14.Bölüm

167 9 0
                                    


Nikolai Chenkow

İkinci hafta geçmişti Derin hala hastanede tedavi görüyordu. Yalnızca doktoru ile görüşüyordum. Neyseki herhangibi bir engel kalmamıştı. Yürümede engelle yoktu. Tüm tekikleri tekrar tekrar inceliyordu. Güçsüz düşmesi dışında hiç bir şey yoktu. Fakat yemek yemiyordu bu yüzden güçsüzdü. Zavallı Handan hanım çok çabalıyordu yemesi için. Ama o ağlamaktan ve üzülmekten başka hiç bir şey yapmıyordu. Neredeyse yemek yemeyi unutmuştu.

  Bugün taburcu olacaktı Derin. Sonrasında kontroller için 5 güne bir hastaneye gelecektik. O iyi olsun istiyordum.

Eve doğru dürüst gitmiyordum. Bende hastanede onu bekliyordum. Babam toparlanma gerektiğini söylüyordu. Elimden geleni yapıyordum ama olmuyordu. Ben bir evlat kaybetmiştim üstelik eşim yaralanmıştı.  Her şeyden çok sevdiğim karım ölüm kalım mücadelesi verimişti.

Bir anda bizden mutluluğumuzu çaldı. Dediğini yaptı. Bebeğimizi sağ bir şekilde kucağımıza alamamıştık. Belki bunlar olmasaydı cinsiyetini öğrenecektik . Bir erkek olduğunu öğrenecektik. Derin ve ben çok büyük yıkılmıştık. Tek tesellim onun yaşıyor olmasıydı. Belki bir gün tekrar bir çocuğumuz olurdu. Ama önce iyileşmesi gerekti.

Ama önce Stefan'ı öldürecektim. Haftalardır dikkatle arıyorduk. Babam onu bulmak için tüm imkanlarını seferber etmişti. Ama sanki yer yarılıyor da yerin dibine giriyordu. Öyle iyi başarıyordu ki bu işi. Artık bir müddet ortalarda olmazdı. Benim onu bulacağımı biliyordu. Er ya da geç onu bulup bu hesabı kapatacağını biliyordu. Şu anda yurtdışında dahi olabilirdi.  Yinede bulacaktım. Yurtdışındaki tüm bağlantılarımızı alarma geçirmiştik.
Tek düşünebildiğim Stefan'ı ellerimle öldürmekti.
Ancak intikamımı aldıktan sonra ona yaklaşıp acımızı birlikte yaşayabilirdim. Şimdi olmazdı şimdi yapamazdım. Gücüm cesaretim hiç bir şeyim yoktu. Sadece adı kadar Derin bir aşkım vardı. Güzel yüzüne , gözlerine dudaklarına bakacak gücüm yoktu. Korkuyordum. Çok korkuyordum.

Derin'in doktoru ile görüşmüştüm. Bana durumunun iyi olduğunu taburcu olması için hiç bir engeli olmadığını söylemişti. Odasına doğru yürüyordum. Sofia ve Demyan çıkmıştı odadan. Demyan beni görünce, doğrudan bana geldi. Bakışları bir sorun olduğunu anlıyordum. Sorar gibi başımı saşşadım hafiften.
"Derin odasında yok?"dedi.
"Nasıl yok?"dedim.
"Odasında değil. İlaçlar yerlere dağılmış. Polina ve annesi de yoklar. Birşey olmuş olabilir."dedi. Endişelenmiştim. Belkide yürüyüşe çıkarmışlardı onu. Öyle olsa Polina bana mesaj atardı.

Hastanenin güvenlik görevlileri yanımızdan hızla geçti. Sanırım bir sorun vardı. Telsizden konuştuklarını duydum.
-çatıda bir hasta intahar ...
Başta anlamadım. Demyan'la gözgöze geldik. Derin. Derindi. Derin olabilirdi.
Adamların gittiği yere yürüdüm hızla. Demyan arkamadan geldi. Bir şey oluyordu. Derin neredeydi bilmiyordum. Güvenlik görevlilerinin ardından çatıya çıkıyordum. Derin değildir umarım. Umarım benim karım değildir. Telsiz konuşuyordu. Merdivenlerde bir anda Polina belirdi. O bana doğru panik ve korkuyla gelmiş ben durmuştum.kollarımdan tutmuştu nefes nefeseydi.

"Abi çatıya çıkmış atıcak kendini yalvarırım koş! Kendinde değil."dedi. Ne! Onun kollarını bırakmamla  merdivenleri hızla çıkmam bir olmuştu. Çatıya nasıl çıktığımı bilmiyordum. İki güvenlik görevlisi sakin adımlarla ona yaklaşmak istiyordu. Kalbim. Ne düşünüyordu? Nasıl yapıyordu. Nasıl yapardı? Derini gözleri yaşlı bir şekilde kenarda öyle durmuş aşağı bakarken gördüm. Çok yorgundu. Sanki yorgunluktan düşmeyi bekliyordu. O an ikinci kez yıkılmıştım. Zavallı annesi bağırıyordu.

"Deriiin yapmaa ne olur yalvarırım yapmaaaa"  onu kaybedemezdim. Aklım çıkıyordu. Güvenlik görevlileri Rusça konuşsada uyarıda bulunsada anlamıyordu. Bir şeyler yapmalıydım yoksa o.... Sevdiğim kadın... O kendini atacaktı. Hayır hayır! Hayır! Asla ölmesine izin veremezdim.

MAFYA:RUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin