İki gün sonra.."Hayır dedim!"
Kapının ortasına geçip gitmesini engellemeye çalışıyordum.
"Bende geleceğim!"
Burnundan sert bir nefes bırakırken elindeki çantayı gelişi güzel bırakıp, belimi kavradığı gibi kendine çekti perçemlerimi yüzümden çekip dikkatle gözlerime bakıyordu.
"Tehlikeli diyorum hala ısrar ediyorsun.. lütfen bir kez dinle beni"
Tüm ikna edici bakışları yollarken, çatık kaşlarımla sıkıntıyla inledim.
"Hevesimi kırma, elimden geleni yaparım.. kartal gözetleme yapabileceğimi söylemişti."
İki gün önce gitme kararı alan farelerin planına (baray istemeden) ortak olmuştum, çoğu kadın olduğum için alay etsede bazıları beni ciddiye alıp görev vermişti bile.
"Kartalın kanadını s.. emi?"
Dişlerinin arasından tıslarken daha çok kendi kendine söyleniyormuş gibiydi.
"İnci hanım kahvaltınız hazır"
Göz ucuyla baktığım yardımcı kadın tatlı bir gülüş sunarak çekip gitti, konuyu dağıtmasına izin vermeden barayın omuzlarına elimi koydum.
"İlk ve son gelişim olsun, zaten bitmedimi herşey? bir kere geleyim.."
Lütfen..' diye mırıldanarak önünde zıplamaya başladım.
"Hayatta olmaz, hemen döneceğim"
Sert bir ifadeyle konuşurken bu konuda inat etmesi beni delirtiyordu, kafasını çevirerek kısa bi an konta baktı.
"İnci sana emanet"
Anında kollarımdan kaçıp çantayı aldığı gibi arkasını dönüp ilerlemeye başladı, kont ise kovalamamam için önüme geçmiş adımlarımı engelliyordu.
"Kont çekil!"
Sesim bahçede yankı yaparken kuşların bile uçtuğunu görmüştüm, kont kafasını nazikçe iki yana salladı.
"Lütfen patronun emrine karşı gelmeyin, burada kardeşinizin yanında güvendesiniz"
Günlerdir yaptıkları planda kanser hastası bebekleri görmüştüm, susup oturmak yerine birşey yapmak daha güzeldi, aklıma adilin bebekliği gelmişti, benim bile canım yanıyorsa o ailelerin hali nasıldı?
"Hayır, gideceğim"
İkna olduğumu sandığı için yanından sıyrılıp koşmaya başladım, son bir kez dönüp baktığımda usulca gülümsediğini gördüm kontun.
Yeniden ilerleyip gazı açık arabalardan en arkada duranını seçtiğimde kapısını açtığım gibi arka koltuğuna atladım."Yenge?"
Yanımdaki mavi gözlü adam şaşkınlıkla bana bakarken isminin baykuş olduğunu biliyordum.
"Bende geliyorum! ve bu arabadaki hiçkimse baraya birşey demiyor!"
Öfkeyle konuşurken omzumdaki çantayı aramıza bıraktım, şöför koltuğunda çakal oturuyordu, tam yanında ise tilki.
"Şimdi yarr.. yedik"
Kelimenin yarısını yutkunarak söylerken, tilkiye hak vermek istercesine kafa salladı çakal.
"Hemde nasıl"
Telefon çaldığında siyah deri ceketinin içinden alıp kulağına dayadığında sıkıntılı bakışlar üzerimden çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐅𝐀𝐑𝐄𝐋𝐄𝐑 (+18)
General FictionBanka da sıradan bir gündü inci için, günler zorla geçerken her zaman ki gibi işin bitmesini hevesle bekliyor, saatler sayıyordu. Taki bir grup hırsız koskoca bir şanssızlık içerisinde onun olduğu bankayı soyana kadar. "Sansar bu kız personellerden...