AİLEMİZ

1.1K 62 12
                                    

Annem merdivenlere gelerek "Yağız nerdesin oğlum? Hadi aşağıya gel. Abin geldi" diye isminin Yağız olduğunu öğrendiyim kardeşime seslendi. "Hadi biz salona geçelim."

Birlikte salona geçtiğimizde yukarıdan adım sesleri geldi. Merdivenlere döndüğümde saçları kahve renginde, boyu benden 1-2 sm kısa sevimli bir çoxuk indi aşağıya. Beni gördüğü an gülümsedi ve yanıma geldi.

"Bu Yağız Alp Akbulut. Evin en küçüğü ve seninde kardeşin. 17 yaşında. Biz ona Yağız deriz. Diğer abinler işte. Ablanda arkadaşlarıyla buluştu bu gün. Yağız biraz hastalandığı için evde kalmak zorunda kaldı. Yoksa oda ablasıyla gidecekti. Her ne kadar Su istemesede." Annemin konuşmasıyla yeniden Yağıza döndüm. "Geçmiş olsun"

"Sağol...abi" abi. Candan başka birinin bana abi demesi üstümde garip bir etki bırakmıştı. Ama bu güzel bir histi.

"Hadi siz kaynaşın. Bende yukarı çıkıp üzerimi değişeyim." Annem kalkıp asansöre yöneldi.

"Benimde bir kaç işlemi halletmem lazım." diyerek babam da kalkıp bahçeye çıktı.

Aramızda uzun bir sessizlik oldu. Ortam iyice gerilirken Yağız konuşmaya başladı. "Böyle susup oturmaktansa ben sana aile üyeleri hakkında bilgi vereyim"

Birden öksürmeye başladı. "Çok kötü öksürüyorsun. İlaç falan içtin mi?" Başını olumlu anlamda sallayıp yeniden konuşmaya başladı.

"Evin en büyük üyesi Savaş abim. 29 yaşında. Eşi Açelya yengemle beraber burada kalıyor. Açelya yengem kalabalık ailede olmayı seviyor. O bir doktor. Şuan da hastanede çalışıyor. 2 ci abim Soner. 26 yaşında. Asker. Uzman çavuş. Onun kız arkadaşı var. Yağmur abla. Bazen bize gelir. O ise dil ve edebiyat öğretmeni. 3 cü ve en gıcık olduğum abim Koray. 23 yaşında. Kendisi bizim okulda beden öğretmeni ve aynı zaman da okulun basketbol takımına koçluk yapıyor."

Lafını bölerek "neden ona gıcık oluyorsun?" diye sordum. Bir kaç öksürükten sonra "ben okulumuzun basketbol takımındayım. Koray abim işinde serttir. Sürekli çalıştırıyor bizi. Takım kaptanlarını daha çok zorlu çalışmaya sokuyor. Ben takım kaptanı olduğumdan o kadar çok yoruluyorum ki. Gıcık herif."

Bu dediğine kıkırdadım. Benim güldüğümü görünce oda gülümsedi.

Hapşurduktan sonra kaldığı yerden devam etmeye başladı. "Ve ablam var. 21 yaşında. Üniversite 3. Mimarlık okuyor. İsmi Su. Canım ablam ya. Özledim onu. Bana en iyi davranan Su ablam. Onunla vakit geçirmek eğlenceli oluyor. Ve sırada sen varsın. Hadi bana kendini tanıt."

Gülümseyerek konuşmaya başladım. "Tamam. İsmin Kaan. Soyismim Bayraktar."

"Akbulut" diye düzetti beni. Gülümsedim. "Tamam Akbulut. 19 yaşındayım. Üniversite 1 Hukuk okuyorum. Sıra sende."

Oda gülümseyip kendini tanıttı. "Demin annem söyledi ama bende söyliyim. Yağız Alp Akbulut ben. Lise 3 üm. Okulun basketbol takımında kaptanım. Çok sade bir kişiliğim var. Çok sevecenim. Her insanla empati kura bilirim."

Konuşmasını bitirdiğin de yine öksürdü. Bu sefer ki daha uzun sürdü. "En sevdiğin şey ne?" Öksürüğü durduğunda sordu.

Biraz düşündükten sonra "kardeşim Can. Oda senin yaşında. Şu ana kadar hep onunlaydım. O çok iyi bir kardeşti. Onu asla bırakmiycam."

"Bir gün onunla da görüşmek isterim. Tabii sende izin verirsen."

Yine gülümsedim. "Neden olmasın?"

Telefonumun çalmasıyla telefonumu elime aldım. Arayan Candı. Telefonu açıp konuşmaya başladım.

"Alo?"
"Abi iyi misin? Nasıl oldun? Aile ne dedi? Sevdiler mi seni?"
"Çok fazla soru sormadın mı abicim?"
"Ya merak ediyorum. Doğru düzgün cevap versene."
"Her şey yolunda. İyiyim. Şuan kardeşim Yağızlayım. Bana aile fertlerini tanıttı. Çok iyi biri."
"Oh iyi. Sevmişler seni. Hadi kapatıyorum ben. Annem çağırıyor."
"Tamam. Kendine dikkat et."
"Sende"

Telefonu kapatıp cebime koydum. Biraz düşündükten sonra çekinerek "şey...acaba odam nerede?" diye sordum.

Yağız aklına yeni gelmiş olucakki "aaaa doğru ya seni odanla tanıştırmadım. Hadi gidelim" böyle bir tepki vermesine kıkırdadım yine.
Çok tatlı biriydi lan bu.

Asansörün önüne gelip durdu ve bana döndü. "Eğer istersen asansörle 3 cü kata çıka bilirsin. Ben merdivenleri kullanıcam."

Benim konuşmama izin vermeden merdivenlere döndü. Bende hemen onun yanına gidip merdivenlerden çıkmaya başladım sorgulamadan. 3 cü kata çıktık. Uzun koridorda bir odanın önüne gelip kapıyı açtı.

"Burası senin odan. Benim odam koridorun sonunda. Savaş abim ve Açelya yengem koridorun başlangıcındaki odada. Onun yanında ki odada Koray abim, benim odamın yanındaki odadaysa Su ablam kalıyor. Soner abimin odası aşağı katta. Aynı zaman da annemlerin de odası orada. Aslında bu katta boş bir sürü oda vardı ama Soner abim çok sese katlanamıyor. E bu katta da her dakika kavga eden kardeşler oluncada oda aşağı katta kalmaya karar verdi."

"Kavga eden kardeşler derken? Onlar kim?"

Kaşlarını çattı. "ben ve Koray abim tabii ki. Her defasında sinir ediyor beni. En kötüsü de ne biliyor musun? Savaş abim ve Soner abim de ona çocuğu rahat bırak, uğraşma çocukla diyor. Ne kadar büyüsem bile bana çocuk diyorlar. Sinir oluyorum yaa. Kendileri de bunu bilip daha çok çocuk diyorlar."

Sırıttım ve "e çocuksun ama. Onu ne yapıcaz?" diye sordum.

Gözleri şaşkınlıkla büyüdü. "Yaa sen de mi ya? Öff. Odama gidiyorum ben bir şeye ihtiyacın olursa hizmetçi ablalara seslene bilirsin." Odasına döndüğünde onu tutup durduracaktım ki çoktan benden uzaklaştı bile. Ben de hiç bir şey yapmadan odama girdim. Odam gri, beyaz ve siyah renkleriyle dekore edilmişti. Balkona çıktığımda balkonun oldukça geniş olduğunu gördüm. Yani kısaca odam mükemmeldi. Odaya girip yatağa uzandım. Çok geçmeden gözlerim kapanmaya başladı ve uykuya daldım.

BÖLÜM SONU

_______________________________________

Bölümü nasıl buldunuz canlarım?

Bu bölümde size aileyi daha iyi tanıtmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz.

Oy vermeyi unutmayın canlarım 🤗

Büyük DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin