Eveet, ufak bir timeskip yapıyoruz burada,
.
U.A'ya başlamamın ardından 1 ay geçti, bu süre zarfında sınıftan çok arkadaşım oldu. Neredeyse herkesle arkadaş olmayı becerebilmiştim. Şuan yakın arkadaş olduğum 3 kişi var, bunlardan biri Kurenai...
.
İkincisi ise Yuzuriha Tsukino, Yuzuriha, bu dönemde bana gerçekten destek olan biri, onunla iyi anlaşıyorum. Özgünlüğü ise benle benzer olarak Ay ile ilgiliydi.Üçüncüsü de Mizuki Akira... gerçekten çok tatlı ve sevecen bir kız, etrafa neşe saçan pozitifliklerle dolu bir kız. Özgünlüğü de Güneş ile ilgili.
.
Diğerleriyle de gayet iyi anlaşıyorum fakat bunlar en yakın olduklarım.
.
Hawks'a ne mi oldu? Onu o zamandan beri daha hiç görmedim. Nerede olduğunu da sormadım. Kesin şimdi Dabi'ye bilgi sızdırıyordur. Ne yaparsa yapsın, kahramanlara ihanet ettiği elbet günyüzüne çıkacak. Hayır, ben söylemeyeceğim. Kendisi ortaya çıkacak.
.
Artık emindim ki Kurenai, Shoto'dan hoşlanıyordu. Shoto pek konuşmamasına rağmen Kurenai onu konuşturmayı başarıyordu. Tatlı anılar biriktirmişlerdi beraber... Muhtemelen sevgileri karşılıklıydı fakat ikisi de bir adım atmazdı.
.
Yuzuriha ise Kirishima'ya takmıştı kafayı... aramızda en olgun olan oydu ve Kirishima da biraz çocuksuydu. Pek uyumlu bir çift olduğu söylenemez fakat tatlılardı. Yuzuriha da Kirishima'nın yanında çocuklaşıyordu.
.
Mizuki ve ben henüz kimseden hoşlanmıyorduk. Aslında böyle olması çok daha iyi arkadaşlarıma bir lafım yok ama ben bu sevgili işlerinde iyi değildim, zaten hiç arkadaşım olmadı ki erkek arkadaşım olsun. Sevgimi de göstermiyorum, çünkü nasıl yapılacağını bilmiyorum. Bu yüzden arkadaşlarım beni soğuk biri olarak tanımlıyorlar. Tabii yani geçmişimi bilmiyorlar. Kimseye Hawks'ın kardeşi olduğumdan bahsetmedim. Bahsetmeyi de düşünmüyorum.
.
Artık Kurenai ile oradaki yurtta kalıyordum. Akşamları sınıftakilere sohbet ediyorduk, bunlar eğlenceli şeylerdi. Sınıfımdaki herkesi çok seviyordum. Mineta hariç, dostum çocuk ☠️ yani, anladınız siz.
.
Bu okulda geçirdiğim 1 ay içinde eğitim amaçlı gittiğimiz USJ'de saldırıya uğradık. Aizawa-sensei, bizi korumaya çalışırken fazla yaralandı. Şuan hala iyileşmeye çalışıyor.
.
Saate baktığımda sınıfa gitmem gerektiğini fark ediyorum. Üstümü giyinip yurtta kaldığım odadan dışarı çıktım. Tam dönüp kapımı kilitleyecekken karşımdaki odanın kapısı açıldı. Arkamı döndüğümde Bakugo ile karşılaştım. Sadece 1 saniyeliğine gözlerime baktıktan sonra önüne döndü ve o da kapiyi kilitlemeye başladı. Siyah bir çanta kullanıyordu.
.
A-dur, çanta? Benim çantam nerede? Ah, tabii ya, çantamı almayı unuttum. Anahtarımı cebimden çıkardım ve kapiyi açmaya çalıştım. Fakat açamadım. Sıkışmış olabilir diye düşünürken kapiyi zorladım, yine açılmadı. Saate baktığımda biraz daha durursam geç kalacağımı fark ettim. Ama çanta olmadan ders de bir işe yaramazdı değil mi?
.
Tam ne yapacağımı düşünürken anahtarı tutan elime başka bir el dokundu. Anahtarı elimden aldı ve kapiyi tek hamlede açtı. Bakugo'ydu bu.
Elleri çok soğuktu. Küçük bir teması bile beni dondurmaya yetmişti. Arkamı dönüp ona teşekkür ettikten sonra hızlıca koşup çantamı aldım. Tekrar aynı işlemleri yaptıktan sonra sınıfa doğru ilerledim.
.
Oh be, yetiştim. U.A'da geç kalanlara pek nezaketle yaklaşılmıyor. O yüzden biraz, kafama takıyorum bu konuyu. Sırama oturduğumda telefonumu kontrol ettim. Hiç mesaj yoktu. Kimden mesaj bekliyordum ki zaten... sadece 3 arkadaşım vardı ve onlar da yanımdaydı zaten.
.
Dersten önce Akira yanıma geldi. Dedim ya, çok neşeli bir kızdır. O an biraz durgun olsam da bir şekilde insanı mutlu etmeyi başarıyor.
.
Haa... söylemeyi unuttum. Bu 1 aylık süre boyunca kanatlarım da büyüdü, hatta saklanamayacak kadar büyüdüler. Uçabilecegim kadar... Ne kadar hızlı büyüdüler.
.
O gün dersler bittikten sonra fazlasıyla bunalmıştım. Yurttan çıkmak yasaktı fakat dışarı çıkmaya ihtiyacım vardı. Bence bunu kimseye fark ettirmeden yapabilirdim. Başım dönüyordu. Belki de bu halde dışarı çıkmamalıyım ama sanki bir şey beni dışarıya çağırıyordu. Tüm sınıf arkadaşlarımın olduğu ortak salona gittim, rahatsız hissettiğimi ve erken yatmam gerektiğini söyledim. Odama doğru ilerlerken başım döndüğü için aklim biraz bulanıktı. Duvardan tutunarak zar zor yürüyordum. Ama ilacım da yoktu.
.
Odama vardığımda karşı odada kalan Bakugo'nun da yatmaya gittiğini gördüm. Doğru ya, o da hep erken yatıyordu. İkimiz de kapının önündeydik. Aklım bulanık olduğundan yüzünü Tam göremiyordum. Bu yüzden ona birşey söylemedim. İçeri girdim ve kapımı kilitledim.
.
Hızlı adımlarla yatağıma ilerledim ve kendimi yatağa attım. Yarım saatlik bir kestirme yapıp öyle çıkacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐚𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐯𝐞 𝐏𝐚𝐫𝛊𝐥𝐭𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐃𝐚𝐧𝐬𝛊ꨄ|Hikari ve Bakugo'nun hikayesi...
FanfictionÖzgünlüksüz, sıradan bir kız, aynı zamanda 3 numaralı kahraman Hawks'ın kardeşi...bir yola baş koydu ve o yolu takip ediyor, tabii ki de bu yolda ona engeller çıkacak,... Acaba üstesinden gelebilecek mi? Enemies to lover hikayesi...