Yazarınız kavgaya doyamıyor. Dangerous and illegal kitabımda sonra burayada kavga yazayim dedim:)
Bir kaç gün geçmişti dişçiye gitmemizin üzerinden. Şuan dişim daha iyiydi. Yemek yeyince ağrıtmıyordu beni.
Tüm aile fertleri- içine Yağmur yengemde dahil- masaya geçmiş yemek yiyorduk. Savaş abim ve Soner abim iş konuşurken, Açelya yengem, Su ablam ve Yağmur yengem tırnak tasarımlarından konuşuyordu anladığım kadarıyla. Sağ tarafımda Yağız, Yağızın karşısındaysa Koray abim oturmuştu. Yağız tabağına bakıyor ama hiç bir şey yemiyordu. Çatalıyla tabagındakileri karıştırıyordu. Koray abimde bunu fark etmiş olucak ki deminden beri tek kaşını kaldırmış Yağızı izliyordu. Belkide aralarında bir şey olmuştur.
Kendi tabağıma geri döndüğümde son lokmamıda yiyip bitirmiştim. Çatalımı tabağıma bırakıp geriye yaslandım ve kollarımı göğsümde birleştirip Yağıza döndüm. "Yemeğini yesene lan"
Kimsenin duyamayacağı ama Yağızın duyacağı bir şekilde söylemiştim. Hatta sanırım Koray abimde duymuştu. "Ha?" Ne dediğimi anlamayarak sorduğu soruyla aklının başka yerde olduğunu anlamam çok sürmedi. Ne düşünüyordu lan bu bücürük?
"Yemeğini yesene. Nereye dalıp gittin?"
"Aç değilim."
Başka bir şey söylemeden kalkıp masadan ayrıldı. Diğerleri bir biriyle konuştuğu için bunu fark eden sadece ben ve Koray abim olmuştu. Koray abimin yüzüne dikkatle baktığımda onunda Yağız hakkında bir fikri olmadığını anladım. Demek ki Yağızda olan şeyi kimse fark edememişti.
Ben yanlış mı düşünüyordum yoksa gerçekten onda bir şeyler var mıydı? Eğer doğru düşünüyorsam neden diğerleri benim fark ettiğimi fark edememişti? Belkide o'da benimle aynı şeyleri yaşamıştı ve bu yüzden onu farketmiştim. Ama yerine oturmayan şeyler vardı. Bu aile asla birine şiddet uygulayacak gibi değiller. Peki o zaman Yağıza ne oldu?
Koray abimin haraketlenmesiyle daldığım düşüncelerden ayrıldım.
"Nereye?"Soner abimin sorusuyla bakışlarını Soner abime çevirdi. "Yağızla konuşucam. Kaç gündür değişik ama benimle konuşmuyor. Sencede çok garip değil mi?"
Soner abim başını salladı. "Bende fark ettim. Her neyse. Konuşmazsa çok fazla ısrar etme."
"Yok öyle bir şey. Ya konuşucak ya konuşucak. Ya fark etmedin mi hiç onda ki değişikliği? Son 5 aydır gözlerimizin önünde değişim yaşıyor. Ama ben bunu fark edemeyecek kadar malmışım"
Demek o'da anlamıştı. Yağız söyler miydi ki Koray abime? Eğer çok büyük bir şey yaşamışsa söyleyemezdi ki. Ona güven vermesi lazım ama Koray abim bunu yapa bilecek birine benzemiyor. En azından şuan.
Koray abim masadan uzaklaşırken bir süre arkasından baktım.
"Kaan napıyorsun abicim?"
Sol tarafımda oturan Soner abimin konuşmasıyla ona dönüp kaşlarımı çattım. "Ne yapıyor muşum?"
Kaşlarıyla yeri işaret ettiğinde aşağıya baktım. Oha! Ayağımla Soner abimin ayağına vuruyormuşum ama bunu fark etmemiştim bile.
"A özür dilerim. Dalmışım"
Ayağımı geri çektiğimde "ne düşünüyorsun?" diye sordu.
Söylese miydim kafamdakileri? Hayır söylemeyecektim.
"Hiç bir şey. Sen onu boş verde, ne zamandır sevgili siniz Yağmur ablayla? Onu söyle."
Gülümseyip Yağmur ablaya baktı. Galiba çok önemliydi bu tırnak konusu. Öyle heyecanla konuşuyorlardı ki bir an 'gerçdkten tırnaktan mı bahsediyorlar böyle?'
diye düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Değişim
Horrorailesi tarafından sürekli şiddet gören Kaan ailesinin aslında öz ailesi olmadığını öğrenir. Acaba gerçek ailesi onu kabul edecek miydi? Veya o gerçek ailesini kabul ede bilecek miydi?