Barış, uygun anı bulduğunda kollarını bir mengene gibi Ela'nın beline doladı. Ela, bu kokuyu biliyordu, tanıyordu...
"Of Barış ya!" dedi kelimelerini yuvarlayarak. "Hayallerime girip durma artık."
Sanrı gördüğünü düşünüyordu Ela. Barış ona hiç sarılmazdı ki.
Kulağına doğru eğilip alçak bir sesle konuştu. "Hayal değil güzelim, buradayım."
"Değilsin işte, ben sadece seni kafamdan uyduruyorum. Benim Barış'ım bana hiç sarılmaz ki, sevmez sarılmayı." diye yuvarladı harfleri.
"Ya da direkt beni sevmez." dedi omuzlarını düşürürken.
"Neden böyle düşündün?" diye sordu kızdan ayrılmadan.
Ela, Barış'ın bu yanıtına garip bir şekilde gülmeye başladı. "Of ya, şimdi de hayalinle mi dertleşeceğim senin?! Hayallerimle bile uğraşıyorsun. Bir rahat vermedin gitti."
Barış, Ela'nın gülüşüne rağmen kararlı bir şekilde, "Evet, hadi aç içini. Neler düşündüğünü duyayım." dedi.
"Neden olacak ki?" diye başladı. "Bazen bana vuruyorsun bile. Hem benim canım çok acıyor bana vurduğunda. Sen benimle hiçbir zaman böyle ilgilenmedin. Sanki yanında olmam seni rahatsız ediyormuş gibiydi hep. Senin olmadığın yerlerde seni arıyorum, böyle hissettiriyorsun bana. Senin varlığını hissedebilmek için her yere bakıyorum."
Gözlerini kısarak Barış'a baktı. "Beni bir gün sevdiğin oldu mu hiç? Belki de Sevil yüzünden... O varken ben yok gibiyim."
Barış, gözlerini Ela'dan kaçırarak, "Her şey o kadar basit değil," dedi. "Senin farkında olmadığından çok daha fazlası var. İzin ver telafi edeyim, seni benim kadınım yapayım." dedi ve onu daha da yakından sardı.
Ela, gözlerini kapatarak Barış'a yaslandı ve sessizce içini açtı. "Yalnız hissetmek istemiyorum. Bir şekilde, her şeyin düzelmesini istiyorum. Ama şu anda sadece seni buradaymış gibi hissetmek istiyorum."
Genç kadın, onu duymuyordu ki. Sarhoşluğun etkisiyle sayıklıyordu sadece.
Barış, sessizce düşündü, sonra elini tuttu. "Ben seni bu şekilde kaybetmek istemedim. Bu yüzden kendimi geride tuttum belki de. Ama yanlış yaptım, farkındayım. Seni yok sayarak bu işlerin düzeleceğini sandım ama sadece daha kötü hale getirdim."
Ela, gözlerinde biriken yaşları bastırarak, "Peki ya Sevil? Onun varlığına bile dayanamadım Barış. Sen ona, beni tercih ettin."
Ona doğru döndü ve gözlerinin içine baktı. "Sevil... başka bir şeydi. Onunla farklıydı. Seninle ise..." Durdu, doğru kelimeleri bulmakta zorlandı. "Sen başından beri benim için başka bir şey oldun. Ama bu, kolay bir şey değil."
Ela, Barış'ın kollarında rahatlamış gibi görünse de, hala bu anın gerçek olup olmadığını sorguluyordu.
Alkolün etkisiyle kafası karışmıştı ve yaşadığı her şeyin bir sanrı olduğunu düşünüyordu.
Barış, Ela'nın bu karmaşık ruh halini görünce yumuşak bir sesle, "Hadi gidelim buradan," dedi.
Özlemişti Ela'nın tenini, onun yanında olmak, onun sıcaklığını hissetmek istiyordu.
İçindeki boşluğu doldurmak, ona en azından bu gece biraz huzur vermek istiyordu.
Ela, Barış'ın bu teklifini duyduğunda kafasını hafifçe kaldırdı. "Gidelim mi?" diye sordu, hala kafasında olayı sorgulayarak. "Ama burası... burası çok kalabalık. Nereye gideceğiz?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
saklı kalan || barış alper yılmaz
Hayran KurguEla, Barış Alper için her zaman diğer kadındı.