Ateşkes

1. Bölüm: Ferah, Yabanî ve Özel

Merhaba sevgili okurlarım, yeni bir kurguyla geldim.

Öncelikle nasılsınız?

Okullar açıldı (bir hafta oldu) bu yüzden bölümler biraz zaman alabilir.. Ve ben son sınıfım.. Herkes şey diyor: "Bu yıl hayatını değiştirecek."

Yıllar sonra dönüp baktığımda 2024 ve 2025'i kötü hatırlamak istemiyorum, umarım herkes kendince en iyi hedefine ulaşır.
İyi dileklerinizi bekliyorum.. 🫶🏻

Bu arada bu gece Kızılcık Şerbeti'nin 3. sezonu başladı snxhsnxhsnhxjsx izliyorsunuz herhâlde ben tatilde baştan başlayıp bitirdim dncjdncjxnx

Neyse sizi daha fazla tutmayayım, başlama tarihinizi alabilir miyim?

O hâlde bölüme geçelim.
Keyifli okumalar.
🫶🏻💐

...

Nefes almak ne kadar zor olabilirdi?
Bazen nefes alırken içime çektiğim hava ciğerlerime yetmiyormuş gibi hissediyordum. Bunun nedenini bilmiyordum ama ne kadar derin nefes alsam da yine de nefessiz kalıyormuşum gibiydi.

"Karar!!" diyerek elindeki tokmağı vurdu hâkim bey. Ayağa kalktık. Cübbemin önünü düzeltip verilecek karar için beklemeye başladım.

"Sakin olun," dedim müvekkilime. "Bizim lehimize sonuçlanacak. Bana güvenin." Müvekkilim hafifçe gülümsedi.

"Davalı tarafın, davacı tarafa takındığı üslup ve davacı tarafın avukatı sayın Leyla Eryavuz'un tarafımıza sunduğu deliller göz önünde bulundurularak davacı tarafın boşanma talebinin kabulüne karar verilmiştir."

"Hayır!" diye bağırdı karşı taraf. "Ben eşimi seviyorum!" Böyle hikâyelerde genelde erkek taraf boşanmak istemezdi değil mi? Müvekkilimin hikâyesinde öyle değildi. Kadın boşanmamakta son derece ısrarcıydı ve dava süresince de özellikle müvekkilime karşı son derece çirkinleşmişti. Hem boşanmak istemiyordu, hem de yaptığından da geri kalmıyordu. Müvekkilimi aldatmıştı, hem de defalarca kez ve ben bunu kanıtlamıştım. Dava tabii ki bizim lehimize sonuçlanacaktı.

Müvekkilim yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana elini uzattı. "Teşekkür ederim Leyla Hanım. Siz olmasanız kurtulamazdım."

"Rica ederim," dedim gülümseyerek. "Çıkabiliriz. Bundan böyle karşı tarafla herhangi bir ilişkiniz kalmadı. Sizi rahatsız etmeye devam ederse uzaklaştırma kararı çıkarabiliriz."

"Sanmıyorum ama yaparsa haber vereceğim." Duruşma salonundan çıktığımızda ben adliyedeki diğer işlerimi hâlletmek için ilerledim. Odaya girdiğimde Figen çay dolduruyordu.

"Bitti mi duruşma?" Çantamı bırakıp cübbemi çıkardım.

"Bitti," diyerek kendimi koltuğa bıraktım.

"Çay döküyorum sıcak sıcak. Havalar iyice soğudu. Aman hasta falan olursun," dedi gülerek. Elindeki kupayı uzattığında teşekkür edip aldım. Boğazımı yakmaya yetecek kadar büyük bir yudum aldım.

"Senin şu yeni çocukla görüşme ne oldu?" dediğimde öfleyerek sandalyeyi çekip oturdu. Bacağını bacağının üzerine atıp çayından bir yudum aldı. Kupayı parmaklarının arasında tuttu.