𝐅𝐀𝐑𝐄𝐋𝐄𝐑 (+18)

30

"Şu kokuya bak anasını satıyım.."

Çok ince bi fısıltı kulaklarımın içinde dolanırken, bedenimi karıncalandıran dokunuşlar hissediyordum.

"Baray..?"

Uykudan sıyrılmaya çalışırken mırıldandım sesim fazlasıyla derinden ve pürüzlü çıkmıştı.

"Yavrum.."

Ve onun ilahi.. kalın ama bir erkeğe yakışacak incelikteki huzur dolu sesi.

"Ne ara getirdin beni buraya, hiç fark etmedim"

Kasıklarımdaki ağrı uykum açıldıkça bedenimi sarıyordu, yüzümü buruşturarak yatakta doğruldum.
İlk işim bu ağrının sebebi olan dünyanın en tatlı hırsızına bakmak oldu, kalbimi çalan adama..

"Ağzın açık yatıyordun valla, salyalarında damlıyordu yerlere"

Yalancı bir ifadeyle burun kıvırdı.

"Yani zor oldu ama getirdim işte"

Sen uslanmazsın' bakışı atar atmaz, arkamdaki yastığı alıp omzuna ve karnına geçirmeye başladım.

"Aptal! yalancı."

Kapı hızlıca tıklatıldığında ikimizinde kafası oraya döndü.

"Abla banamı seslendin?"

Baray kahkaha atmaya başladığında, adil onay almış gibi içeri daldı.

"Gel abiciğim, yalancı benim aptalda sensin herhalde"

Adil işaret parmağıyla kendini gösterirken, yüzünde şaşkın bir ifade vardı.

"Ne! kuru iftira ben yalanın B' sini bilmem"

Gözlerimi devirerek çaktırmadan yorganın altına bakıp üstümün müsait olup olmadığını kontrol ettim, kafamı kaldırdığımda baray 'rahat ol' dercesine göz kırptı, pijama takımı giydirmişti adilin yanında aşk dolu bakışlar atamadım ama teşekkür edercesine bakıyordum.

"Patron!"

Koridorda yankılanan sesle ayağa fırladım, resmen fırladım çünkü ses her kime aitse büyük bir panik taşıyordu.

"Ziyaretçiler var"

Barayın nadir görmeme rağmen çenesi sıkılaştı, kısık gözleriyle, odaya dahi girmeyen adama gitmesini emredercesine kafa işareti yaptı.

"Geliyorum hemen"

Adilin yanından geçerken omzuna elini koyup hafifçe sıkmıştı.

"Gene başladı aksiyon koş abla koş"

Adil beni yataktan çıkarmaya çalışırken, omzunu itekledim.

"Baray durun dedi, noluyor sana gene! hem sen asla inemezsin duruyorsun burada!"

Sesim sertti.

"Abla ne olur ya.. bir kaç racon öğreniyoruz fenamı? hem buraya geldim geleli dışarıya bile çıkamadım sıkılıyorum.."

Aç kedi bakışları atarken, kafamı olumsuzca sallayıp neler olup bittiğini görmek için aşağıya indim.
Adili odaya kitlemeyi ihmal etmemiştim tabi ki..

"Abla! aç ya"

Uzaklaştıkça sesi boğuklaşıyordu, merdivenleri temkinlice inip büyük salona bakındım ama kimsecikler yoktu.
Bahçe kapısının ardından gelen konuşma seslerini duydukça yaklaşmaya başladım.
Cam olmayan kısımda olduklarını düşündüğüm için duvar kenarına yaklaşarak kafamı uzattım.
Bu sırada ayağım kapının eşiğine takılması ve benim çimenlere boylu boyunca uzanmam bir oldu.