Hikari sabah uyandığında yatağında 5 dakika daha yatmıştı. Kalkmayı hiç istemiyordu. Fakat uykuya direnip ayağa kalkmayı başardı. Lavaboya gidip yüzünü yıkadı. Çeşmeyi kapattığında kafasını kaldırdı ve aynadaki yansımasına baktı. Saçları fazla dağılmıştı. Duş alması gerektiğini fark ettiğinde suyu ayarladı ve ılık suyun altına girdi. Yüzüne akan su damlaları zemine düşüyordu. Hikari için bunlar huzur verici şeylerdi. Eline şampuanı sıktı ve saçına sürdü. Saçları gerçekten çok uzundu. Onları kestirmeyi hiçbir zaman düşünmemişti. Hala da düşünmüyordu. Beyaz saçlarının uzatma konusunda yeni yükselişe geçen kahraman Mirko'dan örnek alıyordu. Hikari'ye göre bir kadının gücünü saçları simgelerdi.
.
Duş aldıktan sonra bornozunu giyip odasına geçti. Hızlıca üzerini giyindikten sonra saçlarını taradı.
.
Artık tamamen hazır olduğunda mutfağa kendisine yemek hazırlamaya gitti. Abisi muhtemelen evden çıkmıştı. Ama nedense kontrol etmek istedi. Dün balkonda uyumuştu değil mi? Adımlarını oraya doğru attı ve huzurla uyuyan abisini gördü. Onu uyandirmaliydi. Koltuğun yanına çıkıp abisini öptü fakat Keigo hala uyanmamıştı. Onu biraz sarstı, buna da tepki vermemişti. Hikari korkuyordu. Bir kere daha sarstı, ama bu sefer daha şiddetliydi. En sonunda abisinin yavaş yavaş gözlerini açtığını gördü.
.
"Günaydın..."
Keigo'nun sesi uykuluydu. Normalinden biraz daha kalın çıkmıştı.
.
Hikari abisine sarıldığında irkildi. Keigo'nun vücudu neredeyse buz kadar soğuktu.
.
"Abi, sen iyi misin? Neden burada uyudun. Hasta olacaksın. Hemen içeri gelmelisin. Hastalandın mı?"
.
Keigo küçük kardeşine hak verdi ve ondan destek alarak salona kadar geldi. Hikari mutfağa gidip ona sıcak bir çorba hazırladı. Tarifine internetten bakmıştı. Birkaç tane battaniye alıp abisinin üzerine örttü.
.
Keigo, kardeşinin ona gösterdiği ilgiden çok memnun olmuştu. İçinden ' Tanrım, lütfen bizi hiç ayırma.' Dedi.
.
Ama biliyordu ki kardeşi daha küçüktü ve o yatarken evin bütün işini yapamazdı. En azından kardeşine bir yardımı dokunmalıydı.
.
Ayaga kalkmaya çalıştığında bir anda gözü karardı. Sanki başının üzerinde yıldızlar dönüyordu. Öne doğru tökezledi. Düşmek üzereyken bir çift minik el onu göğsünden ittirdi ve yatağa tekrar yatırdı. Kız kardeşi ne ara bu kadar güçlenmişti böyle.
.
Keigo gözünü açamayacak kadar hastaydı. Uykuya yenik düştüğünde Hikari onun başında bekledi. Ateşi çıktığında başına soğuk bez koydu. Vücut ısısını düşürmek için her şeyi yaptı. Fakat pek işe yaramıyordu.
.
Aksine daha da kötüleşmişti. Abisi sanki kabus görüyormuş gibi kaşlarını çatıp hırıltılı sesler çıkarmaya başlamıştı.
.
Hikari bunu tek başına halledemeyecegini anladığında telefonuna sarıldı ve all might'ın numarasını çevirdi. Hastaneyi veya başka bir yeri arayamazdı çünkü All Might'ınkinden başka numara bilmiyordu.
.
Bu sanırım 6. deneyişiydi. All Might telefonu açmıyordu. Fakat küçük kız ısrarla aramaya devam etti. 10. Aramada sonunda telefona cevap vermişti.
.
"Kimsiniz?"
.
"Ben, Keigo'nun kız kardeşiyim. Abim fena halde hasta, yardımınıza ihtiyacım var. Hastaneyi veya başka bir yeri arayamıyorum. Çünkü sadece sizin numaranızı ezbere biliyorum. Lütfen kusura bakmayın."
.
"Hemen geliyoruz genç hanım. Bana adresi söylemen yeterli."
.
Hikari adresi de söyleyip telefonu kapadı. Abisi hala aynı durumdaydı. Sürekli birşeyler mırıldandı duruyordu. Küçük kız anlamak için abisine yaklaştı.
.
Keigo'nun sayıkladığı şeyin "Hikari" olduğunu anladığında gözleri doldu ve abisinin elini tuttu.
.
"Buradayım abi... yanındayım. Her zaman da öyle olacağım."
.
Hikari kapının çalındığını duyduğunda koşarak kapiyi açtı.
.
All Might yanında birkaç doktorla gelmişti. Hikari onları içeri aldı ve abisinin olduğu odağı gösterdi.
.
Yaklaşık 1 saat sonra doktor yanlarına gelip, abisinin basit bir hipotermi geçirdiğini ve ilaçlarını alırsa 2 gün sonra düzeleceğini söyledi. Doktorlar çıktığında All Might, Keigo ve Hikari kalmıştı. Gerçi Keigo hala baygındı.
.
Hikari aslında All Mighta derinden bir sevgi ve saygı besliyordu. Yaşananların karmaşasından All Mightı gördüğüne sevinememişti bile. Hemen All Might,'in yanına koşup boynuna atladı.
.
All Might da onu gülerek karşılamıştı.
.
"Demek sen Keigo'nun kardeşisin ha?
Abin gerçekten çok güçlü, onu büyük bir kahraman olması için eğitiyorum.
Eminim sen de öyle olursun. Eğer bir gün kahraman olmayı kafana koyarsan U.A lisesine gelmelisin."
.
"Ben olamam ki... ben özgünlüğe sahip değilim..."
.
İşte şimdi her şey All Might'ın kafasına yatmaya baslamisti.
Demek Keigo'nun sorduğu sorduğu olayı yaşayan kişi kardeşiydi.
.
"Belki de vardır, küçük hanım. Henüz ortaya çıkmamış olabilir."
.
"Öyle bir şeyin imkansız olduğunu düşünüyordum."
.
"İmkansiz diye bir şey yoktur küçük hanım. Herhangi bir hayalin var mı?"
.
"Evet, senin gibi bir kahraman olmak istiyorum. İnsanları gülümseyerek kurtarmak...onları korumak istiyorum."
.
All Might yüzüne sıcak bir gülümseme yerleştirdi. Küçük kızın saçlarını okşadı.
.
"Kahraman olmak zordur. Bazen insanı çok zorlar. Güçlü, kararlı bir yapıya sahip olmak gerekir. Bunların hepsi sende var mı?."
.
Hikari bu soruyu birkaç saniye düşündü. Güçlü müydü? Evet. Kararlı bir yapısı da vardı. Kafaya koyduğunu yapardı. Ama en önemlisi Hikari normalden fazla hırslı bir kızdı.
.
"Evet. Hepsi bende var. "
.
"O zaman, genç hanım, eğer abin de kabul ederse size bir teklifim olacak. Abin uyandığında teklifi açıklayacağım."
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐚𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐯𝐞 𝐏𝐚𝐫𝛊𝐥𝐭𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐃𝐚𝐧𝐬𝛊ꨄ|Hikari ve Bakugo'nun hikayesi...
FanfictionÖzgünlüksüz, sıradan bir kız, aynı zamanda 3 numaralı kahraman Hawks'ın kardeşi...bir yola baş koydu ve o yolu takip ediyor, tabii ki de bu yolda ona engeller çıkacak,... Acaba üstesinden gelebilecek mi? Enemies to lover hikayesi...