0.8

1.9K 58 26
                                    

Barış'a bol bol söveceğimiz bir bölüm yazdım. Allah cezanı vermesin Barışşşş.

"Kız çocuklarının kaderi annesine benzer derler..." dedi annesinin mezarındaki çiçekleri okşarken. "Benim kaderim de sana benziyor anne."

Cevap gelmeyeceğini biliyordu lakin annesine içini açmak iyi geliyordu.

"Ben de aldatıldım biliyor musun? Aşık olduğum adam tarafından hiç sevilmemişim anne. Tıpkı senin gibi." dedi yaşlı gözlerle.

Bu olay olduğundan beri, ilk kez ağlıyordu. Gözleri yer yer dolmuştu evet, ama bunca zaman kendini hep sıkmıştı.

"Aynı babam gibi birisi o anne." dedi ve derin bir nefes aldı.

"Sevgisiz, saygısız. Tıpkı babam gibi küfürler ediyor, el kaldırıyor bana. Canım çok yanıyor. Lütfen beni de yanına al." dedi kafasını mezar taşına yaslarken.

"Bitsin istiyorum..."

Buz gibi mezar taşı, kanlı canlı insanlardan daha çok ısıtıyordu içini.

"Kızım?" diye bir ses geldiğinde aniden kafasını kaldırdı. Eskiden yan komşuları olan Feride Teyzeydi karşısındaki.

"Bir şeyin mi var?" diye sordu kızın yaşlı gözlerini görünce.

"Yok Feride Teyze, iyiyim."

"Çok değişmişsin birden tanıyamadım. Böyle bir kız değildin eskiden. Sana ne yaptılar?" dedi genç kadına bakarken.

Saçlarının parlaklığı solmuştu, yanakları çökmüştü ve göz altları mosmordu Ela'nın.

Şey gibi gözüküyordu...

Virane gibi.

Ela ona cevap vermedi, bir anda kalkıp sarıldı çocukluğunu temsil eden kadına.

"Feride Teyze... Seni annem gönderdi bana."

Yaşlı kadın da aniden kollarını ona doladı. "Sana ne yaptılar Ela'm?" dedi tekrardan. "Kanadı kırık kuşum benim."

Kafasını Feride'nin omzuna yasladı ve göz yaşlarını sicim gibi akıtmaya devam etti.

"Annemin kaderini yaşıyorum, gün geçtikçe içten içe ölüyorum Feride Teyze." Dedi usulca.

Yaşlı kadının kollarında bir süre daha kalıp gözyaşlarını akıttıktan sonra derin bir iç çekti. Feride Teyze'nin şefkatli varlığı, ona biraz olsun rahatlama ve kendini ifade etme fırsatı verdi.

"Ben de kandırıldım. Sevgilisi olduğunu düşündüğüm adamın gerçekte bana hiçbir duygusu yokmuş." dedi, gözlerinde yaşlarla. "Annemin yaşadıkları gibi, ben de aynı şekilde acı çekiyorum."

Feride Teyze, Ela'nın yüzündeki acıyı görünce kalbi daha da sızladı.

"Canım kızım, bunları yaşaman ne kadar zor olmalı. Senin yaşadıklarını bilmem ama hissettiklerini anlamaya çalışıyorum." dedi, Ela'nın omzuna destekleyici bir şekilde dokunarak.

Derin bir nefes alarak devam etti. "Babam gibi, Barış da duygularını ifade etmedi. Sadece kullandı ve bıraktı. Beni küçümsedi ve hakaretler etti. O kadar canım yanıyor ki... Bunu anneme anlatmak istedim ama o da yok artık. Allah ya, bir mezarlıkta seni çıkarttı karşıma."

Feride Teyze, Ela'nın bu içsel boşluğu ve acıyı paylaşması karşısında derin bir üzülme yaşadı.

"Nasip işte kızım, nereden ne gelir bilemiyorsun ki. Belli ki anne sıcaklığı aradın da Rabbim karşılaşmamızı nasip eyledi. Yukarıdaki yetimlerin sesini duyar yavrum. Boynuzsuz keçinin hakkını, boynuzlu keçide bırakmazmış Allah. Senin bu feryadını cezasız bırakır mı hiç?" dedi ellerini nazikçe tutarak.

saklı kalan || barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin