Kral Lee Minho ~ Minsung

25.

Sabahın köründe bölüm atmak diyince beeen

Neyse bu gün tarih sözlüsü olacakmış umarım bana denk gelmez

___________

"MİNHO!"

Uykulu sesiyle bana cevap verdi.

"Ah... kulaklarım patladı herhalde jisung, uyumaya çalışıyorum."

Cok mutlu ve heyecanlıydım. Karnımda kelebekler uçuyordu. Mutluluktan çığlık atmak istiyordum.

'Ya şimdi uyumanın sırası mı?' Diye azarlamak istesem de ben Minho'ma kıyamam.

"Tamam tamam sustum. Uyu sen. Benim yemek hazırlamaya yardım etmem lazım."

Diyip yataktan kalkmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. Minho beni belimden tutup yatırdı ve daha çok kendine çekti.

"Bunu hayal bile etme Kraliçem çünkü bütün saraya benim tarafımdan esir alındığın duyurusunu yaptım. O yüzden bu gün benimlesin. Kimse seni benden alamaz."

Yiaaaa şapşik sey seni... sen benim için saraya duyuru mu yaptııın?

Demek istesem de benim de bir duruşum vardı ve bunu bozamazdım.

"Peki madem... kalayım bari..."

~~~~~

Neredeyse hava kararmak üzereydi ve Minho hala uyuyordu. Onu uyandırmak istiyordum fakat cidden o kadar güzel uyuyordu ki dokunmaya bile kıyamıyorum.

Artık acıkmaya başlamıştım. Gerçekten eğer zorunda olmasam onu uyandırmazdım.

"Minho... Artık uyanır mısın?  Rica ediyorum majesteleri. Uyanın artık."

"Majesteleri?"

Konuşurken gözleri hala kapalıydı.

"Ne?"

"Bunu sevdim."

"Ne?"

Gözlerini açtı ve yatakta benim gibi doğruldu.

"Ji, bebeğim, Kraliçem, diyorum ki... Majesteleri kelimesiyle bana hitap etmen hoşuma gitti."

"Ha?"

"Bilerek mi yapıyorsun?"

"Minho?"

"Ji?"

"Senin bu tarz fantezilerin mi var?"

Side eye atıyordum. Hoşuma gittiğini onun bilmesine henüz gerek yoktu.

"Olamaz mı?"

Oda bana benim ona baktığım gibi bakmaya başlamıştı.

"Olabilir?"

"E o zaman?"

"Bilmem?"

"Ya Jisung, yeter bu kadar ya of! Uykumu da yeterince aldım zaten."

"OF YA! UNUTTUM! Ben sana hesap soracaktım unuttum senin yüzünden!"

"Neyin hesabı güzelliğim?"

"Neden geç kalıp beni gereksiz fazla endişelendirdiğin gibi mesela?"

"Bak şimdi Jisung, biz diğer askerlerle beraber yola çıkacaktık ama sonra ben tam ata binerkene düştüm. Neyse biz baya yol gittik tabi bir süre sonra benim bacağım giderek ağrımaya başladı. Hyunjin de endişelendi haliyle. Sonra dediki gel şu şehire gidelim bi doktor bulur bacağına baktırırız. Aslında başta dedim olmaz gidelim Jisung'um beni bekler diye ama yolda ağrısı daha da kötüleşti bende mecbur oraya gitmek zorunda kaldım..."

"Bacağına ne olmuş peki?"

"Kırılmış... Yani sanırım... Her neyse ya, sonuç olarak yaralı su an bacağım!"

"Tamam aşkım bir şey demedim sakin ol."

"nE?"

__________

Nasıl olmuuuus

(Hala öldürebilirim bilginiz olsun yani😈)

25 Eylül 2024