Özgünlüksüz, sıradan bir kız, aynı zamanda 3 numaralı kahraman Hawks'ın kardeşi...bir yola baş koydu ve o yolu takip ediyor, tabii ki de bu yolda ona engeller çıkacak,... Acaba üstesinden gelebilecek mi? Enemies to lover hikayesi...
Gözlerimi açtığımda beyaz bir odadaydım. Koluma takılan serumu görünce anladım ki ölmemişim. Doğru ya, Bakugo'yu görmüştüm en son... fakat sonrasını hatırlamıyorum. Yine o kurtarmıştı beni... nereden biliyordu ki orada olduğumu? Bunu ona sormalıydım. Ayağa kalkmaya yeltendigimde karşımdaki yaranın acısıyla tekrar yatağa yapıştım. Belki de ona hiç teşekkür etmemeliydim. Kapının açılmasıyla odaya giren Recovery Girl'ü gördüm. Yanıma geldi ve uyumam gerektiğini söyledi. Ben de dediğini yaptım. O odadan gittikten sonra uyudum. . Tekrar uyandığımda artık hiçbir şey hissetmiyordum. Vücudumdaki acı tamamen yok olmuştu. Ayağa kalktım ve kapının önüne çıktım. Bakugo ve All Might konuşuyordu. Yanlarına gitmeden önce onları biraz dinledim. . "Hayır, AllMight, o çirkin kız benim için hiçbir şey ifade etmiyor, sadece oradan geçiyordum ve onu gördüm. Doğal olarak kurtarma ihtiyacı hissettim." . Gözlerim dolmuştu. Devamını dinleyemedim. Bir insan nasıl bu kadar kalpsiz olabilirdi ki. O an Bakugo'dan nefret ettim. Hem de hiç olmadığı kadar büyük bir nefretti bu. Bir şeyler daha konuştular ve sonra All Might gitti. Bakugo arkasını döndüğünde beni görmüştü. Fakat ben onu umursamayıp aşağı kata doğru ilerledim. Bir kenarda durup nefes aldım. Ağlıyordum. Ama nedenini bilmiyorum. Biraz orada durduktan sonra arkamı döndüğümde duvara yaslanmış olan Bakugo'yu gördüm. . "Bizi dinledin, değil mi? Tam bir bas belasısın, ayrica sınıftakiler ve öğretmenler seni cok merak etti. Onlardan özür dilemelisin." . Ona cevap vermedim. Aksine ona dik dik baktım. . "Aslındasöylediklerimdoğru, seni kurtarmasam da olurdu." . Bu benim için bardağı taşıran son damla olmuştu. Daha önce hiç yapmadığım bir şeyi yapıp gözlerinin içine baktım. . "Neden kurtardın lan o zaman? Bıraksaydın beni ölseydim orada! Söylesene? Madem sızlanıpsöyleyeceksin, neden kurtardın beni? neden..." . Beni o kadar sinirlendirmişti ki asla yapmam dediğim bir şeyi yaptım. Sağ elimi kaldırıp ona bir tokat attım. Hayır... daha doğrusu atamadım. Sol eliyle elimi durdurdu ve bana yaklaştı. Neredeyse burunlarımız birbirine değiyordu ve ben hala ağlıyordum. Artık daha da şiddetlenmişti ağlamam. Ben nasıl birine tokat alabilirdim? Babama benzemek istemiyorum... . "Sonunda gözleriminiçine baktın, seni aptal..." . Burnumu çektim ve boş gözlerle ona bakmaya devam ettim. Sağ elini gözüme getirip baş parmağıyla gözyaşlarımı sildi. . "Ne demek istiyorsun? Bana seni keşke kurtarmasaydım dedin ve başbelasıolduğumusöyledin, hic iyi bir seysoylemedin bile..." . Ben bunları söylerken tek eliyle başımı okşuyordu. Daha sonra bir eliyle belimi kavrayıp kafamı omzuna bastırdı. . "Geçti...geçti." . Sesi huzur vericiydi. Hayır hayır... ondan nefret ediyorum ben, böyle düşünmemeliyim. Ama kokusu... vanilya gibi kokuyordu. Görüntüsü çok sertti ama kokusu çok yumuşaktı. Yaklaşık 5 dakika boyunca onun omzunda ağladım. . Daha sonra geri çekildim. Gözlerim hala dolu doluydu. . "Özür dilerim, öylesöylemek istememiştim." . "Ben de özür dilerim, sana tokat atmayı denememeliydim. Sonuçta sen benim sınıfarkadaşımsın." . "Merak etme, insan sinirle her şeyi yapabilir, bu senin hatan değildi." . "Böyle bir kişiliğinolduğunu bilmiyordum, dışarıdançok sinirli duruyorsun." . Bunu söylediğimde irkildi. . "Ha? Tabii ki hala öyleyim, zavallı biri karşımdaağlayınca ne yapabilirim sanıyorsun? Kim olsa öyle yapardı, aptal..." . Onun bu halini görünce kahkaha attım. Önce bana dik dik baktım fakat güldüğümü görünce onun da yüzü yavaş yavaş yumuşadı ve o da güldü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.