Bölüme başlamadan evvel o güzel elleriniz yıldızımızı parlatabilir mi? Sizi çok seviyorum, keyifli okumalar... <3
Bölüm şarkısı, MFÖ-Güllerin İçinden.
•••
"Ela Tokgöz'ün yakınları?" diye seslendi doktor. Bu hastane koridorlarında daha önce bekleyen insanlar bilirdi, bu doktorlar hiç hayırlı haber vermezdi.
Barış bir an bile gözünü kırpmamıştı. Kan çanağına dönmüştü gözleri.
"Evet, biziz." diye yerinden fırladı Meltem. Ne de olsa Ela onun kız kardeşi sayılırdı.
"Bebeğin babası burada mı?" diye terardan bir soru yöneltti doktor.
"Benim doktor bey." dedi yitik sesle Barış.
"Size şunu açıklamak istiyorum. Ela hanımın bedeni artık kaldırmıyor. Gebeliği de acilen sonlandırmamız gerekiyor. Bunun için imzalamanız gereken evraklar var. Baba olarak sizden onay ve imza talep ediyoruz."
Barış kendini hiçbir zaman baba olarak düşünmemişti ama her zaman çocukları çok severdi. Ve kendi evladının varlığını öğrendiği gün kaybedecek imzayı verecekti.
Acı acı güldü önce.
"Berkan duydun mu kardeşim amca oluyorsun." dedi gülüşleri arasından.
Tüm olanları Meltem kenarda ağlayarak izliyordu. "Meltem niye ağlıyorsun sen? Teyze oluyorsun gülsene biraz!" dedi çatallaşmış sesiyle.
"Ey İstanbul! Ben baba oluyorum ulan!" diye bağırdı.
Artık hem gülüyor, hem ağlıyordu.
"Kardeşim," dedi Berkan. Ancak devamını getiremedi. Ne diyebilirdi ki zaten?
"Ben baba oluyorum Berkan. Öğrendiğim gün evladımı toprağa vereceğim. Ne kötü bir babayım, ne kötü bir sevgiliyim. İkisini de koruyamıyorum."
Hastane koridorunda sessizlik herkesin kulaklarında yankılanıyordu. Barış hâlâ şoktaydı.
İçinde kopan fırtınaları ne kelimelerle anlatabiliyordu ne de gözyaşlarıyla dindirebiliyordu.
O koskoca güçlü futbolcu, şimdi dünyanın en savunmasız adamı gibiydi.
"Baba oluyorum," diye tekrarladı kendi kendine, sesi kısılmıştı. Gözleri doktorun elindeki evraklara takıldı. "Ama ben, evladımı koruyamadım."
Berkan, Barış'ın omzuna elini koydu. "Barış kardeşim, ne yapman gerekiyorsa yap. Bu senin suçun değil."
Barış bir anda döndü, gözlerindeki öfke ve acı karışımı, Berkan'ı bile yerinde dondurdu.
"Nasıl benim suçum değil Berkan? Onun böyle bir durumda olduğunu bilmeliydim. O benim kadınım, benim sevgilim! Şimdi o içeride ölüyor! Ve elimden hiçbir şey gelmiyor."
Meltem, kenarda ağlamaktan gözleri şişmiş halde sessizce oturuyordu. Barış'ın bu sözlerini duyunca dayanamadı. "Barış," dedi hıçkırıklarla, "sen güçlü olmak zorundasın. Ela seni böyle görmek istemezdi. O hep senin güçlü olduğunu bilirdi."
Barış ona doğru döndü. "Güç mü? Güç ne işe yarıyor Meltem? Güçlü olmak onu kurtarmıyor. Sevgi bile kurtarmıyor. Ne işe yarıyor bütün bu hisler, bütün bu bağlar, eğer sonunda onları kaybedeceksek?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
saklı kalan || barış alper yılmaz
FanfictionEla, Barış Alper için her zaman diğer kadındı.