Bazen her şey yolunda gitmeyebiliyordu. Benim hayatım yoluna hiç girmemişti. Savrula savrula gidiyordum.
Kardeşini buldum, dedi..
"Ama.." dedim çatık kaşlarla. Anlamak istemiyordum işte. "Hani melek.."
"Leyla, anlamamış olamazsın?"
"Devam et," dedim. Anlatmasını istiyordum. Açık açık yüzüme vurmasını istiyordum.
"Şaşırmamıştım, bir şey hissetmiyordum çünkü ben bunu kabullenmiştim. Kardeşim melek oldu diye düşünmüştüm yıllar boyunca. Sonra babam, hayır, dedi. Kardeşin melek olmamış oğlum, dedi. Ceketinin cebinden bit deste fotoğraf çıkardı ve önüme attı. Leyla önümde genç bir kadın vardı. Masmavi gözlü, deniz gibi, gökyüzü gibi.. Belirgin yüz hatlarıyla, hafif kalkık ve ince bir burun, büyük gözler, bununun üzerinde hafif çilleri vardı." Bakışlarım burnunun üzerine kaydı. Kayra'nın da çilleri vardı. Fazla değildi, benimkiler gibi azdı. Dikkatli bakmayınca fark edilmiyordu. Gözlerimden birkaç damla yaş aktı. "İlk fotoğraf daha yeniydi. İkinci fotoğraf mezuniyetteydi ve yanında uzun boylu, esmer bir adam vardı. Sevgilisi sandım ve kardeşime karşı içimde büyüttüğüm ilk duygu paylaşmak istemememdi. O fotoğraflara bile o an babam bakmasın istedim. Benim kardeşimdi çünkü. Sonraki fotoğrafta yanında bir kız arkadaşı vardı. Kameraya inci gibi dişlerini gösterip gülümsemişti. Üzerinde bir cübbe vardı. Benim kardeşim hukuk fakültesini bitirmişti." Bir yaş daha süzüldü gözlerimden. "O an babam, birincilikle bitirmiş, dedi. Bir sonraki fotoğraf İzmir'de çekilmişti. Deniz kenarında, öylece denize bakarken. Pek bir kederli gözüküyordu. Beşinci fotoğraf da uzaktan çekilmişti. Yine aynı sahil. Bu sefer parmak uçlarında bir sigara tutuyordu." Evet, bir sıralar sigara kullanıyordum ve bırakmaya çalıştığım günler olmuştu. "Üzerinde deri bir ceket vardı. Saçları daha kısaydı. Altıncı fotoğraf sanırım lise yıllarına aitti. Altında kısa bir etek vardı ve mezuniyetinde fotoğraf çekildiği adam yöne yanındaydı. Bu sefer beraber mezun olduğu arkadaşı da vardı yanlarında. Yedinci fotoğrafta tek koluna astığı siyah bir sırt çantası vardı, tahminim on altı yaşındaydı. Altında yine okul eteği vardı, dizinde ise kapanmaya yüz tutmuş bir yara. Yerinde duramayan bir ergenlik geçirdiği sinirli yüz hatlarından belli oluyordu. Sekizinci fotoğrafta 29 Ekim kutlamalarında ödül alıyordu. Lise son sınıf olduğunu düşünüyorum. Yanında önemli bir adam, ona kırmızı karton poşette bir hediye veriyor ve kameraya kocaman gülümsüyordu. O fotoğrafı gördüğümde gülüşünün ne kadar güzel olduğunu düşünmüştüm. Herkesin kardeşi böyle güzel gülüyor muydu bilmiyorum ama benim kardeşim çok güzel gülüyordu."
Nefes alamak bir yana, kalbim bile durmuş gibi hissediyordum ama Kayra konuşmaya devam etti. "Dokuzuncu fotoğraf çok yakın bir zamana aitti. Elinde dosyalarla, üzerinde cübbesiyle davasından çıkmış ve yüzünde zafer gülümsemesi olan kardeşim vardı o küçük dikdörtgende. Onuncu fotoğraf ise hiç görmediğim ve göremeyeceğim çocukluk yıllarına aitti. Yurdun bahçesinde çekilmiş bir fotoğraf. Yanında bir sürü çocuk var. Hepsi gülümseyerek bakıyor kameraya. Sadece benim kardeşim, kamera dışında bir yere ürkek bakışlar atıyor. Mavi gözlerinde o duyguyu görmek, ona karşı büyüttüğüm o koruma duygusunu daha da artırmıştı." O fotoğraf, kardeşi çatıdan sarkıtıldıktan sonraki gün çekilmişti. Baktığı yer ise müdire hanımdı.
"Kayra," dedim başımı iki yana sallayarak. "Sen.."
"Ben senin abinim Leyla," dedi. Ve ismimi sesine yakıştırmayacak kadar öz abinim." Ne bekliyordu? Kollarına abiciğim diyerek atlamamı mı? Hem de kafam böylesine karışıkken. "Kağan'a yalan söylediğini en başından beridir biliyorum. Sırrın bende güvende, merak etme. Sen ona gerçeği söyleyene kadar bilemeyecek. Ama Leyla, şimdi ona verdiğin tepkinin belki de on katıyla karşılaşacaksın o gerçekleri öğrendiğinde çünkü bu söylediğin daha büyük bir yalan. Belki de, Kağan bana kıyamaz diye düşünüyorsundur ama şunu unutma Leyla, insan en çok sevdiklerine kırılır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşkes
Teen FictionBir gece vakti, gökten düşen damlalar yüzümü ıslatırken hayatımı kurtaran bir adamın sonrasında hayatıma dâhil olacağını ben de bilmiyordum. Ya da hayatımı kurtaran adam için hayatımdan vazgeçebileceğimi.. ... "Arzu beni seviyor mu? Bilmiyorum, on...