Birkaç saniye sonrasında, Kurenai telefonu açmıştı.
.
"Alo?"
.
"Alo, nasılsın Kurenai?"
.
"İyiyim sen nasılsın?"
.
"İyiyim, senden birsey isteyeceğim ama kabul etmezsen alınmam."
.
"Olur mu öyle şey Hikari, sonuçta biz arkadaşız"
.
Hikari, arkadaş kelimesini duyunca tekrar irkildi. Kurenai'nin bu cümlesi onu çok mutlu etmişti. Cevap vermeden önce boğazını temizledi.
.
"Kurenai, abimle büyük bir problem yaşadım ve bir daha onu görmek istemiyorum. Eğer müsaitsen-"
.
"Tabii ki kalabilirsin Hikari, o nasıl soru. Abimle problemini anlatmak istersen dinlerim, belki problemi çözebiliriz."
.
Hikari, arkadaşının onu anlayıp ona destek olmasına çok sevindi. Sonunda gerçek bir dost bulabilmişti.
.
"Çok teşekkür ederim Kurenai, sana anlatırım fakat abimle aramdaki problemin çözüleceğini hiç sanmıyorum."
.
"Olsun sen öyle deme, belki barışırsınız. Bu arada, ben zaten tek yaşıyorum, bana da bir arkadaş çok iyi olur. Yatın istediğin saatte gelebilirsin."
.
Hikari, teşekkür etti ve telefonu kapattı. Gerçekten, o böylesine iyi bir arkadaşı hak ediyor muydu? Kurenai'yi asla kaybetmemeliydi. Bu ihtimal Hikari'yi çok korkutuyordu. Keigo için de aynısı geçerliydi. Tabii, bir zamanlar... eski anılarından biri canlandı gözünde.
.
Keigo, hastalanıp Hikari'nin adını sayıkladığında genç kız şu cümleyi kurmuştu.
.
"Yanındayım abi, her zamanda öyle olacağım..."
.
Olamamıştı işte, tutamamıştı sözünü... o tutardı tutmasına ama Keigo buna izin vermemişti ki. Biliyordu kardeşinin kötülerden nefret ettiğini.
O seçmişti bunu. Keşke her şey bir rüya olsaydı diye düşündü.
.
Hikari, uykuya yenik düşmüştü. Aslında planı uyumamaktı ama bugün fazlasıyla yorulmuştu.
.
Sabah erkenden kalkıp eşyalarını toparlamaya başladı. Keigo yine eve gelmemişti. Hikari artık bunu umursamıyordu. Eşyalarını toplamayı bitirdiğinde evden çıktı. Arkasını dönüp son bir kez evine baktı.
.
Ne çok anısı vardı burada, neler neler yaşamıştı abisiyle. Biraz daha kalırsa kararından vazgeçeceğini düşünüp hızlıca otobüs durağına doğru yürüdü. Kurenai ona adresi söylemişti. Hikari, otobüse bindiğinde kulaklığını taktı ve müzik dinledi. Başı ağrımaya başladığında kulaklığını çıkarttı ve yolu izledi.
.
Kafasından söküp atamiyordu bu olayı... ya yanlış anlaşılma ise? Cümlesi aklından hiç çıkmıyordu.
Ya hata yaptıysa... Ona kendini açıklama fırsatı vermemişti ki? Ama Keigo akşam eve dönüp her şeyi ona anlatabilirdi. Bunu yapmadığına göre anlatacak birşey yoktu yani gerçekten haindi.
.
Kurenai'nin evine geldiğini fark ettiğinde, otobüsten indi ve ağır valizini zorlanmadan taşıdı. Telefonuna bakarak adresi kontrol etti. Biraz daha yürüdüğünde aradığı evi bulmuştu.
.
Bi an hareket etmedi ve evi inceledi. Her yeri beyaz olan 2 katlı bir villayı burası. Parlak ve temiz görünüyordu.
Kurenai zengin olmalıydı.
.
Evin kapısına geldiğinde Kurenai onu karşıladı. Birbirlerine sarıldılar. Daha sonra Kurenai Hikari'den oda seçmesini istedi.
Ev çok büyük olduğumdan bir sürü boş oda vardı. Hikari en küçük odayı seçti fakat Kurenai rahat etsin diye ona en büyük odayı verdi.
.
yukarı çıkıp Hikari'nin valizini beraber yerleştirdiler.
.
Sonrasında bahçede beraber oturup kahve içtiler. Kurenai, Hikari'nin durumunu hatırladığında vücudunu Hikari'ye doğru çevirdi.
.
"Hikari... abinle yaşadığın problem nedir? Anlatmak ister misin?"
.
Konuşmadan önce Hikari telefonunu kontrol etti. Bir arama veya bir mesaj yoktu. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
.
"Bunu sadece sana anlatacağım. Lütfen aramızda kalsın. Ben U.A lisesine gidip insanları kurtaran bir kahraman olmak istiyorum. Abim ve ben çocukluğumuzda çok şey yaşadık. Benim özgünlüğüm çok daha sofralarda ortaya çıktı. Ama Abimin özgünlügü vardı. Kahramanlar onu eğitti ve o şuan 3 numaralı kahraman... All Might'ın isteği üzerine benim özgünlüğüm ortaya çıkınca abim beni eğitti. Ben de şuan iyi durumdayım.
Bir gün biz yine antrenmandayken kapıdan içeriye biri girdi ve abimden bilgi istedi. Abim cevap vermeyince içeri girdi ve o an yüzünü gördüm. Kötüler birliğinden Dabi..."
.
Kurenai elini ağzına götürmüş. Şaşkınlıkla anlattığım şeyleri dinliyordu.
.
"Yani abin kahramanlara ihanet ediyor ve senin ihanete tahammülün olmadığından onunla bir daha görüşmeme kararı aldın."
.
"Evet, aynen öyle."
.
"Yerinde bir karar almışsın, kendini yıpratma. Eğer sen onu terk ettikleri sonra seni aramadıysa haklısın demektir."
.
"Teşekkür ederim Kurenai... iyi ki varsın."
.
"Ne demek.. sen de iyi ki varsınn"
.
Kaderleri bağlanmış iki arkadaş... iki dost, şimdi birbirlerine sarılıyorlardı.
Birbirlerinin eksiklerini kapatır gibi...
Aslında ying ve yang gibilerdi. Birinin özgünlüğü ışık birini ki ise karanlıktı.
İyiliğin içinde biraz kötülük, kötülüğün içinde biraz iyilik... birlikte tamamlanıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐚𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐯𝐞 𝐏𝐚𝐫𝛊𝐥𝐭𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐃𝐚𝐧𝐬𝛊ꨄ|Hikari ve Bakugo'nun hikayesi...
FanfictionÖzgünlüksüz, sıradan bir kız, aynı zamanda 3 numaralı kahraman Hawks'ın kardeşi...bir yola baş koydu ve o yolu takip ediyor, tabii ki de bu yolda ona engeller çıkacak,... Acaba üstesinden gelebilecek mi? Enemies to lover hikayesi...