Küçük kız, elinde tuttuğu kocaman yemek tepsisi ile salona doğru ilerliyordu. Bu tepsi ona değer veren ve destekleyen tek kişi içindi. Yavaşça salon kapısını açtığında bir çift altın gözle karşılaştı.
.
Bu gözler abisine aitti.
.
Küçük kız ağır tepsiyi masaya bıraktığında abisi onu alkışlamaya başladı. Kendisine uzatılan kolları gördüğünde yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip abisine doğru atıldı. Normalde kahvaltıyı hep abisi hazırlardı fakat küçük kız bugün kahvaltıyı kendi hazırlamak istediğini söylemişti. Abisinden öğrendiği kadarıyla bir omlet yapmış, üzerine ise zeytinler göz ketçaptan da ağız yapmıştı. Şakalar ve kahkahalar eşliğinde kahvaltıları bitirdikten sonra her zamanki gibi abisinin gitmesi gerekmişti.
.
Gitmeden önce eğilip kıza sarıldı ve onun kar beyazı saçlarını okşadı. Bir şeye ihtiyacı olursa kesinlikle araması gerektiğini söyledi.
.
Evden çıktığında küçük kız yanlış kalmıştı. Ama bunu dert etmiyordu. anne ve babalarının onlara yaptığı şeyler yüzünden kahramanlar abi-kardeşi koruma altına almıştı. Şimdi de abisi Keigo'yu kahraman olmak yolunda eğitiyorlardı. Küçük kız Keigo'nun heybetli kırmızı kanatlarına hayrandı. O da hep kanatlara sahip olmak isterdi ama bu imkansızdı. Küçük kız 8 yaşında olmasına rağmen özgünlüğü ortaya çıkmamıştı. Zaten bundan sonrası için de imkansızdı. İçten içe buna çok üzülür fakat asla dışarıya göstermezdi. Abisinin başarısı yeterdi onu mutlu etmeye.
.
Küçük kızın düşünceleri telefon çalma sesiyle bölünmüştü. Çıplak ayaklarıyla çalan telefona ilerledi. Bu telefonu sadece abisi arardı ama o olmadığına emindi. Çünkü Keigo evden daha yeni çıkmıştı. Telefonun ekranında "bilinmeyen numara" yazıyordu. Küçük kız en sonunda merakına yenilip telefonu açtı ve telefonu kulağına götürdü. Arayan kişi kalın sesli bir adamdı. Abisi onu tanımadığı kişilerle konuşmaması için uyarmıştı. Kız tam telefonu kapatacakken adamın ağzından kendi adını duydu. "Hikari..." ismimi nereden biliyor diye düşündü küçük kız, hiç arkadaşı olmamıştı, abisi de onun ismini etrafa vermezdi. O zaman kimdi bu adam? Telefondaki kişi kızın konuşmasına fırsat vermeden devam etti. "Abin elimizde, atacağım konuma yanlız gelmezsen onu son görüşün olacak." Küçük kızın elindeki telefon düştü. Kalp atışları hızlandığında bir eli kalbine gitti. Nasıl? Nasıl olabilir? Diye düşündü. Diğer eliyle de dolan gözlerindeki yaşları sildi.
.
Ne yapacaktı? Abisi olsa onu kurtarırdı. O da aynısını mi yapacaktı? Yoksa bu çağrıyı görmezden gelip kendini tehlikeye atmasa mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐚𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐯𝐞 𝐏𝐚𝐫𝛊𝐥𝐭𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐃𝐚𝐧𝐬𝛊ꨄ|Hikari ve Bakugo'nun hikayesi...
FanfictionÖzgünlüksüz, sıradan bir kız, aynı zamanda 3 numaralı kahraman Hawks'ın kardeşi...bir yola baş koydu ve o yolu takip ediyor, tabii ki de bu yolda ona engeller çıkacak,... Acaba üstesinden gelebilecek mi? Enemies to lover hikayesi...
