Bölüm 8; Gelişim

41 3 5
                                    

Babaları, Keigo ve Hikari'yi dışarıya çıkarmadıkları için hiç arkadaşları olmamıştı. Yalnız büyümüşlerdi. Bir gün Hikari odadaki camdan dışarıyı seyrederken parkta oynayan bir çocuk gördü. Çocuğun mavi gözleri dikkat çekiyordu. Beyaz saçlarının arasında birkaç tutam kırmızılık vardı. Çok mutlu görünüyordu. Hikari ellerini çenesine yaslayıp onu izlemeye başladı.
.
"Keşke ben de özgür bir çocuk olsaydım...", diye düşündü içinden.
.
Düşünceler arasında kaybolmuşken birinin cama tiklamasıyla irkildi. Kafasını kaldırıp baktığında cama vuran kişinin az önce izlediği mavi gözlü çocuk olduğunu fark etti. Daha sonra cami açtı.
.
"Merhaba, kendime bir arkadaş arıyordum sonra beni izlediğini gördüm. Benimle oynamak ister misin?"
.
Küçük kız aslında bunu çok isterdi. Fakat dışarıya çıkmayacağını da biliyordu.
.
"Ben bu evden dışarı çıkamıyorum."
.
Mavi gözlü çocuğun kaşları kalktı.
.
"Peki ama neden?"
.
"Yasak işte, izin vermiyorlar."
.
Mavi gözlü çocuk gülümsedi.
.
"Bana da yasak ama ben kaçıyorum. "
.
Bu sefer şaşırma sırası kızdaydı.
"Nasıl yani? Yakalanırım diye korkmuyor musun?"
.
Çocuk gülümsedi ve başını gökyüzüne çevirdi.
"Hayır, korkmuyorum. Korkunun ecele faydası olmaz."
.
Küçük kız başını salladı. 'Ne kadar korkusuz bir çocuk' diye düşündü.
.
Çocuk elini Hikari'ye uzattı.
"Benimle arkadaş olur musun?"
.
Hikari heyecanlanmıştı. Çünkü şu zamana kadar hiç arkadaşı olmamıştı.
Yüzündeki sırıtmayı engelleyemedi.
.
"Pekala, senin arkadaşın olurum. İsmin nedir?"
.
"Touya, ismim Touya..."
.
Küçük kız gülümsedi.
.
"Seninki nedir?"
.
"Ben Hikari,"
.
"Güzel bir ismin var. Anlamı ışık demekti değil mi?"
.
"Evet, öyle. Memnun oldum Touya."
.
"Ben de memnun oldum Hikari.."
.
Benzer kaderleri olan iki çocuk, şimdi birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordu. Ama aralarında bir fark vardı... Touya koyulan kurallara uymuyordu. Bu yüzden özgür sayılırdı. Hikari ise bunun tam tersi olarak kuralları çiğneyemiyordu. Korkusu kendisi için değildi. Eğer Hikari dışarı çıkarsa babası, abisine de kızardı. Kız abisini tehlikeye atmayı göze alamazdı.
.
Touya ile arkadaş olmuslardi. Artık her gün onunla beraber oynuyorlardı. Abisi ile de tanıştırmıştı onu. Touya, Keigo'dan 1 yaş büyüktü. Hikari zaten sadece abisi ile takıldığından alışıktı büyüklerle takılmaya.
.
Touya bazen camdan içeri girer, Hikari'ye kendi özgünlüğü olan mavi alevleri gösterirdi.

Touya bazen camdan içeri girer, Hikari'ye kendi özgünlüğü olan mavi alevleri gösterirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hikari her zaman onu hayranlıkla izliyordu. Bu yüzden hep özgünlük sahibi olmak istemişti.
.
Eski anılardan sıyrıldığında gerçekten yorulduğunu ve uyuması gerektiğini fark etti. Gözlerini yavaşça kapattı ve kendini uykunun kollarına bıraktı.
.
Uyandığında da günü dünkü gibi geçmişti. Bundan sonraki yıllarda da öyle olmuştu. Her gün abisiyle zorlu antrenmanlar yapmış ve fazlaca güçlenmişti. Artık 14 yaşındaydı. Abisi ise 22...
.
Keigo 18 yaşındayken kendi ajansını kurdu. Bu yüzden Hikari ile olan antrenmanlari haftada 3 güne düşmüştü.
.
Keigo, kahramanlık ismini Hikari ile beraber seçmek istedi ve ikisi beraber düşünüp "Hawks" ismini seçtiler.
.
Bunları düşünürken antrenman molasindaydı Hikari, terlemişti ve susamıştı. Oturacak bir yer buldu. Suyunu çıkardı ve kana kana içti. Daha sonra saatinden bu günün tarihine baktı.
.
16 şubat... bugün o gündü. En yakın arkadaşının ölüm yıldönümü. Mezarına gitmeyi çok isterdi ama onun bir mezarı bile yoktu. Çünkü yanarak ölmüştü. Touya'nın bir mezarı bile yoktu.
.
Kahramanlar, Keigo ve Hikari'yi kurtarmaya geldiklerinde Hikari onlara Touya'yı anlatmıştı. Kahramanlar ise onun öldüğünü söylemişlerdi. O zamandan bu yana 10 yıl geçmişti. Her sene 16 şubatta Hikari ve Keigo, onun ölüm yıldönümü için dua ediyorlardı. Bu akşam da bunu yapacaklardı.
.
Hikari 14 yaşına gelene kadar çok gelişmişti. Hem kendisi hem abisi hatta abisi fazla gelişmiş olacak ki Japonya'nın 3 numaralı kahramanı olmuştu. Hikari de bir gün olacaktı. Buna emindi. All Might haklı çıkmıştı. Hikari'nin de bir özgünlüğü vardı.
.
Özgünlüğü sayesinde
Işıktan bir kalkan yapabiliyordu.

Işıktan illuzyonlar yapabiliyordu.

Büyük bir patlama yaratıp insanları hem sağır edip hem de onlara büyük hasar verebiliyordu.

Işığı bileşen renklerine ayırıp her rengi farklı şeyler için kullanabiliyordu.
.
.
.
Ve bunların hepsinde fazlasıyla gelişmişti. Hedefi ise U.A lisesine gitmekti. Çünkü orası kahraman olmak için en iyi okuldu. Hikari lise son sınıfa gidiyordu. Mezun olmasına daha çok vardı.
.
Keigo antrenmani bitirdiğinde beraber eve döndüler. Hikari yemek hazırladı ve beraber yediler. Hala eskisi gibi birbirlerini koruyup seviyorlardı. Birbirlerini kaybetmeyi asla istemiyorlardi. Gülüp eğleniyorlardı. Ayrıca artık ikisi de özgürdü.

𝐏𝐚𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐯𝐞 𝐏𝐚𝐫𝛊𝐥𝐭𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐃𝐚𝐧𝐬𝛊ꨄ|Hikari ve Bakugo'nun hikayesi...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin