"Tut tut," diye seslendi Figen. Elindeki havucu bana fırlatıyordu. Havuç elime çarpıp yere düştüğünde eğilip havucu aldım. Eğildiğim an kafamın olduğu yerden saatte kaç kilometre hızla gittiğini hesaplayamadığım bir kartopu geçmişti.
Havucu alıp eğildiğim yerden kalktım, gördüğüm kişi ise Kayra'dan başkası değildi. Çatık kaşlarla baktığımda kahkaha atmıştı. Elimdeki havucu fırlattım. Göğsüne sertçe çarptığında kahkahası hızla söndü. "Şimdi o havucu bana geri at!" diye seslendim.
"Ulan sen kime kartopu atıyorsun?" dedi Kağan. Ardından arkasından koşmaya başladı. Kayra eline aldığı havucu koşarken Kağan'a fırlattı, erkeğim havada yakalamıştı havucu. Bana doğru koşmaya başlarken yanımdan geçeceği sırada koluna yapıştım. Peşinden beni de sürüklerken yerimde sıçrayıp sırtına atladım. Kayra bir yandan da koşuyordu. Hızla gözlerini kapattım.
"Ya siz manyak mısınız?!" diye bağırdı Kayra. "Manyaklar! Aç gözlerimi!" Birden sırtında benimle beraber karın içine düştü. Kafasını kara bastırdım. Kahkaha attım.
"Tuttum sevgilim!" dediğimde Kağan gülerek yanımıza gelmişti. Figen elindeki telefonla bizi çekiyordu. Ali ise yandan yandan bizi izliyor, elindeki kartopunu büyütmeye çalışıyordu.
"Evet, Kayra Demirkan, Leyla Eryavuz'a kartopu atma suçundan sizi tutukluyorum. Susma hakkına sahipsiniz."
"O da bana havuç fırlattı!" dedi Kayra. Sırtından kalktığım sırada Kağan kollarını arkasında birleştirip onu yerden kaldırmıştı.
"Nefsi müdafaaydı!" dedim hızla. "Sen haksızsın!"
"Allah'ın cezası avukat!" diye bağırdığında kahkaha atarak yerimde zıpladım.
"Hadi gelin şuraya! Birini de siz yapın!" dedi Ali söylenerek. Seke seke yanına gittim.
"Sana Berk diyorlar mı?" dedim elime aldığım kartopunu yerdeki karlarla birleştirmeye çalışırken.
"Hayır," dedi.
"Neden?" diye sordum.
"Ben istemediğim için," dedi.
"Neden?" diye sordum yeniden.
"Çünkü Ali daha ağırbaşlı."
"Ama sen ağırbaşlı değilsin," dediğimde Kayra keyifle gülmüştü.
"Yemin ederim Leyla, sekiz yıldır bu herife bunu anlatmaya çalışıyoruz alttan alttan, biri de çıkıp bu açıklıkta söylemedi."
"Ne lan?!" dedi Ali. "Ben ağırbaşlı değil miyim?"
"Bize mi soruyorsun?" dedi Figen. "Kendini bilmiyor musun sen?"
"Kızım bak bana laf sokup durma," dedi Ali çatık kaşlarla. "Fena olacak," diye de ekledi. O an Kağan'ın bana baktığını fark ettim. Kaşlarını kaldırıp dudağının ucuyla güldüğünde hafifçe başımı salladım.
"Allah Allah," dedi Figen de aynı çatık kaşlarla. "Ne olabilir, ha? Ne yapabilirsin?" diyerek Ali'ye yaklaştı. Ali'nin hafifçe alt dudağını ısırdığını fark ettim. Figen'in bakışları dudaklarına kaydığında ise kendini toplayıp elindeki büyük kartopunu Figen'in kafasına bıraktı. Kartopu Figen'in kafasında paçalandığında saçlarının her yeri karla kaplanmıştı. Figen gözlerini kapattı. Sinirli nefesler alırken gülerek Kağan'a yanaştım.
"Bence kaçman gerekiyor," dedim gülerek.
"Bence de," dedi Kayra. Ali yavaş adımlarla yaklaşırken Figen birden küfür etti.
"Hay senin doğduğuna sevinen sülaleni sikeyim!"
"Üh," dedi Kayra.
"Oha," diye tepki verdiğimde Figen birden Ali'nin peşinden koşmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşkes
Ficção AdolescenteBir gece vakti, gökten düşen damlalar yüzümü ıslatırken hayatımı kurtaran bir adamın sonrasında hayatıma dâhil olacağını ben de bilmiyordum. Ya da hayatımı kurtaran adam için hayatımdan vazgeçebileceğimi.. ... "Arzu beni seviyor mu? Bilmiyorum, on...
