Kapının alacaklı gibi çalışından kimin geldiğini anında anlamıştı Ela. Büyük bir heyecan ve hevesle hızla yerinden kalktı ve koşar adımlarla kapıya gitti.
Tam da tahmin ettiği gibi, gözünün bebeği olan Barış Alper Yılmaz gelmişti.
"Hoş geldin." dedi büyük bir mutlulukla. "Ben de seni bekliyordum, geçsene."
Barış, ayakkabılarını bile çıkartmadan içeriye daldı paldır küldür. Ela titiz bir kızdı lakin karşısındaki Barış Alper olunca sesi çıkmıyordu. İçten içe kızmış olsa da bozuntuya vermedi.
"Nasılsın?" diye sordu Barış'ın ardından salona ilerlerken.
"Nasıl görünüyorum Ela?" diye ters bir yanıt aldı.
Barış hep böyleydi zaten, takılmadı.
"Bugün olan maçta harikaydın aşkım! Elinden geleni yaptın, canını sıkma." Dedi sevgilisini teselli etmek istercesine.
Barış Alper alayla güldü. "Hayırdır, şimdi de futbol yorumculuğuna mı başladın? İstersen seni Beyaz Futbol'a çıkartalım Ahmet Çakar'la beraber yorumculuk yap."
Ters konuşmuştu lakin Ela her zaman yaptığı gibi safa yattı. Barış'ın şaka yaptığını düşünmeye çalıştı ve kendini tebessüm etmeye zorladı.
Kafasını sağ omzuna doğru eğdi, sevecen bir gülümseme sundu adama."Sırtındaki yüklerin farkındayım aşkım..." dedi onun ters çıkışına rağmen. "Masaj yapayım mı sana? Belki iyi gelir."
Barış hiçbir şey demeden ona masaj yapması adına sırtını döndü genç kıza.
Ela'da en çok bunu seviyordu işte. Tüm hıncını ondan çıkartıyor olmasına rağmen, sesi çıkmıyordu. Onun için bir boks torbasından farklı değildi.
Lakin Ela o kadar aşıktı ki, bunun farkına varamamıştı.
Ya da varmak istememişti, bilinmez.
Ela, Barış'ın sırtına dokunurken parmaklarıyla gerilen kaslarını hafifçe ovalamaya başladı.
Barış'ın sert ve yorucu geçen günlerinin izleri, omuzlarında ve boynunda toplanmıştı. Bir an için gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı, ancak bu huzur anı kısa sürdü.
"Barış, sana bir şey söylemem lazım." dedi Ela, sesindeki çekingenlik fark edilir bir tonda. Barış'ın bu tür konuşmalara karşı tepkisinden hep çekinirdi, ama içindeki duygulara daha fazla hakim olamazdı.
"Ne var yine?" dedi Barış, gözlerini bile açmadan. Sesi yorgun ama ilgisizdi.
Kalbi bir an için sıkıştı, ama vazgeçmedi. "Sana olan hislerimi biliyorsun. Seni çok seviyorum. Ama bazen senin için yeterli olup olmadığımı düşünüyorum."
Barış, masajın kesildiğini fark edince kaşlarını çattı. "Bu saçmalıkları neden şimdi konuşuyorsun? Beni rahatsız etmekten başka bir şey yapmıyorsun. Şu zırvalıklarını duymaktan ben yoruldum da sen anlatmaktan yorulmadın."
Ela, Barış'ın bu kadar acımasız olmasını beklemiyordu, ama alışmıştı. "Sadece senin yanında olmak istiyorum, koşulsuz şartsız desteklerim de. Ama bazen sanki... sanki beni istemiyormuşsun gibi hissediyorum."
Barış, sonunda sırtını doğrultarak Ela'ya döndü. Gözlerinde sabırsızlık vardı. "Şu an gerçekten bunu dinlemek zorunda mıyım? Ben zaten maçta rezil olmuşum, bir de senin saçmalıklarınla uğraşamam."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
saklı kalan || barış alper yılmaz
FanfictionEla, Barış Alper için her zaman diğer kadındı.