Güneş'im, güzel kızım..
Şu anda birçok şey geçmiştir kafandan biliyorum. Neden annem bana mektup yazdı diye düşünüyorsundur. Ama bazı şeyleri senin güzel yüzüne bakarak söylemeye cesaretimde, yüzümde yok kızım. Daha doğrusu duyacaklarından sonra yaşanacakları görmeye yüreğim kaldırmaz.
Günlerim sayılı biliyorum, az kaldı hissedebiliyorum. Etrafımda dolanıp iyileşmem için elinden gelen ne varsa yapıyorsun kızım. Ama sende görüyorsun olacakları, yaşlı gözlerinde görüyorum güzel kızım.
Ben babanı on sekiz yaşında sevdim. Gencecik bir kızken aşık oldum babana. Seninde beni anlaman için aynı yaşa gelmeni istedim. Ve sen şimdi on sekizinde dünya güzeli bir genç kızsın. Umuyorum ki benim hissettiğim duyguları sende bir delikanlıya hissediyorsundur. Çünkü bu anlatacaklarımdan sonra anneni daha iyi anlarsın.
Babanla babalarımızın işleri sayesinde tanışmıştık. Daha doğrusu birbirimizin evlerine gelip gittikçe aileler birbiriyle iş ortaklığının ötesinde aile dostu olmuşlardı. Babalarımız bizi birbirimize yakıştırmış, yaşlarımız biraz daha ilerlediğinde evlendirmek istediklerini söylüyorlardı. Benim ne kadar karnımda kelebekler uçuştuysa, babanın yüzü o kadar düşüyor, gözlerine perde iniyordu. Konuşmalarımız iki arkadaş konuşmasından ileri gitmiyordu. Birlikte konuşup eğleniyorduk benim için her şey çok güzel ilerliyordu.
Gel zaman git zaman bir gece babanın kendini kaybedecek kadar sarhoş olduğunda birlikte olmamız durumu bambaşka yere taşıdı. Ertesi günü benim yüzümden gülümseme eksik olmazken baban hayatının hatasını yaptığını dillendirmese de yüzünden anlıyordum. Günlerce hiç konuşmadık. Haftalar sonra ise mide bulantıları ve baş dönmesiyle durumu anlamıştım. Babana hamile olduğumu söyledim, fakat yine bir cevap alamadım.
Bir gün deden bize tek başına geldi. Babamla beraber çalışma odasında uzun bir süre konuştular. Daha sonra deden hiç kimseye birşey demeden gitti. Ortaklığın bozulup, babanla bir daha görüşemeyecek olma fikri kalbimi sıkıştırmıştı. Fakat öyle olmadı.
Birkaç gün sonra ellerinde çiçek ve çikolatayla geldiler. Ne olduğunu anlamadan babanla aile içinde nişanlanmış olduk. Ben ne kadar mutluysam, baban cenazesi varmış gibi mutsuzdu. Daha sonra öğrendim ki hem dedenin işlerinin kötüye gitmesi, hem de hamile oluşumun etkisiyle bir an önce babanla evlenmemize karar vermişler.
Babanla evlendikten sonra her şeyin rayına oturacağını düşünmüştüm. Ama yine öyle olmadı. Devamlı iş hayatı, eve geç gelmeleri bizzat benim üzerime alınmama sebep oluyordu. Hamileliğimi teyzen sayesinde yalnız geçirmedim. Baban o kadar işkolik olmuştu ki, benim nasıl olduğumla ilgilenmiyordu. Teyzen ve ben doğuma az bir zaman kala birkaç ay için Polonezköy'deki eve gittik.Hiç unutmuyorum doğuma dört gün vardı. Kapı çaldı ve teyzen kapıyı açtığında bana seslenişi hala aklımda. Kapıya gittiğimde pusetin içinde bir bebek vardı. Bebeği içeri aldığımızda pusetin içinde bir mektup vardı. Mektubu okuyunca dünya başıma yıkıldı güzel kızım.
Babanın sevdiği bir kadın olduğunu ve o kadınla bir çocuk yaptıklarını öğrendim. Yaklaşık bir aylık bir bebekti, daha süt kokuyordu. Ne yapacağımızı şaşırdık teyzenle, bebeği almamamızı söylüyordu teyzen. Ama ben ona baktıkça yanımda kalmasını istediğime karar verdim. Babasına bu kadar benzeyen bir bebeğin benimle kalması gerekiyordu çünkü. Dört gün sonra yaptığım doğumla dünya başıma yıkıldı yine. Nefes almıyordu bebek ve çok sürmeden melek oldu.
Kafan iyice karıştı güzel kızım biliyorum. O pusette gelen bebek sendin. Esra seni bana emanet edip gitmişti. Yüzünü bile görmedim Esra'nın, ama bana çok büyük bir iyilik yapmıştı. Sen ilk geldiğinden beri o kadar sevimli duruyordun ki, seni asla bırakmayı düşünmedim. Kendi bebeğimin yasını tutmadan seni aldım kucağıma. Ve sen öyle güzel bir bebektin ki evladımın yokluğunu hissettirmedin. Belki şaşıracaksın ama iyiki seni ben büyüttüm güzel kızım. Seni ben doğurmadım, ama hiç bir zaman sana başka birinin çocuğu gibi davranmadım. Umuyorum ki hiç hissettirmedim sana bunu.
Daha sonra teyzenle birlikte doğum yaptığım doktorla konuşup ikna ederek ölü bir doğum yapmayıp seni doğurmuşum gibi kayıtlara geçmesini sağladık. Dolayısıyla teyzenle Esra'nın seni bize bıraktığını babana ve hiç kimseye söylememe kararı aldık. Zaten Esra'da bunu yazmıştı mektupta. Babana anlatmamamızı istiyordu. Bu sır aslında mezara gidecekti. Ama son günlerimde bu yük artık ağır gelmeye başladı güzel kızım.
Eve döndüğümüzde en çok merak ettiğim şey babanın tepkisiydi. Acaba hissedecek miydi, ne yapacaktı? Seni ilk gördüğünde birkaç dakika sadece seni izledi. Bende onu. Şu hayatta en çok merak ettiğim şeydi babanın o sırada neler düşündüğü. Hiçbir zaman cevabını alamadım. Daha sonra senin adını koydu. Söylediği şeyleri kesinlikle doğru bulmasam da senin adını ben çok sevdim. Adın gibi evimize ışık vereceğini düşündüm hep. Öyle de oldu. Çok güzel bir evlat oldun sen.
Ölü bir doğumun üzerine tekrar çocuk sahibi olmam büyük bir riske girmişti. Tekrar ölü doğma ihtimali, ya da benim doğumda ölme ihtimalim. Ama tam on yıl sonra mucize gibi gelen bebeğin bana ne kadar iyi geldiğini bilmeni isterim. Kardeşinin doğumu riskliydi ve hasta doğmuştu hatırlarsan. Onunla ilgilenirken bizi izleyişin, bana hep senden uzaklaşlaşmışım hissini veriyordu. İstemeden de olsa kalbini kırmıştım sanki. O yüzden Ada'yı büyütürken senin de bana yardım etmeni istedim. Ada'nın benimle birlikte bir de küçük annesi vardı. Ve ben Ada'yı sana emanet ediyorum güzel kızım. Siz birbirinize emanetsiniz.
Babanla kopuk bir evliliğin sonuçları olacaktı elbette biliyorum. Bu kopukluğun sebebinin sadece iş olmadığını da biliyorum artık. Baban herhalde bir tek beni sevemedi bu hayatta. Ama bu evliliğin bana kattığı en güzel şeyler sen ve kardeşinin varlığıdır. Bazı şeyleri belki yanlış yaptım, ama babanla olan hesabımız öteki tarafa kaldı.
Bu yazdıklarımı okuduktan sonra çok zor olacak her şey biliyorum. Bunları babana anlatmak ister misin, orası sana kalmış. Senin güzel kalbin en doğru kararı verecektir. Senden tek isteğim güçlü ol güzel kızım. Sen bu hayatta birçok şeyi aşabilecek kapasiteye sahipsin. Sen benden bile daha güçlüsün. Zor olacak ama, devam edeceksin. Senden tek isteğim bu. Seni çok seviyorum güzel kızım.
Annen Dilşah
Beğenip oy verirseniz sevinirim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNME DOLAP
Novela JuvenilHepimizin hayatında zor dönemleri olmuştur muhakkak. "Artık bitti buradan dönmez" dediğimiz türden. Ne yapacağımızı şaşırdığımız, yolun sonu diye düşündüğümüz... Peki bu zor dönemi en az hasarla atlatmak adına ne yaptık? "Acaba paçayı kurtarır mı...