Bugün USJ'ye gideceğimiz günn
.
Tabii asıl soru neden bunun için bu kadar heyecanlıyım, doğrusu bizi orada test edecekler ve ben ne kadar ilerleme kaydettiğimi bilmek istiyorum. Bu da bunun için muhteşem bir fırsat,
.
Yataktan kalkıp yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. Yatağımı düzelttim ve kıyafetlerimi giydim. Tamamen hazır olduğumda odamdan çıktım.
.
Ha... Bu arada Bakugo denen şahsiyetle de bir süre konuşmamaya karar verdim. Sonuçta kendisi isterse benle konuşur değil mi? Neden ben konuşmak için kendimi üzeyim ki? Ayrıca arkadaş tavsiyesi de aldım, ghostlama dedikleri şeyi uygulamamı istiyorlar, yani sanki o bir hayalet ve ben onu görmüyorum gibi birşey, bence mantıklı, denenir.
.
Sınıfa girdiğimde çantamı Kurenai'nin çantasının yanına koydum. Heyacanımı fark eden arkadaşım bana ne olduğunu sorduğunda bugün USJ'ye gideceğimizi hatırlattım.
.
"Seni ilk defa bu kadar mutlu görüyorum, bunun tek sebebi USJ mi?"
.
"Ah, evet, USJ, gücümü test etmem için iyi bir fırsat, bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz."
.
Bunu dememin üzerine Kurenai, bana tatlı bir şekilde sırıttı,
.
"Tıpkı bir çocuk gibisin Hikari,"
.
Ben de ona gülümsedim, bu çocuksu yanımı seviyordum, hayatta bazen de neşeli ve mutlu olmaya ihtiyacımız var sonuçta değil mi?
.
Dolaptan kahraman kostümümü alıp giydim,Daha sonra da arkadaşlarım ile USJ'ye giden servise bindik. Yaklaşık 1 saat sonra varmıştık. Aizawa-sensei, bize yapmamız gerekenleri anlattı. İlk görevimiz, saldırı anında sivilleri korumayı ve tahliye etmeyi öğrenmekti. Bölgede bekleyen sivil rolünü oynayan öğrenciler olacaktı, biz de onları kurtaracaktık. 2 kişilik takımlar oluşturulmaya başlandı.
Kurenai-shoto (sivil yaralı)
Akira-Denki (sivil yaralı)
Yuzuriha-Kirishima (kahraman)
.
Hadi ama, benimki ne zaman açıklanacak? Bütün arkadaşlarım eş buldular, umarım sevdiğim biri ile eş olurum."Ve son olarak, Bakugo ve Hikari (kahraman)"
.
Aizawanin sözleri karşısında ağzım açık kaldı, hayır yani onca kişi varken ben nasıl bakugo ile aynı takımda olabilirim? Derin bir nefes aldım. Tamam, ben bunu halledebilirim, onunla hiç konuşmasam da sorun olmaz.
.
Aizawa sensei, sivillere yerlerini gösterdikten sonra eğitimimiz başladı. Kırık dökük binalara girip arkadaşlarımızı aramaya başladık.
.
Bakugo bana hiç bakmıyordu, benimle konuşmuyordu da, ben de onunla konuşmuyordum tabii, ama ne olduğunu sormak istiyordum, herneyse, beni neden alakadar eder ki onun kişisel problemleri?
.
Akira'nin yardım çığlığını duyduğumda oraya doğru ilerledim. Akira'yi gördüğümde gülerek bana bakıyordu.
.
"Kızım role girsene, yaralı olsan güler misin böyle?"
.
Akira'nin yanına vardığımda kahkaha atmaya başladı.
.
"Hah, beyaz atlı prensim geldi. Kurtar beni romeoo..."
.
Onun bi şakasına ben de güldüm, canım arkadaşım, hic ciddi olamıyor. Onu bu haliyle seviyorum.
.
Akira'yi, aizawa sensei'nin gösterdiği tahliye alanına bıraktıktan sonra aramaya devam ettik. Şimdi sıra ormandaydı. Biz Bakugo ile ormanda yan yana yürüyorduk. İkimiz de sessizdik, birbirimizi görmezden geliyorduk. Daha sonra bizden biraz uzakta olan bir yerin mavi alevlerle çevrelendiğini gördük.
.
Mavi alevler... Dabi?!...
.
O an gözlerimi büyütüp Bakugo'ya baktım, dişlarini sıkmış,alevlerin gözüktüğü yere bakıyordu. Daha sonra önüme döndüm ve oraya doğru koşmaya başladım. Bakugo da peşimden koşuyordu. Oraya yaklaştığımızda bir çalının arkasına geçtim ve gözetlemeye başladım. Gözlerim etrafı tararken mavi alevlerin sahibi olan Dabi'yi gördüm.
.
Dabi burada ne arıyor? USJ'ye nasıl girdi? Acaba bu da sınavın bir parçası mı?
.
Başka bir tarafa döndüğümde ise Izuku ve Shigaraki'yi savaşırken gördüm. Hemen oraya gittim ve shigarakiye onu sersemletecek bir saldırı yaptım.
.
"Hey, Izuku, sen iyi misin?"
.
"Evet, iyiyim sadece birkaç sıyrık var o kadar."
.
Onlar konuşurken shigaraki ayağa kalktı ve hızlı bir darbe ile Hikari'yi savurdu.
Fakat Hikari, hemen toparlandı ve ışık hızı gücünü kullanarak Shigarakinin arkasında belirdi. Bakugo ise sadece uzaktan izliyordu
.
"O gerçekten güçlü..."Diye düşündü.
.
Izuku ve Hikari, Shigaraki ile savaşırken Hikari, bir anda arkasında beliren Dabiyi fark etmemişti. Kızı kolundan yakalayan dabi alevlerini kullanarak kızın kolunu yaktı. Hikari'nin çığlığını duyan Bakugo, dişlerini sıktı.
.
Dabi, Hikari'nin kulağına fısıldadı.
.
"Beni hatırladın mı? Arkadaşım..?"
.
Hikari, Dabi hala kolunu tuttuğundan karşı saldırı yapamiyordu. Daha sonra, Bakugo, Dabi'ye karşı patlamasını kullanarak, Dabiyi kızdan uzaklaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐚𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐯𝐞 𝐏𝐚𝐫𝛊𝐥𝐭𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐃𝐚𝐧𝐬𝛊ꨄ|Hikari ve Bakugo'nun hikayesi...
FanfictionÖzgünlüksüz, sıradan bir kız, aynı zamanda 3 numaralı kahraman Hawks'ın kardeşi...bir yola baş koydu ve o yolu takip ediyor, tabii ki de bu yolda ona engeller çıkacak,... Acaba üstesinden gelebilecek mi? Enemies to lover hikayesi...