5.Bölüm

545 17 0
                                    

Sabaha karşı sayıklayarak ateşler içinde uyanmıştım. Nefes almakta zorlanıyordum. Kabus görmüştüm. Nikolai yanımda yoktu. Yatakta toparlanıp yüzümü avcuma gömdüm ve ağlamaya başladım.

Ben öz annemi hiç tanımamıştım. Babam Selim Soysal dı evet ama Annem Handan Soysal değildi. Ben Selim Soysal'ın yasak aşkının meyvesiydim. Annem beni doğururken ölmüştü. Ve. Handan Soysal abimin annesi beni evladı gibi büyütmüştü. Bu ailemin sırrıydı.
Gerçek annemin adını dahi öğrenmeye cesaret edemimiştim mezarının yerini bile ziyaret etmemiştim edememiştim. Bunu 18 yaşımda öğrenmiştim. Handan annem bana anlatmıştı. Abim Demir babam ve Handan annem biliyorlarmış. Ben ilk keez böye hüngür hüngürr ağlıyordum. Zira adını öğrenmek istemediğim, resmini görmekten çekindiğim, mezarına dahi gitmeye korktuğum kadın ilk kez rüyama girmişti.

Neden onu hiç görmek istemedim neden adını dahi öğrenmek istemedim bilmiyordum. Ya da ne bileyim en azından neden mezarına bir kere gitmedim. O bana hamileyken benim hayalimi kurmamışmıdır? Ben nasıl vicdansız oldum kendime ve öz anneme. En azından mezarını ziyaret edebilirdim.
Beni bir yerlerden izliyorsa üzülmüyorum dur?

Nasıl bir duygu çöküntüsüydü bu bilmiyorum. Handan annedi benim bunca zaman annem gibi davrandı. Demir abimden daha çok sevdi beni. Benim annem oydu. Neden kalbim acıyordu bilmiyordum. Acımamalıydı. Saate baktım beş olmak üzereydi yataktan kalktım. Ve giysi odama geçtim telefonum makyaj masasının üzerindeydi. Babamı aramalıldım. O biliyordu annemin mezarını. Bilmiyorum çok mu geçti tek bir ziyaret. Bunu evlenmeden yapmak istiyordum. Nikolai'ya ne diyecektim bilmiyordum. Belkide doğruyu söyleyecektim. Ya da bilmiyorum bir şekilde gitmem gerekti.

Rüyamda beni çağırmıştı. Biliyorum pek mantıklı değildi ama yapmak zorunda gibi hissediyordum. Ziray tüyamdaki kadına yani handandn daha derin bir bağ ile bağlıymışım gibi hissediyordum. Ağlıyordum.

Telefonu elime aldım. Ellerim titriyordu açıp rehbere girdim. Babamın numarasını açtım. Bu konuşmayı şu anda yapmak zamanımıydı belkide fazla etkilenmiştim rüyamdan. Rüyaydı sonuçta değilmi? Benim annem Handan dı. Annemde öyle olsun istemiş son anında. Ama vicdanen bir azap hissediyordum o mezardaki kadına karşı. Telefonu alıp odaya geçtim yatağa bıraktım ve banyoya girdim. Üzerimi çıkarıp duşa geçtim ve titreyen ellerimle suyu açtım. Ilık su saçlarımı ıslatırken ağlamaya devam ettim. Ben nasıl bir kız olmuştum. Demir gerçek annemin bir başkası olduğumu öğrendiğimde benimle konuşmuştu.

O gün bana söyledikleri bana gerçekten bir abinin söyleyeceği türrdendi.

~
"Derin biliyorum üzgünsün , kırgınsın , öfkelisin ve fazlasıyla parçalanmış hissediyorsun. "Dedi. En az benim kadar sesi üzgündü.
"Ama bak ben senin abinim babam hala babamız annem hala annemiz"dedi kapımın ardından.

"Bir gün kendine bunu yaptığın için kızacaksın Derin."dedi. O zamanlar bu dediğini imkansız görüyordum.

"Annen seni doğrurken öldü. Ama seni dokuz ay karnında taşıdı Derin. Seninle ilgili çok güzel hayaller kurdu. Seni görmeyi hep hayal etti. Beliki hiç tanımadım kokunu bile duymadı. Bunlar sana yabancı geliyor olabilir. Ama o kadının seninle ilgili güzel hayalleri vardı seni karnında taşıdı büyüttü. Eğer yaşasaydı ve bu anı görseydi eminim param parça olurdu. Kızının kendi adını resmini mezarını bilmek istemediğini bilse bir kez daha ölürdü Derin. Lütfen en azından bunu borçlusun o kadına."dedi. O gün dahi gözyaşlarım dökülmemişti bir korkak gibi abimin haklı sözlerine kulak tıkamıştım.Bencildim ben.

"Korkuyorum abi. Adını bilmekten yüzünü görmekten mezarını ziyaret etmekten korkuyorum. Benim suçum değil ki. Ben düzeltemem. "Dedim bencilce. Zira adını bilip resmini görürsem üzülürdüm biliyordum fazla üzülmekten korkuyorum.

MAFYA:RUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin