"Abla!"Adil panikle kulağımın dibinde adımı sayıklarken, uykumdan alel acele doğruldum.
"Efendim.."
Saçlarımı yüzümden çekerek bulanık görüntüyü silmek adına gözlerimi ovaladım.
"Aşağıda birşeyler oluyor, gelsene.."
Kaşlarım anında çatılırken alel acele nasıl yattığımı bile hatırlamadığım yataktan çıktım, adil sessiz adımlarla merdivenden aşağıya doğru inerken peşinde sürükleniyordum.
Uykum tamamiyle açılmıştı, bir kat daha inmeden merdivenlerin tepesinde eğilerek salon kısmına bakmaya başladım, adil tam arkamdaydı."Şurda ki abiyi görüyormusun?"
İşaret ettiği kişi kaplanın ta kendisiydi, ağzı yüzü kan içerisinde olduğunu gördüğümde bir an onun olmadığını bile düşünmüştüm, berbat haldeydi.
"Elli kere dedim bensiz boklar yeme diye!"
Baray dişlerinin arasında tıslayarak sağa sola volta atıyordu, sinirden alnında şişen damarı ta buradan görebiliyordum.
"İlk defa yapmıyorum oğlum, bakarım ben başımın çaresine"
Kaplan bu sözleri söylerken baray öfkeyle salonun ortasındaki masaya tekme atıp devirdi.
"Biz bu günlere gelirken söz vermedik mi, daima birbirimizin götünü toplayacağız diye! ne değişti şimdi?"
Aralarında böyle bir söz olduğunu yeni duyuyordum, salonda üç kişi vardı biri konttu, ayakta duruyor öylece onları izliyordu.
Kaplan oturduğu siyah koltukta usulca öne kaydı, baraya uzun uzun baktı."Artık işler değişti dostum."
Derin bir nefes alırken, kafasını inanmaz gibi iki yana sallayıp güldü.
"Çünkü sen değiştin."
Bu ne demek oluyordu kesinlikle bir fikrim yoktu, baray bir süre öylece kaldı.
"Ne diyorsun lan, konuşsana!"
Kükreyişiyle olduğum yerde ufaldım, göz ucuyla adile baktığımda meraklı gözleri bir anlığına bana döndü, kaplan yeniden konuştu.
"Aşık oldun oğlum sen, şu tipine bak! gözlerinin içi gülüyor artık.. sen artık o sümüklü zamanlarda kurduğumuz, hayalimizde ki gibi mutlusun, çocuk gibi.. mutlusun."
Bunu söylerken sesi sert çıkmaya çalışsada duygu yüklüydü, sözlerin anlamıyla nutkum tutulmaya başlamıştı bile.
"Sen o yüzden mi gelmedin yanıma, seni bulmasam o şerefsizlerin elinde kalacaktın öylemi?"
Baray biraz daha sakinleşmiş gözüküyordu, kaplanın karşısında ki koltuğa ağırca oturup, dirseklerini dizine dayayarak eğildi.
"Siktir et beni.. fareyim ben her delikten çıkar gelirim bilmiyormusun?"
Barayın öne eğilerek birleştirdiği ellerine, uzanarak ufak bir yumruk attı.
"Dün onlara ailem demişsin, biliyordum lan! bir gün şu siktiğimin dünyasında, gerçekten sevileceğini ve sana ailen gibi hissettirecek insanların çıkacağını, her zaman biliyordum."
Yüzünde bir dostun gurur dolu gülümsemesi olduğunda, gözümden bir damla yaş süzülmüştü bile.
"Seninle oturup ciddi ciddi aşk meşk konuları konuşacağımı hiç düşünmezdim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐅𝐀𝐑𝐄𝐋𝐄𝐑 (+18)
Ficción GeneralBanka da sıradan bir gündü inci için, günler zorla geçerken her zaman ki gibi işin bitmesini hevesle bekliyor, saatler sayıyordu. Taki bir grup hırsız koskoca bir şanssızlık içerisinde onun olduğu bankayı soyana kadar. "Sansar bu kız personellerden...