapıştığında, inleyerek karşılık verdim.
Çatık kaşlarım bu anın güzelliğini ve daha fazlasını ister gibi biraz daha sıkıştı.
Alt dudağımı ağzına alırken bende üst dudağını çekiştiriyordum, nasıl bu kadar tatlı bir tadı vardı anlamak zordu ama nefisti.."Hı.."
Geriye çekilip nefes almaya çalışırken mırıldanmıştım, dudağıma sert bi öpücük bırakıp geriye çekildi daha sonra dayanamıyormuş gibi tekrar uzanıp bir kez daha öptü.
"Döndüğümde bana birşey vermek istersen.."
Sesi ciddi ve şehvetli çıkmıştı, bahsettiği şeyin düşündüğüm olma olasılığı yüksekti çünkü bunu ilk defa yapmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐅𝐀𝐑𝐄𝐋𝐄𝐑 (+18)
General FictionBanka da sıradan bir gündü inci için, günler zorla geçerken her zaman ki gibi işin bitmesini hevesle bekliyor, saatler sayıyordu. Taki bir grup hırsız koskoca bir şanssızlık içerisinde onun olduğu bankayı soyana kadar. "Sansar bu kız personellerden...