Keyifle kakaolu dondurmamı yalarken Kerem'i izliyordum.Yunus ve Halil ile sohbet ediyor birbirlerine dalaşıyorlardı.Maçtan sonra Torreira dondurmalarıHalil almaya gitmişti.O sırada Kerem verdiğim cevaba o kadar sevinmiştiki koşarak Yunus'un sırtına atlamıştı.Halil bu hareketine "Kazanan biziz bizden çok sevinen Kerem oldu." demişti.Abdülkerim ise Kerem'in kafasına bir tana şaplak atmış ve "Senin sevdan yüzünden Mauro'nun diline düştük.Gerizekalı!" demişti.Ben ise bunların hepsini izlerken gülmüş dondurmam geldiğinde ise çocuk gibi sevinerek dondurmamı almıştım.Şu an ise Kerem hâlâ mutlu mutlu dondurmasını yiyor ve Halillerle şakalaşıyordu.O sırada sağ tarafımdan bir 'şak!' sesi gelince o tarafa döndüm.Abdülkerim Ndombele'ye el ense çekmiş gülüyordu.Ndombele'nin de güldüğünü görünce rahatlayarak nefesimi verdim.
"Ne oldu?" diye sordum merakla.
Bana cevap veren Berkan olmuştu."Ndombele Apo'yla güreşmek istiyormuş." dedi.Ona kafamı salladım ve Abdülkerim ile Ndombele'nin çimlere geçişini izledim.O sırada yanımda hareketlilik hissedince o tarafa döndüm.
"Benim de seni almak için babanla güreşmem gerekmez.Değil mi?" diye sordu Kerem.
Gülerek "Sanırım hayır.Ama emin de değilim.Sonuçta bizim orada güreş ünlü ve babam gençken bir kaç yarıla katılmış." dedim.O sırada Kerem'in yüzündeki dehşet ifadesini görünce kahkaha attım.Bize bakan gözleri görünce hafif utandım ve elimle yüzümü gizleyerek kafamı eğdim.
"Saklama o güzel gülüşünü." diyen Kerem'e hayranlıkla bakmaya başladım bu sefer.Gülüşüm ağzımı yırtacak dereceye gelmişti neredeyse.
"İltifat etmez misiniz beyefendi?Gülümsemekten ağzım yırtılacakta." dedim anın içine ederek.İyi bok yedin.Sus Ela.Tamam be.Ben konuşunca batıyor zaten sana.Ela'ya takmayarak bakışlarımı Kerem'den aldım ve Abdülkerim ile Ndombele'ye çevirdim.Kerem ise bana gülüyordu.Abdülkerim ve Ndombele'nin üstlerini çıkarmasıyla bakışlarımı oradan çektim.
Kerem gülümseyerek bana bakarken onlara hitaben "T-shirtle yapsanız güreşi." dedi gözleriyle beni işaret ederek.Apo abi ve Ndombele anlayışla onaylayan mırıltılar çıkarınca tekrar o tarafa bakmaya başladım.
O sırada Berkan "Şöyle sevenim olmadı be!" deyince güldük."Gülün siz gülün.Bunlar benim dramım." dedi.
"Hşşt ayarlim mi sana birini?" dedim.
Heyecanla gözleri parladı."Valla yapar mısın?" diye sordu.
"Yani bekar arkadaşlarım var.Sorarım birine konuşursunuz o da isterse." dedim ciddiyetle.
Berkan sevinçle gülümserken "Allah razı olsun yengem.Allah tuttuğunu altın etsin.Allah ne muradın varsa versin.Allah keroyla bir yastıkta kocatsın.Allah minik Keremler ve minik Sareler yapmayı nasip etsin.Allah sizi ayır-" diye devam ederken sözü kesen Kerem oldu.
"Yeter lan cıvıma." dedi ama bunu söylerken sırıttığı için onu ciddiye alamıyordum.Ancak sırıtmasından anladığım kadarıyla minik Sare ve minik Kerem hayali onunda hoşuna gitmişti.
O sırada dayı "Tamam artık muhabbeti keselim.Önemli bir güreş müsabakası başlamak üzere." dedi ciddiyetle.Gülerek kafamı salladım.Voleybol için kullandığımız düdük Dayı'nın boynundaydı.Anlaşılan o yönetecekti güreşi.Dayı'nın düdüğü çalmasıyla Ndombele ve Abdülkerim haraket etmeye başladılar.Haraketlerinden anladığım kadarıyla Ndombele pekte güreş ile ilgili bir şey bilmiyordu.Anlaşılan bu güreş eğlenceli olacaktı.
...
Abdülkerim'in seri haraketlerle yere devirdiği Ndombele hızla inip kalkan göğsünden anladığım kadarıyla sık nefesler alıyordu.Ve bacağını tutmasından da anlaşıldığı üzere bacağı acıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kerry Potter
General FictionKerem Aktürkoğlu FF./ Galatasaray'ın yeni yardımcı antrenörü ve Galatasaray'ın yıldız sol kanatının kaderlerinin kesişmesi...