0.2

2.3K 68 50
                                    

Barış'ın evden apar topar çıkmasının ardından hiç konuşmamışlardı. Zaten aralarındaki ilişki her zaman böyleydi. Sevişirlerdi ve Barış vaktini onunla öldürmez, bir bahane bulup çıkar giderdi.

En son görüşmelerinin ardından, telefon acı acı çalmıştı ve istemese de gecenin o saatinde kimin neden aradığını merak edip açmıştı Ela.

Ahizenin ucundaki ses, Barış ile ilgili konuşmak istediğini söylemişti. Gitmemesi gerektiğini düşünüyordu lakin en yakın arkadaşı Meltem'in ısrarı sonucu bir hışımla kabul edip gelmişti.

Hızlıca kafeye giriş yaptı ve kendisine el eden kadına doğru yürüdü.

Karşısındaki her kim ise, onun tam zıddıydı.

Ela, esmer ve balık etli bir kızdı. Karşısındaki ise, sarışın ve zayıftı. Kelimenin tam anlamıyla bir kadındı. Üstelik son derece çekici...

İçten içe kıskandı. Öyle biri olmak isterdi.

"Merhaba," dedi elini uzatırken. "Ela ben."

Sarışın kadın Ela'nın elini sıkı sıkıya kavradı. Ona acıyor gibi bakıyordu. "Sevil bende, otur lütfen."

Ela huzursuzlukla oturdu. İçinden bir ses, bugün iyi bir konuda konuşulmayacak olduğunu söylüyordu.

"Evet..." diye mırıldandı. "Çağırdınız ve geldim Sevil Hanım. Ne hakkında konuşacağımız konusunda merak içindeyim. Dinliyorum."

Hiç uzatmadan direkt konuya girmişti. Tanımadığı biriyle hoş sohbet yapacak değildi.

Ela'nın karşısındaki hiç tanımadığı genç kadın stresle elleriyle oynamaya başladı. "Bak..." dedi cümleye nasıl gireceğini bilemeden. "Öncelikle her şey adına senden özür dilerim Ela."

Anlamayarak kaşlarını çattı. Anlaşılan bilinmeyen bir numaranın çağrısına uyup, buralara gelmek hataydı.

"Anlamadım." dedi kısık sesiyle. "Ne için özür diliyorsunuz?"

Karşısındaki kadının aksine saygı eklerini dilinden düşürmemişti. Ela hep böyleydi zaten. Sesi kısık, insanları kırmaktan korkan, kalbi ürkek bir kızdı.

"Barış ve ben." dedi karşısındaki kadın. Sanki bir türlü kelimeleri toparlayamıyor gibiydi.

"Siz?"

"Barış ve ben üç buçuk senedir sevgiliyiz Ela. Ankaradaki çulsuz hallerini bilirim."

Ela şok içinde histerik bir gülüş sundu. "Sanırım onun fanlarından birisiniz." dedi inanmak istemediğini belirtircesine. "Böyle bir şeyin imkanı yok. Biz on aydır beraberiz."

"Dinlersen anlayacaksın."

Ela olumsuz anlamda kafasını salladı ve çantasını alıp kalkmaya yeltendi. "Saçmalıklarınızı dinleyecek vaktim yok."

Lakin kalkma girişimi başarısız oldu çünkü Sevil, onun kolunu mengene gibi sarmış ve gitmesine engel olmuştu.

"Onun cinsel isteklerini karşılayamadığım için, açık ilişki yaşamaya karar verdik. Cinsel ihtiyaçlarını karşılaması için seninle olmasına müsamaha gösterdim ancak seni bir kez gördüğümde dahil nasıl kırılgan ve hassas bir kız olduğunu anladım."

Doğruları söylüyordu Sevil. Bir türlü yenemediği psikolojik bir rahatsızlığı vardı.

Vajinusmus.

saklı kalan || barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin