bölüm 9. Park jihyun

54 7 1
                                    

Jimin

Bebeğimle birlikde salona geçmiş ve onu koltuğa oturtmuştum.

Daha sonra mutfağa gitmiş herşeyin hazır olduğundan emin olmuştum.

Çalışanlar 10 dakikaya masanın hazır olacağını birşeyler isteyip istemediğimi sormuşlardı bende birşey istemediğimi söyleyip salonda heryeri meraklı bir şekilde izleyen minik bebeğin yanına gitmiştim.

Kanepeye tam ona yapışık sekilde oturmuştum-temas bağımlısıydım sadece ona karşı- hehe bunu kimsenin bilmesine gerek yokdu.

Kolumu omzuna atmış onu kendime yaslamıştım aşağıdan bana öylece  bakıyordu en önemlisi dudaklarını büzerek bakın bu kısım önemli hemde çok!

Sen bana ne yapmaya çalışıyorsun minik bebeğim?

Bana tatlı tatlı bakarken yanaklarıda kızarmıştı eğilmiş alnına dudaklarımı bastırmıştım. Kafasını boynuma gömüp orada soluklanırken bende bu kez saçlarını öpüyordum.

"Bir sorunmu var?" Yumuşak sesimle ona sorduğumda kafası boynumdayken hayır anlamında sallamıştı.

Onu yeniden öpmüş "birşeyler istermisin?" Yine hayır anlamında kafa sallamıştı. "Gergin olduğunun farkındayım ama ne olursa olsun yanındayım tamam mı?"

Bana daha çok sokulmuş ve boğuk çıkan sesiyle "tamam" demişti

Mutfakta çalışan kadınlardan biri gelmiş -o kadar sürtükler ki isimlerini öğrenmek bile gelmiyordu içimden- "masa hazır efendim" demişti flörtöz bir şekilde

Kollarım arasındaki bedenin kesıldığını hissetmiştim eğilip onun saçından öpmüştüm kıza "gide bilirsin" sert sesimden taviz vermeden konuşmuş ve o orospuyu göndermiştim

Güldüğünü boynumdaki gerilen dudaklarından anlamıştım bu benide gülümsetmişti 5 dakika kadar sonra babam gelmiş önce bana sonra jungkooka bakmış ama birşey dememişti

Masaya birlikde geçmiştik yemekler servis edilirken babam bana bakmış ve "arkadaşın kim" diye sert sesiyle sormuştu.

"Kahfaltıdan sonra konuşuruz baba" demiştim sadece oda kafasıyla onaylamış yemeğine dönmüştü bende üzgünce tabağındaki yemeklerle oynayan bedene bakmıştım.

Bununla ilgili birşey dememiştim ama onunla sonra ilgilenecektim sadece eğilmiş ve kulağına "yemeğini ye" demiştim bana bakmış birşey demeden sadece bir kaç lokma yemişti ben her kafamı ona çevirdiğimde ağzına birşeyler atıyor 2 saat çiyniyordu.

Onu fark etmediğimi sanıyordu. Yinede bir şey dememiştim bu ortamda gerildiği belliydi ve tabikide beni birazda olsa tanıyordu ama babamı hiç tanımıyordu. Ve bu onu fazlasıyla geriyordu

Kahfaltıdan sonra çalışanlar sofrayı toplarken jungkooka bakmış ve "istediğin birşey varsa çalışanlardan isteye bilirsin ben babamla konuşup geleceğim yada istersen odamıza geç sen bilirsin kedini rahat hisset tamam mı gerilmene gerek yok"

Uzun konuşmamdan sonra kafasını sallamıştı. Onu alnından öpmüş babamın yanına çalışma odasına gitmiştim beni zorlu ve yorucu bi konuşma bekliyordu ve tabiki sıkıcı

Şuan bebeğimi kollarımla sarıp sarmalaya bilirdim oysa ki

mafya/jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin