Hikari, evinde kötüler birliği üyelerinin isimlerine ve güçlerine bakıyordu.
.
Tomura Shigaraki;
Özgünlük; Parçalama, dokunduğu şeyi parcalayabilir.
.
Dabi;
Özgünlük; Mavi alevler, yakıcı
.
Himiko Toga;
Özgünlük;Dönüşme, kanını içtiği kişinin gücünü ve görünüşüne dönüşebilir.
.
Twice;
Özgünlük; ikili, dikkatli ölçüm yaptığında herkesi kopyalayabilir.
.
Mr. Compress;
Özgünlük: sıkıştırma, dokunduğu şeyi bir bilyeye hapsedebilir.
.
Hikari onlarla bir gün karşılaşacağından emindi. Çünkü kahraman olacaktı. Saatine baktığında antrenman saatinin geldiğini fark etti ve eşyalarını topladı.
.
Keigo, bu sefer antrenmanı arenada yapmaya karar verdi. Arena, fazlasıyla büyük, kumdan bir alandı.
.
Bir düello yapacaklardı. Düelloya, her şeyi kullanmak serbestti, ister dövüş stili, ister Özgünlük. Rakibinin sırtını yere getiren kazanırdı.
.
Aralarında 5 metrelik mesafe vardı. Keigo, 3ten geriye saydı ve düello başladı.
.
İkisi de ilk saldırıyı yapmıyordu. Savunmadalardı. Hikari, bakışlarını abisinin gözlerine çevirmişti. Onun her hareketini inceliyordu. İlk saldırısı nasıl olacak diye tahmin yürütüyordu.
.
Hikari, ilk hamleyi yapmaya karar verdi ve kendini görünmez yaptı. Keigo onu görmüyorken arkasına geçti ve iki ayağıyla Keigo'ya çelme taktı.
.
Keigo bu hamleye hızlıca tepki verip düşmeden önce ters takla atıp ayakta kalmayı başardı. Daha sonra vakit kaybetmeden Hikari'ye yumruk savurmaya başladı. Hikari, kollarini önüne siper edip Keigo'dan korunuyordu. Keigo, bir anda kendini yana çevirip Hikari'ye bir tekme savurdu.
.
Hikari, gelişmiş reflexini kullanarak son anda eğildi.
.
Daha sonra Hikari, özgünlüğüyle büyük ve kör edici bir ışık yarattı. Bu, Keigo'yu sersemletmişti. Hikari, onun kendine gelmesine fırsat vermeden onun üzerine atladı.
.
Fakat boşluğa atlamıştı. Işık dağıldığında Hikari etrafına baktı. Keigo ortalıkta yoktu. Birkaç saniye sonra üzerinde bir ağırlık hissettiğinde artık yerdeydi. Abisi onu alt etmişti. Hikari abisiyle gurur duyuyordu. İkisinin de dudaklarında beliren hafif gülümseme, güçlü kahkahalara dönüştü. İkisi de hala yerdeydi.
.
Arena'nin kapısı bir anda açılınca susup kafalarını oraya çevirdiler. Gelen kişi kendini göstermeden seslendi.
.
"Hadi ama Hawks, bana birkaç bilgi vermelisin, buna ihtiyacım var."
.
Keigo ona cevap vermedi. Telaşlanmış gibi gözüküyordu.
.
Kapının dışındaki adam cevap alamayınca kafasını hafifçe içeri uzattı.
.
"Hawks?"
.
Sonunda kapıdaki adamın bedeni tamamen görünür olmuştu. Üzerinde yüksek, yırtık yakalı koyu mavi bir ceket, ayak biletlerinin üzerinde kesilmiş uyumlu bir pantolon ve koyu renkli bir çift elbise ayakkabısı vardı. Üzerinde bir de düz, soluk gri, kepçe yakalı bir gömleği vardı. Altında beline dairesel desenli gri bir kemer dolanmış, arkaya takılı deri çantası vardı.
.
En dikkat çekici özelliği ise alt yüzü, gözlerinin altı ve boynunun çoğu yanıktı..
Hikari, onu görünce hemen tanımıştı. Bu şüphesiz oydu. Kötüler birliğinden, mavi alevlere sahip Dabi... ama Dabi'nin abisi ile nasıl bir ilişkisi olabilirdi ki?
.
Hikari, Dabi'ye karşı saldırı pozisyonu aldığında, Dabi, ellerini yavaşça havaya kaldırdı.
.
"Böyle bir sürpriz beklemiyordum Hawks? Kız arkadaşın mı?"
.
Hikari, abisine döndü ve bir şey söylemesini bekledi. Biraz düşündüğünde her şey kafasına oturmuştu. Abisi Keigo, bir haindi. Kötülere haber sızdıran, kahramanlık rolü oynayan bir adamdı. Ama o kahraman olmak için çok uğramışmıştı. Neden böyle bir şeyi yapardı ki? Belki de bir yanlış anlaşılma vardı.
.
Hikari, hala beklenti dolu gözlerle abisine bakıyordu. Ama Keigo, kardeşini şaşırtıp sessiz kaldı ve başını öne eğdi.
.
Hikari'nin hainlere tahammülü yoktu. Bu hayatta kendine bir hedef koymuştu. Kahraman olacak, ve kötülerle bağlantısı olanları hayatından silecekti.... öyle de yaptı.
.
Hiçbir şey demeden eşyalarını topladı. Abisine son kez baktı ve arena'dan ayrıldı. Kuralı çiğnemişti. Qbisinin koyduğu tek kural antrenmanın o bitti demeden bitmemesiydi. Hikari, o an sökup atmistiGözlerinin dolduğunu önünü göremeyince fark etti. Bir otobüse binerek beraber kaldıkları eve gitti.
.
Bu gece orada kalacaktı. Uyumamayı planlıyordu. Fakat yarın bu evde kalmazdı. Bu yüzden kalacak bir yer bulması gerekiyordu.
.
Akşam olduğunda yatağına uzandı ve telefonunu kurcaladı. Bu şekilde 3 saatini geçirmişti. Keigo, hala gelmemişti. Hikari, onun gelmeyeceğini biliyordu ama bir umut gelmesini beklemişti.
.
Gelip, her şeyin bir yanlış anlaşılma olduğunu, kahramanlara asla ihanet etmeyeceğini söylemesini istemişti.
Ama bunlar asla olmadı... hatta Keigo eve gelmedi bile... demek doğruydu. Keigo aslında bir kahraman değildi. O, kahramanlardan kötülere bilgi sızdıran biriydi. Artık Hikari ona abi diyemezdi.
.
Yatağında uzanırken, hala yatın nerede kalacağını düşünüyordu. O an aklına numarasını aldığı arkadaşı Kurenai geldi. Daha pek konuşmamışken bunu yapmak biraz garip kaçardı ama başka çaresi yoktu.
.
Telefonundan arama kısmına girdi ve Kurenai'yi aradı.DEVAM EDECEK... OY VERMEYI UNUTMAYINNN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐚𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐯𝐞 𝐏𝐚𝐫𝛊𝐥𝐭𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐃𝐚𝐧𝐬𝛊ꨄ|Hikari ve Bakugo'nun hikayesi...
FanfictionÖzgünlüksüz, sıradan bir kız, aynı zamanda 3 numaralı kahraman Hawks'ın kardeşi...bir yola baş koydu ve o yolu takip ediyor, tabii ki de bu yolda ona engeller çıkacak,... Acaba üstesinden gelebilecek mi? Enemies to lover hikayesi...