Bölüm 28 | ❝İfşa❞

712 46 174
                                    

Hello bebeklerim. Sonunda istediğiniz oldu. Bölümde yalmel sahnesi var çokça! Heyecanlı mıyız?

Otuz beşinci bölümde final yapmayı düşündüğümü belirtmek istiyorum. Tahminlerime göre öyle olacak. Kısacası en fazla, son yedi bölüm diyebiliriz.  Daha erkende olabilir, her an final yazan bir bölüm yayınlayabilirim. Elbette bu sadece birinci kitabın finali olacak.

Keyifli okumalar dilerim <3

Keyifli okumalar dilerim <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


28. BÖLÜM

"İFŞA"

Kalbi hızlandı, göğsünde yankılanan adrenalin tüm vücuduna yayılmıştı. Yakalanmışlardı. Bu durumun elle tutulur bir yanı yoktu. Mina Solaker'in evine gizlice girmek işleri karıştıracak gibi duruyordu. Muhtemelen şehir dışındaki Solaker ailesine haber verilmişti bile. Onlara nasıl bir açıklama yapacaktı? Polisler arabalarına doğru yaklaşırken nefesini tutmaya başladı. Kollarında hafif bir titreme hissetti. Korku ve heyecanı birbirine karışıyordu.

Melina aniden duyduğu tanıdık sesle birlikte kaşlarını çattı ve bir an duraksadı. "Bu..." Dedi mırıldanır bir ifadeyle. "Annemin sesi."

Yalın Melinaya doğru bir bakış attığında gazın üzerindeki ayağını çekti. Genç kız hızla arabanın kapısına uzandığında, Yalın olan biteni anlamaya çalışırken dudakları hafifçe aralandı. "Ne?" diye fısıldadı, fakat Melina çoktan harekete geçmişti.

Kapıya doğru uzanıp açtığında polisler olduğu yerde durmuşlardı. Melina koşar adımlarla evin önüne doğru ilerlerken, Yalın tıpkı onun gibi şaşkın olan polislerle göz göze geldi.

Polis arabasının yanında toplanan kalabalığın içinden sıyrılarak ilerlemeye başladı. Ayakları onu neredeyse otomatik bir şekilde yönlendiriyordu. Kafası karışık, kalbi karmakarışık hislerle doluydu.

"Bana kızımı bulun dedim size! Ne biçim polisiniz siz?" Annesinin sesi şimdi daha net ve keskin bir şekilde duyuluyordu.

Polislerin arasından sıyrılıp annesini gördüğünde, nefesi kesildi. "Anne." Diye konuştu. Vildan Atabay öfkeli görünüyordu. Annesinin mavi gözleri kızına doğru döndüğünde Vildan hafif koşar adımlarla kızının yanına ilerledi.

Şükürler olsun ki, yakalanmamışlardı. Rahat bir nefes verdi. Ama bu durum diğerinden de tuhaftı. Vildan Atabay burada ne halt ediyordu? Onu burada görmek tuhaf hissettirmişti, özellikle de üzerindeki blazer ceket ve dizlerinin üzerine gelen etekle. Altındaki topuklular ise Kaşiftya'nın izbe sokaklarında oldukça komik duruyordu.

Vildan kaşlarını çatarak kızını baştan aşağıya inceledi.

"Üzerindekiler de neyin nesi?" diye sordu, sert ama endişeli bir ses tonuyla.

Kalbi OlmayanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin