Jimin
Küçüğüm göğsümde bir süre ağlamıştı bende o ağladığı sürece onu sakinleştirmek için kulağına geçtiğine dair şeyler fısıldıyordum arada saçlarına öpücük kodurup saçlarını okşuyordum
Arkadan birinin bizi izlediğinden habersiz
Bir süre böyle kaldık küçüğüm artık ağlamıyordu ama benden ayrılmamıştı bende ondan ayrılmadım saçlarını okşamaya devam etdim
Sonunda benden ayrıldığında kendimi boşlukta gibi hiss etmişdim kollarımın karıncalanmağa başladığını hiss ediyordum onu yenidən sarmak için can atıyorlardı ama yinede kendimi firenledim ve onu incelemeye başladım sadece nasıl hiss etdiyini bilmek istiyordum
Bana bakmış ve utanarak "özür d-dilerim seni rahatsız et-dim" kaşlarım saniyesinde çatılarak ona baktım ve "hey ne rahatsız etməsindən bahsediyorsun sen?" Yutkundu və bakışlarını kaçırdı
Onun hala kendini iyi hissetmediyine adım kadar emindim bu yüzden kollarımı açıp ona baktım gözleri yeniden dolduğunda hızla bana sarıldı bu kez ağlamamak için kendini sıkdığını gerilen kaslarından anlaya biliyordum yinede bir süre birşey demedim ve elimi sırtında gezdirdim gittikçe boynuma sokulmuş bir şekilde mayışdığını hissediyordum
Saçlarına küçük öpücükler dizerek tamamen uyumasını sağladım bir süre orada öylece oturduk ama daha fazla oturamayacağımızın farkındaydım onu yavaş bir şekilde kucağıma aldım ve tam arkamı dönüp mutfakdan çıkacakdım ki birinin bizi izlediğini gördüm kaşlarım hemen çatılmışdı kapıdaki adam hemen ellerini kaldırıp ben zararsızım imajı vermişdi
"Kimsin?" Demişdim "ben bay jeonun sağ kolu kang efendim bay jeon sizi odasında bekliyor" demişdi sonra yanıma gəlmiş ve "onu bana verin ben odasına götürürüm" demişdi kaşlarım daha çok çatılmışdı ellerini uzatmış küçüğümü tam kucağımdan alacakken hızla geri çekilmiş ve "ben götürürüm" demişdim artık onunda kaşları benimki gibi çatılmışdı ve " ben götür-" diyemeden sözünü kesmiş ve "kes" diye tıslamışdım tam yeniden ağzını açıp konuşacakken ondan önce davranmış ve "odasını tarif et" demişdim
Dişlerini sıkarak odayı tarif etmişti ben odaya giderken peşimden geliyordu onu takmayarak kucağımda mışıl mışıl uyuyan küçüğüme baktım odasına vardığımızda arkamızdan gelen sevimsiz piç kapıyı açmış ve geçmemizi sağlamıştı küçüğümü yatağa yatırmıştım ki yine o piçin sesi geldi kulaklarıma
"Siz gidin gerisini ben hall ederim" onu takmayarak küçüğümün üstünü örtmüş ve eğilip saçlarından yeniden öpmüşdüm bunu neden yaptığımı bilmiyordum gerçekten bana ne yaptın küçüğüm?
Arkamı döndüm ve " hadi gidelim" dedim göt herif önce benim çıkmamı beklemiş ardından da kendisi çıkmışdı küçüğümün odasından
Jeon junghyunun odasının önüne geldiğimizde önümdeki piç kapıyı çalmış içeriden yorgun bir "gel" cevabı aldıktan sonra içeri girmişdik
Yaşlı adam yorgunca bana bakmış ve "hoş geldin" demişdi bende "hoş buldum" demişdim bir süre bakışmışdık sinirli bir nefes almış ve "beni buraya bakışmaya mı çağırdınız" adam biraz nefeslenmiş ve kapının önündeki piçe odadan çıkmasını söyləmişdi bense oturmuş öylece onun konuşmasını bekliyordum
Bay jeon konuşmaya başladığında ona dikkat kesildim " jimin durumumu görüyorsun hastayım ve ölmek üzereyim" demişdi onu dinlerken başdan aşağı süzmüşdüm haklıydı çok kötü görünüyordu ama bunun benimle ne alakası vardı?
Merakımı anlamış gibi konuşmaya devam etmişdi "jimin benim bir oğlum var ve ben öldükten sonra onun yalnız kalmasını istemiyorum onu koruyacak kollayacak en önemlisi onun yanında olacak birine ihtiyacım var bunu senden istemeye hakkım yok ama lütfen yardımına ihtiyacım var" demişdi yaşlı adam onu süzdükten sonra az önce tanışdığım küçüğüm aklıma geldi peki onun oğluysa neden babasından bay jeon diye bahs etti?
Adam yeniden konuşmaya başladığında onu dinlemeye karar verdim "oğlum çocuk ruhludur iyi kalpli ve çok masum onu bunca düşmanım arasında yalnız bırakamam senin onunla çok iyi ilgileneceğini biliyorum onu ben yetiştiremedim onun temiz kalbini masum bakan gözlerini ve temiz ellerini kirletemedim başka nasıl onun kendisini koruyacağını bilmediyimden böyle saf ve masum büyümesine izin verdim onun en azından kendini korumayı öğrenecek kadar yanında ola bileceğimi düşündüm ama olmadı şu an bir karıncanın öldüğünü görse oturup ağlayacak kadar masum ve saf" uzun konuşmasının ardından derince nefes aldı
Ne söylemem gerekdiğini bilmiyordum içimden bir yerlerden bi ses bana bunun az önceki göğsümde ağlayarak uyuyan masum bebek olduğunu söylüyor diğer yanımsa hu işe bulaşmamam gerekdiğini söylüyordu ne yapacağımı bilmiyordum ama aklıma bir fikir gelince sinsice gülüp -tabiki bunu kendi içimde yaptım- jimin "bay jeon ben mafyayım bebek bakıcısı değil"
jeon korkuyla "jimin senden başka güvenecek kimse yok istediyin her şeyi sana veririm lütfen ona destek ol ben öldükten sonra yalnız kalmasını istemiyorum helede bu kadar çok düşmanlarım varken"
jimin biraz düşünür gibi yapmış ve "oğlunun benimle evlenmesini istiyorum ama onadan önce onu görmem gerek" demişdim eğer bu az önceki çocuksa onunla hemen evlenirdim
jeon "ama-"
jimin "istediğim tek şey bu" dedim
-----------------------
Sizce nasıl düşüncelerinizi merak ediyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya/jikook
FanficTAMAMLANDI jimin "bay jeon ben mafyayım bebek bakıcısı değil" jeon "jimin senden başka güvenecek kimse yok istediyin her şeyi sana veririm lütfen ona destek ol ben öldükten sonra yalnız kalmasını istemiyorum helede bu kadar çok düşmanlarım varken" j...