Önemli!!!
Merhaba 29 bölüme sınır koymuştum fakat geçilmedi bu beni gerçekten üzüyor yeni bölüm yazmak istemiyorum bu bölümde 29 bölümü yazdığım gün büyük bir hevesle yazmıştım çünkü içimden bir ses sınırın gecileceğini söylüyordu ama geçilmedi...
Umarım beğenirsiniz
Bu bölümü paylaşıyorum ama bir sonraki bölümü istiyorsanız lütfen sınırı geçin.
Bende emeklerimin karşılığını almak istiyorum.
Fic ne kadar kötü olursa olsun bir emek var sonuçta.
Sınır:20 yorum
Yazar
Bay Jeon arkasını dönmüş gitmek üzereyken jungkook "şimdi" demiş ve tüm silahlar bi anda bay jeon'a dönmüştü her kes şaşırmıştı.
Bay jeon arkasını dönmüş ve adamlarına bakmıştı bütün silahlar onun üzerindeydi şaşkınlık ve korkuyla bakmıştı.
Daha sonra bağırarak "aptallar ne yaptığınızı sanıyorsunuz hemen dediğimi yapın!" Fakat bay jeon'u kale alan yoktu.
Korumalardan biri öne çıkmış ve jungkook'un kollarını çözmüştü jungkook sandelyeden kalkmış ve babasının önüne geçmişti.
Yumruğunu sert bir şekilde bay jeon'un yüzüne geçirmiş geriye sendelenmesine sebep olmuştu ardından çok sert bir tokat atmış babasının yere kapaklanmasına sebep olmuştu.
Her kes hala şaşkınca jungkooka bakıyordu oysa babasını dövmeye devam ediyordu bay jeon'un yalvarışları ve yardım çığlıkları depoyu inletiyirdu.
Jungkook babasını bir süre yumrukladıktan sonra korumalarına bir çöp tenekesinde ateş yakmalarını emretmiş daha sonra babasını çöp tenekesine atmış çığlıklarını dinlemişti.
Bay Jeon öldükten sonra jungkook diğerlerine dönmüştü her kes şok olmuş bir şekilde jungkooka bakıyordu.
"Babamın sizi yakalayacağını tahmin etmiştim size söylemek istemedim her şeyin doğal olması gerekiyordu" jungkook kendisine atılan meraklı bakışları gördükten sonra açıklama yapmıştı.
"Bizi neden çözmüyorsun?" Jin merakla kaşını kaldırmış ve konuşmuştu.
Diğerleride aynı şekilde merakla Jungkooka bakmıştı.
"Size anlatmam gereken son bir şey var anlattıklarımdan sonra belkide bu son karşılaşmamız olacak kim bilir belki de beni eskisi gibi seversiniz..." Jungkook ne söylediğini bilmiyordu kafası çok doluydu.
Jungkook arkasını dönmüş babasını diri diri yaktığı çöp tenekesine bakmıştı bakışları çok ruhsuzdu eski jungkooktan eser yoktu.
Jimin eşinin gözlerindeki yorgunluğu ve umutsuzluğu görmüştü galaksiyi andıran o gözlerde jimin yumuşak bir sesle "kookie?" Demiş ve jungkook'un ilgisini kendi üzerine çekmişti.
Jimin artık daha net görmüştü o gözlerdeki ruhsuz boş ve yorgun ruhu Jungkook jiminin gözlerine bakmış ve "keşke hayatımızı mahvetmeseydiler şuan belkide çok güzel bir ailemiz çocuklarımız vardı... Keşke geçmişe döne bilsek...."
Jungkook konuşurken gözleri canının ne kadar çok yandığını bağırıyor gibiydi daha sonra gözünden bir yaş firar etti sanki ruhunun acısını dışarı akıtıyordu minik göz yaşları.
Ama buradaki her kes biliyordu göz yaşlarının acıyı unutturmadığını göz yaşı insanın ruhunun acısını dışarı aktarma yoluydu acıyı başkalarına gösterme yolu.
Birinin acı çektiğini gözlerinden yaş gelmeyince anlamıyordu insanlar belkide umursamadıkları içindir kim bilir...
Jungkook boğazındaki yumruyu yutmaya çalışmıştı ama boşunaydı jungkook gözlerini kapatmış yanağına yeni bir göz yaşının akmasına izin vermişti.
"Hayatımızı mahvettikleri için özür dilerim jimin" Jungkook daha fazla dayanamamış ve arkasını dönüp deponun içinde bir yere kaybolmuştu.
Fakat her kes jungkook'un yutmak için uğraştığı hıçkırıkları duyuyordu.
Yılların birikmişliği
acı dolu bir hayat
yapmak istediği ama yapamadığı her şey
Jungkook oturduğu zeminde geçmişini düşünmeye başlamıştı bunları hakedecek ne yapmıştı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya/jikook
FanfictionTAMAMLANDI jimin "bay jeon ben mafyayım bebek bakıcısı değil" jeon "jimin senden başka güvenecek kimse yok istediyin her şeyi sana veririm lütfen ona destek ol ben öldükten sonra yalnız kalmasını istemiyorum helede bu kadar çok düşmanlarım varken" j...