"Kağan," dedim başımı omzunun üzerinden kaldırarak. "Sen şimdi, her şeyi biliyorsun ya?"
"Evet güzelim, biliyorum?"
"Şeyi de biliyorsun o hâlde.. Kayra'yı falan." Güldü hafifçe.
"Abini yani," dedi. "Neyim oluyor şimdi? Kayınçom mu?"
"Evet," dedim gülerek. "Hepsi çok iyiler biliyor musun?" dedim gülümseyerek. "Babam.. Şefkatli bir adam. Öyleymiş yani. Başta biraz tedirgindim ama.. Hepsini çok sevdim hatta o İdil'e bile alışmaya başladım sayılır."
"İdil?"
"Babamın karısı." Başını salladı. Aklıma gelen şeyle gözlerinin içine baktım. "Babana söyledin mi?"
"Evet," dedi başını sallayarak. "Neslihan da biliyor."
"Keşke ben söyleseydim. Benim yalanım. Çok ayıp olmuştur. Yalan söylüyor doğrusunu söylemeye kocasını yolluyor demişlerdir."
"Neyini yolluyor?"
"Kocasını," dedim çok normal bir şey söyler gibi.
"Bir daha söylesene."
"Ay biz daha evlenmedik," dediğimde jeton şimdi düşmüştü. "Ay unuttum ben onu. Ayy."
"Kısa sürede çözülecek bir detay o. Sen onu dert etme meleğim."
"Yine de babanla kardeşine ben söyleseydim keşke Kağan."
"Güzelim, bana anlattığın gibi ağlayarak onlara da anlatacaktın. Senin yumuşak anından faydalanıp üzerine çıkacaklardı. Unutma, birine bir şeyi ne kadar mahcup söylersen o kadar fazla sinirlenir."
"Tam tersine de zeytinyağı gibi üste çıkmak denir ama sevgilim."
"Yavrum gerekirse badem yağı ol. Ben karımı kimseye ezdirmem."
"Neyini?" dedim az önceki gibi onu tekrar ederek.
"Karımı," dedi.
"Bir daha söylesene."
"Karımı." Dudaklarını öptüm. "Güzel karım."
"Evlenmedik daha." Güldü hafifçe. "Kağan.."
"Hım?"
"Babana götürsene beni." Kaşları havalandı. "Özür dilemek istiyorum."
"Yani.."
"Lütfen." Hafifçe başını salladı. "Ama sen gelme," dediğimde bu sefer kaşları çatılmıştı. "Ben yalnız konuşayım. Sen araya dahil olma."
"Olmaz."
"Olur."
"Olmaz."
"Olur."
"Olmaz dedim."
"Olur dedim."
...
"Bak," dedi araba şirketin önünde durduğunda. "Bir şey falan der. Sinirlenir bir anda falan. Sakın oturup kendini ezdirme. Gereken cevabını ver."
"Tamam sevgilim," dedim gülerek. "Veririm."
"Sonra da babanla tanıştır bari beni. Resmî olarak."
"Resmî olarak," dedim başımı sallayarak. "Tanıştırırım." Çantamın askısını omzuma asıp arabadan indim. Hızlı adımlarla şirkete girdiğinde kapının önünde beni Erhan Beyin asistanı karşılamıştı. Kağan geleceğimi haber vermişti. Asansörle yukarı çıkıp Erhan Beyin odasına kadar bana eşlik etti. Kapıyı çaldım iki defa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşkes
Teen FictionBir gece vakti, gökten düşen damlalar yüzümü ıslatırken hayatımı kurtaran bir adamın sonrasında hayatıma dâhil olacağını ben de bilmiyordum. Ya da hayatımı kurtaran adam için hayatımdan vazgeçebileceğimi.. ... "Arzu beni seviyor mu? Bilmiyorum, on...