ŞEREFSİZSİN SEN

327 30 17
                                    

Dakikalar süren eve dönüş yolculuğumuzdan sonra nihayet varmıştık. Her üçümüz arabadan indik. Yağız hızla eve girerken bir kaç saniye arkasından baktım. Yıpranmıştı ve bu...ben galiba onu kardeşim olarak görmeye başlamıştım. Çünki şuan onun için üzülüyordum. O benim kardeşimdi.

"Gelmiyor musun? Orada mı dikileceksin?" Savaş abimin sorusuyla girdiğim transtan çıktım. O çoktan kapıya varmıştı. Bir şey demeden ona doğru irerledim. Birlikte içeriye geçtiğimizde salonda hiç tanımadığım, yabancı birinin Soner abimle oturup konuştuğunu gördüm. Onlara kaşlarımı çatıp bakarken kapı sesiyle bize döndüler. Savaş abim kapıyı kapatıp yanıma geldiğinde kıza attığım garip bakışlarımı fark etmis olucakki bana bakıp kıkırdadı.

Kız çok...kız resmen abime yavşıyordu. Hiç bir kız erkek arkadaşlığında böylr bir şey olmazdı. Soner abimde arsız gibi karşılık veriyo ve kızın dibine girmiş saçlarıyla oynuyordu. Ayıp lan ayıp.

"Yağız o Yağmur ablan. Yengen olucak ilerde." Savaş abimin kulağıma fısıldadığı şeyle çatık bakışlarımla ona döndüm. Fısıltıyla "Soner abinin sevgilisi o. İyi bir kız bakma öyle ayıp olucak"

Ne? Sevgilisi mi? Sahi böyle oturmuşlarsa sevgili olmuşlar demektir zaten. Salak Kaan. Kıza öyle mi bakılır lan?

Yeniden abimlere döndüğümde Yağmur ablanın bana gülümseyerek baktığını gördüm. Abimle ikisi ayağa kalkıp yanımıza ilerlediler.

"Hoşgeldiniz. Ee ne oldu karakol meselesi? Ne olmuş yine?" Soner abimin kaba ses tonuyla bana sert bakışlar atıp konuşmasıyla Yağmur abla koluyla dürttü abimi. Abim 'ne var ya?' der gibi Yağmur ablaya baktığında Yağmur abla bize dönüp "hoşgeldiniz. Nasıl sınız?" diye sordu.

"Hoşbulduk. Biz iyiyiz sen nasılsın?"

"Bende iyiyim sağol abi"

Hala sessizce inları dinlerken cebimdeki telefonumun titremesiyle hemen odama geçmem gerektiğini anladım. Mesajlar benim için önemlidir.

"Merhaba" kısaca ve kısık sesle konuşmamla Yağmur abla bana yeniden gülümsedi. "Merhaba"

Çok sıcak kanlı biriydi aslında. Soner abimle çok iyi olucakları kesindi.

"Sen Kaan olmalısın. Abin senden çok bahsetti. Sanırım...iyi anlaşamıyor sunuz?"

Yağmur ablanın söyledikleriyle hemen Soner abime çevirdim bakışlarımı. Ne yani? Beni sevgilisine mi şikayet ediyordu? Beni ona kötü bir şekilde mi anlatıyordu? Resmen arkamdan dedikodumu yapmış. Aptal herif işte ne olucak.

Sinirli bakışlarımı abimden çekip Yağmur ablaya çevirdiğimde onun bana çok içten bir gülümsemeyle baktığını gördüm. O gerçektende iyi biri olmalıydı.

"Evet. Onunla anlaşamıyoruz. Kendisi her işime karışıyor. Beni rahat bırakmıyor. Sevgilinle bu konuda konuşursan beni çok mutlu edersin Yağmur abla" bende gülümsedim. Bu sefer gülümsedim işte.

"Lan sen benim kardeşimsin! Benim sırtın-

Uyarıcı bakışlarla Soner abime baktığımda cümlesini yarıda bıraktı. Sanki ne dediğini yeni anlamış gibi gözleri büyüdü. Tam o sırada Savaş abim "sırtı ne?" diye sordu. Hay ben senin ağzına...

Konuyu nasıl başka yere çekeceğimi biraz düşündükten sonra aklıma bir bahane geldi. "Abim sırtıma su döktü de...birazcık kavga ettik. Onu diyodur"

Soner abime beni destrklemesi için kaş-göz yaparken "hıhı. Evet. Onu söyleyecektim" dedi. Savaş abim gülümsedi ve yanımızdan ayrılıp yukarıya çıktı. "Kaan sen Soneri aldırma canım. O bazen böyle meraklı ve sinir bozucu ola biliyor. Eminim seni kızdırmak ve ya üzmek istememiştir."

Büyük DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin