1.1

1.7K 49 0
                                    

Genç kadın içkiyi ardı ardına yudumlamaya devam ediyordu.

Artık arkadaşlarından kopmuş, tamamen yabancılarla dans etmeye başlamıştı.

İçmemesi gerektiğini biliyordu ama aklındaki acı, kalbindeki boşluk, her şeyi bastırıyordu.

Barış'ın ihanetinden sonra hayatında hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını biliyordu.

Kalabalıkta birden bir ses duydu.

"Burada bir güzellik buldum."

Ela, bu yabancı sesin sahibine baktığında, son derece yakışıklı, uzun boylu bir adam gördü. Alkolün getirdiği cesaretle elini uzattı.

"Selam, Ela ben." dedi hafif bir gülümsemeyle.

Alkol, dudaklarından dökülen kelimelere cesaret katıyordu.

Adam gülümsedi ve elini sıktı. "Miran ben de, memnun oldum."

Ela, gözlerini adamdan alamıyordu. "Çok..." diye mırıldandı, düşünceleri karışık bir halde.

Ardından kendini toparlayarak boğazını temizledi. "Yani şey... Ben de çok memnun oldum tanıştığıma."

Bu sırada Barış, içindeki huzursuzlukla mekandan çıkmaya karar verdiği anı unutup geri dönmeye karar vermişti.

"Lan balper, nereye?!" diye seslendi. Lakin arkadaşı ona sadece işaret çekip. "Siktir git Beko." dedi. "Kızımı burda kurda kuşa yem edemem."

Berkan ne kadar gitmemek için ısrar etse de, Barış onu dinlememişti. İçindeki bir şey onu geri çekiyordu.

Berkan, Barış'ın bu kararından pek memnun değildi. Sevil'i seviyordu, yengesini her şeyin üstünde tutuyordu ve bu durum onu rahatsız ediyordu.

"Barış, bak kanka," dedi Berkan, sinirini belli etmemeye çalışarak. "Sevil yengem var ya, onu düşün. Burada ne yapıyorsun? Boşver bırak şu kızı. Keyfi gayet yerinde zaten. Sal abicim."

Barış, Berkan'a kısa bir bakış attı. "Sevil benim için önemli, bunu biliyorsun. Ama Ela'yı burada başka bir adamla görmeye dayanamıyorum."

İç geçirdi ve omuzlarını silkti. "Tamam kardeşim sen bilirsin. Ama bak bu işin sonu hayırlı olmaz. İki kadının arasında kalmak her zaman karışık işlerdir."

Barış, Berkan'ı dinlemeyerek hızlı adımlarla mekana geri döndü.

Ela'nın Miran'la olan halini gördüğünde ise içinde bir kıskançlık dalgası yükseldi.

İçgüdüsel olarak, Ela'yı bu adamdan uzak tutmak istedi ama aynı zamanda Sevil'i de düşünmek zorundaydı. İçindeki bu karmaşa onu daha da sinirlendiriyordu.

Barış, Berkan'ın yanına geri döndüğünde, gözleri Ela'nın Miran'la eğlendiği kalabalığa odaklandı.

Siniri iyice artmıştı ve Berkan'a döndü. "İçeceğim Beko," dedi sert bir tonla. "Kendimi nasıl bir durumun ortasında buldum anlamıyorum amına koyayım. Daha bir ay önce bana ölüp biten kız, el alemle dans ediyor lan."

Berkan, Barış'ın bu öfkeli tavrını fark ederek ciddi bir şekilde sordu, "Ne oldu da rotası değişti bu kızın kanka? Neden böyle davranıyor?"

Barış, gözlerini kısıp derin bir nefes aldı. "Sevil'i öğrendi. Sevil'in varlığını öğrendi."

Bu durumu duyunca şaşkın bir şekilde, "Hassiktir lan. Büyük sıçmışsın oğlum. Yani, saklıyor muydun kızdan bunu?" diye sordu.

Sinirli bir şekilde başını salladı. "Saklıyordum tabii. Aşık bana. Ne deseydim? Benim Sevil'le üç buçuk senelik ilişkim var ama her gece seninle sevişiyorum mu?"

Berkan, Barış'ın bu sözlerine bir süre sessizce baktı ve ardından başını sallayarak cevap verdi, "Yani hem Sevil'i saklayıp hem de Ela'yla ilişki yaşamak zor olmuş. İşin içine bir de kıskançlık girince, olaylar böyle çığırından çıkmış. Ama yanlışsın kanka. Haksızsın yani."

Söylediklerini duyduktan sonra derin bir nefes alarak yanıtladı, "Şimdi onu böyle görmek sinirimi bozuyor. Hem Sevil'i hem de Ela'yı aynı anda yönetmek zorundayım. Yani başımı belaya soktum, biliyorum."

Berkan, Barış'a ciddi bir şekilde bakarak mırıldandı, "Birini seçmen lazım. İkisine de haksızlık ediyorsun kardeşim, yapma. Bu durum sadece seni değil, her ikisini de etkiliyor."

Barış, Berkan'ın sözlerine karşılık bir oflama bıraktı ve başını sallayarak, "Bugün sadece içmek istiyorum," dedi yorgun bir sesle. "Başka bir şey düşünmeye gücüm kalmadı. Her şey karıştı, şu an sadece kafa dağıtmak istiyorum."

Berkan, arkadaşının bu halini gördü ve bir süre sessiz kaldı. "Tamam, Barış. İç. Ama bu işin sonunu düşünmen lazım. Hem Sevil'i hem de Ela'yı bu durumda bırakmak kolay değil. Bu gece bir çözüm bulamazsan, işler daha da kötüleşebilir."

Bu uyarısına sadece başını sallayarak cevap verdi. "Biliyorum dedim ya Beko. Şuanlık kafamı boşaltmak istiyorum. Daha sonra her şeyi toparlamaya çalışacağım."

Arkadaşının haline üzülerek içki masasına yöneldi ve ona içki getirdi. "Tamam kardeşim. İç rahatla. Ama unutma, bu sorunları çözmek için bir gün kesinlikle yüzleşmen gerekecek."

İçkisini yudumlayarak başını salladı ve derin bir nefes aldı. Geceyi geçirecek, düşüncelerini bir kenara bırakacak ve yarının getireceği çözümler için hazırlanmaya çalışacaktı.

Ela, içki yüzünden dengesini kaybetmiş, mekanı adeta zıp zıp zıplayarak dolaşıyordu. Zil zurna sarhoş olmuştu ve etrafında ki insanlar da onun bu halini izliyordu.

Barış, köşede oturduğu yerden Ela'yı izleyerek viskisini yudumluyordu.

Bir kadeh, iki kadeh, üç kadeh derken, kafası biraz karışmıştı ama hedefi netti.

Ela'yı buradan alıp götürmek istiyordu.

Yanında oturan Berkan'a döndü ve sesini alçaltarak, "Baksana," dedi. "Şunları görüyor musun Beko? Onları oyala, ben de Ela'yı alıp tüyeceğim buradan."

Berkan, Barış'ın bu önerisine endişeli bir şekilde bakarak, "Alkollüsün, yanlış bir şey yapma. Magazine sakın düşeyim deme, Okan hoca ağzına sıçar." dedi.

Barış, Berkan'ın uyarısını umursamadan devam etti. "İşimizi kolaylaştırmak zorundayız. Meltem ve Kaan şu an Ela'nın etrafında bir kalkan gibi. Onları biraz oyalarsan, Ela'yı oradan çıkarabilirim."

Bu kararlı tavrını gördü ve gözlerini kısmış bir şekilde, "Tamam ama dikkatli ol. Bu durumda bir yanlış adım seni ve Ela'yı daha da kötü bir duruma sokar." diye uyardı.

Barış, kararlı bir şekilde başını sallayarak, "Tamam, Beko. Sen sadece işine bak, ben Ela'yı hallederim," dedi ve Berkan'ın tepkisini alarak harekete geçti.

Berkan, kafasını sallayarak Barış'ın arkasından bakarken, Ela'nın etrafındaki kalabalığı dikkatle izlemeye başladı.

Barış, hedefine doğru yönelirken, hem dikkatli hem de hızlı hareket etmek zorundaydı.

Meltem ve Kaan'ın dikkatini dağıtmak için uygun anı kolladı ve işlerin biraz daha karmaşık hale gelmesini engellemek için planını uygulamaya başladı.

saklı kalan || barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin