BÖLÜM 13 | ❝Sadece Çok Yalnızsın.❞

2.2K 100 188
                                    

Keyifli okumalar bebeklerimm! 🥰

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Okumaya geçmeden önce yıldızlarımızı hemen parlatalım. 🌟

🎵Bölüm şarkısı: Pera, Yalnızım

13. BÖLÜM

Sadece Çok Yalnızsın

2 Mart 2019

Melina elindeki hamburgeri ısırıp tabağına bıraktı. Bugün anne ve babası aşçıya evde olmayacaklarını, yemek yapmalarına gerek olmadığını söylemişlerdi. Bu yüzden aşçı da tıpkı anne ve babası gibi, evde bir kız daha olduğunu unutup yemek yapmamıştı. Karnı açlıktan guruldadığı için dışarıdan sipariş vermişti. Çalışanların hepsi evlerine gitmişlerdi bile. O ise koca masada yine tek başındaydı.

Ev sessizdi. Burası, ıssız karanlık bir sokaktan farksızdı onun için. Tek farkı burada ışık yanmasıydı. Her yerin ışığı yanıyordu. Birileri varmış gibi her yerin ışığı açıktı! Nefret ediyordu. Neden inmişti aşağıya sanki? Tek başına, kocaman sofrada oturmak için mi? Odasında yiyebilirdi. Ama o bazı şeyleri kendine hatırlatıp duruyordu.

Yaralarının kapanmasına izin vermiyordu. Kabukları soyup atıyordu. Tekrar, tekrar kanatıyordu. Orada olduğunu görmek ve hissetmek istiyordu. Hiç beklemediği bir anda bir yere çarparsa yara daha çok kanardı. Zaten olan bir yaranın üzerine yeni yaralar açılamazdı ne de olsa değil mi? Düşmüşseniz ve canınız yanıyorsa, tekrar düşemezdiniz. Yalnızsanız, bunu kendinize unutmamak için hatırlatıyorsanız farkına varamazdınız. Yeni bir şeymiş gibi üzülemezdiniz.

Kapı bir hışımla açıldığında "Sana inanamıyorum!" Diye bağırdı. "Bir de yıldönümü yemeğimizde! Telefonunla saatlerce konuştun ya inanamıyorum!"

Annesi çıldırmış gibi bağırmaya başlayarak eve girmiş anahtarı kapının üzerinden çıkartıp girişteki alçak dolabın üzerine fırlatmıştı. Anahtar tahtanın üzerinden kayıp yeri boylarken Vildan Atabay'ın arkasından bıkkın olduğu belli olan kocası -Gökhan Atabay- iç çekerek evin içinde belirdi. Kapıyı kapatırken, Vildan bağırmaya devam ediyordu. "Söylediklerimi dinlemiyorsun bile! Kime ne anlatıyorsam ben?"

Gökhan "Yeter Vildan." Diyerek nefesini soluduğunda, yorgunluktan her an yere çökecekmiş gibiydi. "Sana söylemiştim. İtalyalılarla işi bağlamak için uğraşıyorum. Bu şirket için çok önemli bir proje."

Vildan gözlerini devirip daha da şiddetli bağırmaya başladı. "Yemek yiyemeyecek kadar neyin acelesi var, ben de bunu anlamıyorum. Evlilik yıl dönümümüz bugün ama senin umurunda değil. Yemeği bile ben ayarladım. Senin hiçbir şey yapacağın yoktu!"

Melina umursamazca hamburgerinden bir ısırık daha alıp tabağına bıraktığında ağzında çiğneyerek ayaklandı. Merdivenlere doğru yürürken bir an önce odasına gitmek istiyordu. Basamakların ilk üç adımını çıktığında Babasının konuşması onu durdurmuştu. "Melina, sen evde miydin?"

İç çekerek onlara doğru döndüğünde Annesi de arkasına dönüp Melinaya bakmıştı. Vildan kocasının konuyu değiştirmeye çalıştığının farkına varsa da buna müsaade etti. Koyu pembe tonlarında rujlu dudaklarıyla gülümsemeye çalışırken "Kızım sen ne zaman geldin?" Diye sordu.

"Hiçbir zaman." Diye mırıldandı. "Sizin için hiçbir zaman. Ne de olsa bu evde hayaletten bir farkım yok, öyle değil mi?"

İkisi de birkaç saniye kızlarına anlamsızca bakındıkları sırada Gökhan Atabay'ın telefon zil sesi ortamın sessizliğini bozmuştu. Vildan öfke içinde kocasına döndüğünde ağzını aralamıştı ancak telefonu kulağına götürüp yanıtlamadan önce kocası ona eliyle susması anlamında bir işarette bulunmuştu.

Kalbi OlmayanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin