bölüm 15. kırmızı

38 5 1
                                    


Yazar

O yaşananlardan sonra günler hızlı geçmişti.

Bu süre zarfında jimin jungkookla konuşmuş ve düğün işlemlerini başlatmıştı.

Jungkookun düğüne özel istediği birşey vardı ama bunu jimine nasıl söyleyeceğini bilmiyordu.

Yinede şansını deneyecekti

Düğünden sonra yeni eve çıkacaklardı.

Jungkook jiminin gelmesini beklemişti onunla artık konuşmak istiyordu.

Bir kaç saat sonra jimin gelmiş birlikte kahfaltı yaptıktan sonra odalarına çıkmışlardı.

Fakat jiminin çok işi olduğu için üzerini değiştirdiği gibi çalışma odasına gitmişti.

Tabiki arkasında somurtan jungkookdan habersiz.

Jungkook jimin çalışma odasına gittikten yarım saat sonra artık dayanamamış ve oda arkasından çalışma odasına gitmişti.

çalışma odasının kapısını açmış kafasını içeriye sokmuş ve jiminin çok yoğun bir şekilde çalıştığını görmüştü

O kadar yoğundu ki kafasını kaldırıp kimin geldiğine bile bakmamıştı.

Jungkook daha çok somurtmuş ve içeriye girmişti jiminin arkasına geçmiş ellerini geniş omuzlara koymuş masaj yapmaya başlamıştı.

Jiminin gergin kasları anında gevşemişti. 

Jungkook kaşlarını çatmış ve "sen her kese kendini ellettiriyormusun"  demişti.

"Sen olduğunu biliyordum" demişti jimin yorgun bir sesle

"Nereden biliyordun kafanı kaldırıp bakmadın bile"

Jimin derin bir nefes almış jungkook'un bileğini tutarak kucağına çekmişti.

Jungkooksa hiç karşı çıkmamış bir bacağını jiminin diğer tarafına atmış yüzü jimine bakacak şekilde kucağına oturmuştu.

Kollarını jiminin boynuna dolamıştı

Jiminse kollarını onun incecik beline dolamıştı. Ardından

"Çünkü senin dışında kimse kapıyı çalmadan odaya pat diye girmeye cesaret edemez bebeğim"

Jungkook kıkırdamış cilveli bir şekilde jiminin saçlarıyla oynamağa başlamıştı. Jimin onun değişen ani ruhhalerine artık alışmıştı.

Jimin tabikide onun birşeyler isteyeceğinin farkındaydı bu yüzden kendine cilve yapmasına izin vermişti

Hiç bir şey söylemiyordu onun kendisiyle çekinmeden konuşmasını istiyordu.

Zaten bir kaç dakikadan sonra jungkook konuşmaya başlamıştı.

"Jimin... Şimdi biz bir kaç güne evleneceğiz ya ben..ben senden birşey istiyorum.." jungkook duraklayarak konuştuktan sonra jiminin gözlerinin içine bakmıştı onay ister gibi

"Söyle bebeğim" jiminse nazik sesiyle onun saçlarını okşayarak söylemişti.

Jungkook yutkunmuş ve "e-eskiden hayel kurarken evleneceğim kişiyle aynı renkte takım giymek ve saçlarımızı aynı renkte boyatmak istiyordum"

Jimin gülümsemiş ve "tamam" demişti

"Ama hangi rengi istediğimi söylememiştim ki"

Jimin kaşlarını kaldırmış ve "tamam hangi rengi istiyorsun?" Demişti hâlâ yumuşak bir şekilde.

"K-kırmızı" dediğinde jiminin kaşları çatılmıştı.

"Neden kırmızı?" "Bence ikimizede yakışır lütfen hayır deme" jungkook'un gözleri dolmağa başladığında jimin onu kendisine çekmiş ve "tamam ağlama düşüneceğim tamam mı?"

Jungkook kafasıyla onaylamış ve jimin'e sımsıkı sarılmıştı.

"Başka bir şey istiyor musun?"

"Takımlarımızda kırmızı olsun" demişti çekingen bir ses tonuyla

Jimin derin bir iç çekmiş ve "tamam" demişti. Aslına bakarsan jimin kırmızı rengi hiç sevmezdi ama kucağına oturmuş bebeğe hayır diyemiyordu işte.

Jimin jungkook'un saçlarını öpmüştü jungkook kollarını boynunda iyice sıklaştırmış ve "işin çok mu?"

Jimin derin bir iç çekmiş ve "evet" demişti "hadi sen git yat bende işlerimi bitirib geleceğim tamam mı bebeğim"

"Sen işlerini hallederken bende kucağında otursam olmaz mı lütfen hiç ses yapmam"

Tatlı tatlı konuşmasıyla jimin derin bir iç çekmiş ve "tamam" demişti.

"Bu arada istediğinin bi karşılığı olucak" jimin sırıtarak konuştuğunda Jungkook ona bakmıştı.

"Ne?" Demişti anlamadığı belliydi.

"Düğün gecesi yeni evimizde kendi odamızda yatakta seni öyle bi becereceğim ki aklını başından alacağım ve tabi bu takım ve saçlarımı kırmızı yapmanın bi bedeli olacak" demişti jimin

Jungkooksa heyacanla parlayan gözlerle jimine bakmış ve "canıma minnet" demişti.

Jimin kıkırdamıştı Jungkook her gün jimini daha çok şaşırtıyordu ama yinede jimin jungkook'un bu halini seviyordu.

Jungkook koskocaman gülümsemiş ve jiminin boynuna gömülmüştü.



Aradan neredeyse bir saat geçmişti jimin jungkook'un boynunda ki yavaş soluklarından uyuya kaldığını anlamıştı.

Onun saçlarına öpücük kondurmuş ve jungkook'un beline doladığı kollarını çözmüş ve boynuna dolamıştı.

Jungkook kıpırdansada uykusuna kaldığı yerden devam etmişti.

Jiminde onu kalçalarından tutmuş ve kucağında sabitlemişti. Jimin sakince ayağa kalmış ve jungkook'un düşmemesi için onu iyice kucağında sabitlemiş çalışma odasından çıkmıştı.

Odaya girdiğinde jungkook'u yatağa yatırmış ve tam geri çekilecekken jungkook boynundaki kollarını iyice sıklaştırmış jiminin gitmesini engellemişti.

Jimin yorgunca gülümsemiş ve 'işlerimi daha sonra hallederim diye düşünmüştü' kendi kendine ve yatağa yatmıştı jungkook hemen jiminin sıcaklığına sokulmuş ve derin bir uykuya dalmıştı.

Jimin ona kollarını iyice dolamış ve kendine çekmişti.

Jimin onun yanaklarını dudaklarını saçlarını ve burnunu öpmüş daha sonra oda yorgunlukla kendini uykuya teslim etmişti.

Jimin ve jungkook bir birine girmiş bir şekilde derin bir uykuya dalmışlardı.


_____________________

Nasılsınız bebeklerim nasıl gidiyor sizce hikâye?






mafya/jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin